Aziz Bey emekliliği çoktan gelip geçtiği halde, hayat ona "çalış!" Diye emrettiği için, üstüne cam kestiğimiz çelik bir masada, aynı defterleri doldurup dururken, bir gün tıkanır ve yığılır kalırdı.
Böylece herkesinki gibi bir hayat yaşamış olurdu.
"Aziz Bey'in dramı Maryam'la başlar. Çünkü ona aşık oldu. Bu aşk, kör bir göz, felçli bir sağ kol, terleyen bir kalp gibi, ona hep acı verdi ama onunla birlikte yaşadı."
Burnu havada, başı dikti hep. Başka türlü yaşamayı beceremediyse de, o gece Haliç'in kirli sularına bakarken anladı ki aslında hep öyle sanmış. Oysa şiddetle yanlışmış. Ve yine anladı ki hayatı zaten tümüyle bir yanılgıymış.