Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Vildan AĞDUK

Vildan AĞDUK
@EmilyPrevin
Ah hiçbir zaman, hiçbir şeyi yitirmeyeceğini sanarak tüketmek kendini, tükenişine seyirci kalmak... Bu yasaklanmalı
Reklam
'Var olma' mücadelesini yalnızca teşhir gücü ve cazibesi diğerlerini gölgede bırakan şeyler kazanır. Yalnızca böyle şeylerin 'varlığı' tanınır. Tersinden söylersek; Kur yapmayan, seslenmeyen, kendini göstermeyen, reklamların parıltısında yer almayan hiçbir şeyi bize ısrar etme gücüne sahip görmeyiz, algılamayız, kullanmayız, tüketmeyiz. Dikkate alınmak isteyen her şey kendini sergilemelidir. Dünya bir sergiye dönüşmüştür.
Sayfa 200Kitabı okudu
Çağımızda mümkün olan her şey zorunlu, yapılabilir her şey kesinlikle bir vazife kabul edilir.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Oyuna katılalım ya da katılmayalım, oyunun içindeyiz, çünkü oyuna alet olan bizleriz. Ne yaparsak yapalım ya da "ne"den kaçınırsak kaçınalım, artık öyle bir insanlığın içinde yaşıyoruz ki, "Dünya" nın ya da yaşam deneyiminin değil de, Dünya görüntüsünün ve görüntü tüketiminin sözü geçiyor.
Reklam
Yaylaya "yaylanma" fiili pek çok yakışır. Bunun üzerine çok sonraları, yeterince büyüyünce- artık büyümek ne demekse!- uzunlamasına düşündüğüm olmuştur. Oldu bitti kendini bir yere ait hissetmemiş bir çocuktum, büyüdüm durum değişmedi, hep bahçeler aradım. Kendimi yalnız, pek kederli hissettiğim zamanlarda bedenimi yaylandırır, içimdeki yayla yeşilini yoklarım. "Yaylada yaylanma" doğaya yaslanabilme hüneriyle doğru orantılı olarak işler. İnsan ruhunun ve bedenin açılması, başka varoluşlarla yakınlaşma isteği.. Varoluş bence bu arayışın cismidir. İnsanoğlu aciz, oysa doğa öyle mi? Bizi de içine alan envai çeşit sonlu-sonsuz çoklu bir bedendir o. "Yaylanma hareketi" doğaya yaslanabilme çabasıdır.
Çocukluğumdan beri yaşamımın ipini geren derin duygu, içimde giderek kök salan bir kaybolma duygusu olmuştu; bana öyle geliyordu ki yaşamın çevremi ılık bir ışık demeti gibi bütünüyle sardığı büyük çocukluk yolundan başlayıp ara sıra bir saniye için de olsa şaşırıp bomboş kalmış bir sokağın pinti ve köhne yankısını yakalamak için giderek daha tenha yollara sapmış, böylelikle dünyayla teması yitirmiştim. Giderek kasvete bürünen kırsalda, büyük bir ırmak olan haykırışları ufkun gerisinde hiç durmadan çağlayanlar gibi homurdanan en önemli kamuoyu tepkisinden uzakta, yolumdan sapmış olarak yokluğun içinde yol almıştım.
Demek bir insan iyi ve kötü hakkında, yahut babamın çocukluğundan hatırladığım kendi kelimelerini kullanacak olursam, medeniyet ve barbarlık hakkında, her bir düşünceden el etek çekince, işte o vakit köken kelimesini keşfediyor. Bir kimlik edinmek istiyor sadece, kendini adlandıracağı bir şey.
Sayfa 540Kitabı okudu
Cephenin her iki tarafında da hüküm sürenin aynı ölüm olduğunu ve seninle düşman arasında hiçbir fark bulunmadığını, zira ikinizin işvereninin de ölüm olduğunu ve sizlerin de onun emirlerini birbirinizle kusursuz bir uyum içinde yerine getirdiğinizi keşfetmek?
Sayfa 213Kitabı okudu
Reklam
Bir yasa hiçbir zaman tam ve eksiksiz olmamalı. Bu onun ölüm fermanı olur. Doğaçlamaya ve inisiyatife kapıyı aralık bırakan, kelimeleştirilmemiş bir şeyin bulunması gerek. Aksi takdirde onun emrinde çalışmak imkansız.
Sayfa 142Kitabı okudu
İnsanın yüreğini avutup şenlendirebilecek tek şey başka bir insanın yüreğiydi.
Hiçbir şey karışık değildir doğada, karışıklığı insan beyni yaratır, çözüm bulup rahatlamak ve gururlanmak için...
Sonunda kendi kendime hayatın belki de bu olduğunu söylüyorum. Fazlasıyla umutsuzluk ama aynı zamanda güzel bir iki an. Zamanın aynı olmadığı. Buradaki başka yer. Asla'daki her zaman.
Sayfa 300Kitabı okudu
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.