Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Abdullah Baran

Abdullah Baran
@Egtimci
Dpü Kitaplar Sessiz Öğretmenlerdir. instagram.com/a_baran0?utm_me...
Türkçe Öğretmeni
Lisans
13 Ağustos
8 okur puanı
Nisan 2020 tarihinde katıldı
Insan tahammül edemeyeceğini zannettiği şeylere pek çabuk alışıyor ve katlanıyor.
Reklam
Ondan ayrılmanın bana güç geleceğini biliyordum. Fakat bunu bu kadar korkunç, bu kadar acı olacağını tasavvur edememiştim.
Kim olursa olsun, insanın yaşamakla ölmek arasındaki büyük körüde çabalaması korkunç bir şeydi.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ben onlar için hiçbir şey değildim... Hiçbir şey değildim... senelerden beri aynı evde yaşadık... Bu adam kimdir diye merak etmediler... Şimdi çekip gideceğimden korkuyorlar...
Niçin bunu asla anlamaktan bu kadar kaçıyor ve insan dedikleri mahluku anlaşılması ve hakkında hüküm verilmesi en kolay şeylerden biri zannediyoruz? Niçin ilk defa gördüğümüz bir peynirin evsafı hakkında söz söylemekten kaçtığımız halde ilk rast geldiğimiz insan hakkında son kararımızı verip gönül rahatıyla öteye geçiveriyoruz?
Reklam
Her satırın altını çizmek istiyorum... Gerçi etrafları tarafından anlaşılmayan, haklarında daima yanlış hükümler verilen insanların zamanla bu yalnızlıklarından bir gurur ve acı bir zevk duymaya başladıklarını biliyordum. Fakat hiçbir zaman etrafın bu hareketini haklı bulacaklarını tasavvur edemiyordum.
Fakat bu haller, içinde saklanıp kalmış olan insanlığın ara sıra nefes almak için yaptığı hamlelerden ibaretti ve muhitinin senelerce sabırlı bir çalışmayla vücuda getirdiği sahte şahsiyet, asıl hüviyetininin başkaldırmasına meydan vermeyecek kadar kuvvetliydi.
Insanlar birbirlerini tanımanın ne kadar güç olduğunu bildikleri için bu zahmetli işe teşebbüs etmektense, körler gibi rastgele dolaşmayı ve ancak çarpıştıkça birbirlerinin mevcudiyetinden haberdar olmayı tercih ediyorlar.
Etrafını bu kadar iyi tanıyan, karşısındakinin tâ içini bu kadar keskin ve açık gören bir insanın heyacanlanmasına ve herhangi bir kimseye kızmasına imkân var mıydı? Böyle bir adam, önünde bütün küçüklüğüyle çırpınan birine karşı taş gibi durmaktan başka ne yapabilirdi? Bütün teessürlerimiz, inkisarlarımız, karşımıza çıkan hadiselerin anlaşılmadık, beklenmedik taraflarınadır. Her şeye hazır bulunan ve kimden ne gelebileceğini bilen bir insanı sarsmak mümkün müdür?
Insanlar, kendi cinslerinden biri üzerinde kudret ve salahiyetlerini denemek kadar tatlı sarhoş eden ne vardır? Hele bunu yapmak fırsatı, birtakım ince hesaplar dolayısıyla, ancak muayyen bazı kimselere karşı kendini gösterirse.
Reklam
Insanlar arasındaki münasebetleri tanzim eden amiller ne kadar gülünç, ne kadar dıştan, ne kadar boş ve bilhassa asıl insanlıkla ne kadar az alâkası olan şeylerdi.
Nedense, hayatta bir müddet beraber yürüdüğümüz insanların başına bir felaket geldiğini, herhangi bir sıkıntıya düştüklerini görünce bu belaları kendi başımızdan savmış gibi ferahlık duyar ve o zavallılara, sanki bize de gelebilecek belaları kendi üzerlerine çektikleri için, alâka ve merhamet göstermek isteriz.
Mühimce mevkilere geçen adamların esaslı adetlerinden biri de galiba eski ve kendilerinden geri kalmış arkadaşlarına karşı gösterdikleri bu biraz da şuurlu dalgınlıktı. Sonra, o zamana kadar "siz" diye hitap ettikleri dostlarına birdenbire ahbapça "sen" diyecek kadar alçak gönüllü ve babacan oluvermek, karşısındakinin sözünü yarıda kesip rast gele manasız bir şey sormak ve bunu gayet tabii olarak, hatta çok kere şefkat ve merhamet dolu bir tebessümle birlikte yapmak...
Abdullah Baran

Abdullah Baran

, 2022 okuma hedefini ekledi.
2022 OKUMA HEDEFİ
2/20 kitap - %10 tamamlandı
2 kitap okudu
20 kitap
427 sayfa
0 inceleme
25 alıntı
72 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.