Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yunus Emre Çetinkaya

Yunus Emre Çetinkaya
@Emrecetinkaya
Yaşam belki uzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği, yaşam belki bir urgandır, bir adamın daldan kendini astığı, yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur, yaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır, ya da birinin şaşkınca yoldan geçişi, şapkasını kaldırarak, başka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle “günaydın” diyen... Furuğ Ferruhzad
Reklam
Şiir ve Delilik
Seviyorum kimsenin sevmediği gibi seni Ya da benim kadar kimse gizlice Hiç vazgeçemedim yokluğun üstüme sinince Bana şiir yazan ilk kişisin demiştin ögrenince Şiirle delilik arasinda ince bir çizgi vardı Seni sevmekle delilik arasındaki kadar ince Şiirlerimden seni çıkarmaya kalktım Tek sayfa kaldım yapayalnız ömrümce ✍️

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Gözlerin kaç gece eder Dudakların kaç karanfil Gülünce sehpalar devriliyor Kızgınlığın kaç yanardağ... Atilla İlhan
Ne korkunç, bir başına düşünmek şimdi seni? Daha da korkunç, bir başına değilsen oysa: Şeytan öylesine doyumsuz bir güzellik vermiş ki sana. Selam Oza!
Reklam
Senin Şarkın
Bugün bir şarkı dinledim tıpkı sen Sanki seni çizmişti bir şarkıyla şarkıdaki gitarla Bir ses sen olabildi zihnimde Gitar çalan bir kız söyledi şarkını O söyledi ben yazdım şiirlerini Saati sorma gecenin 1:45 'inde Adını sorma işte sırılsıklam bir sevda şarkısı Ne ben kendimdeyim ne gece gider gündüze Kalbimdeki sıcaklığa bak hastalandım sendeki mevsimde Bir şarkı bu kadar sen olur mu? Sorma olur bak oldu işte Uyuduğumda bilmeden zihnimde çalıyorsun Uyandım da görmeden gözlerimde yaşıyorsun Şimdi dağlar yollar yıllar ardındasın sanki Dilim söylemeye adını unuttu bilmiyorsun ✍️
Haliç'te Köprü Altı
Haliç'te köprü altında küçük çocuklar yatardı eskiden Şimdi dalgalarda dansözlük yapan küçük tekneler Sirkeciden köprüye yağmur yağardı Vatkalı paltoları ıslatmaya yetecek kadardı Bu suyun kıyıları sana vurur muydu? Baktığımda yeşil gözlerin rengi aklımda oluşur muydu? Unutulmuş bir kenar akşamı Rastlaşır mıydık ki biz burda Deniz alışmış sanki seni uzaklarda unuttu Her yerden görünen bu susuz deniz simdi yagmurlara tutuldu. ✍️
Gecenin mavisinde kaybolmuş bir sandal gibi Koyu gri esintide bir ay ışığı simdi yalnizlik Yaz vakti geçen bir yağmur bulutu gibi Ustume ortulu bir yorgunluk ve hep yalnizdik Zamani dolmak uzere yine Her şey akacak yolunda Ve ben yine kaybolacagim Omzumda yeşil montumla Beyoğlu'nda Belki de bu sefer vurmuş olacağım Hiç varamadığım karşı kıyılara ✍️
+Sevdiğin biri var mı? -Evet. +Seni seviyor mu? -Evet. +Nereden biliyorsun? -Her seferinde okuması için ödünç verdiğim kitapları geri verirken içerisine çiçek koyuyor. +Hepsini okuyor mu? -Elbette okuyor. +Sordun mu ona? -Önemli yerlerin altını çizdiğini görüyorum. +O’da insanlığı kurtarmak istiyor mu? -Evet. +Nereden biliyorsun? -Altını çizdiği cümlelerden. Nun va Goldoon 1996 (Ekmek ve Çiçek)
Onu tanıyınca anladım,yeryüzünde herkesin bir parçası kayıptı, ve bazılarımız o kayıp parça uğruna bütün tamamlanmışlığına rağmen yarım, kalabalıklara rağmen yanlız, bütün ritmlere  rağmen sağır olabiliyordu ve o eşsiz parça bulunamadığı sürece sürgün göçebeydik ve huzursuzduk. bulamadıkça, bulunamadıkça eksiliyorduk, eskiyorduk binalar gibi. onu tanıyınca anladım, bulmak istediğim sadece eksik parçam değildi, bende ki ucu kırık parçanın sahibini de arıyordum. elimde mürdüm bir parça, deliriyordum. ” parçaları kaybolmuş puzzle gibi artık insanlar. der c.p kiminin kalbi, kiminin ruhu, kiminin beyni yok.” oysa herşeyim vardı benim tek eksiğim sendin, sen gelince tamamlandı içim, huzursuzluğumun rüzgarı dindi, duydum yeryüzünün gökyüzünün gerçek sesini. uzatıp elimi gördüm ışığının rengini.  gökyüzü alabildiğine mavi.
Reklam
Hayat zor be güzel Bir de sen olmasan Küçücük bir merhabanla Yön vermesen hayatıma Benim gittiğim yol,yol değil Az derdim çok yalanim olurdu belki Şimdi ise seni sevdiğimi gizlemekten başka Yalanim yok benim Gittiğim sensin dosdoğru Vardığım gün,gün değil Vardığım an hiçbir sey bitmiş değil Senden geçerken gördüğüm suret Yalnızca sen değil Sana ulaşma saadeti Seni bulduğum günden Hatta senden bile güzel değil ✍️ (2014)
Halbuki hepimiz Aynı yıldızın altında ve Aynı gökkuşağının gölgesinde Bereketli topraklar üzerinde Adımızı fısıldamıştık yüzümüze.. Yıldızlar söner sönmez Gökkuşağı da kabuğuna çekildiğinde Geriye ne kaldıysa Bize eşlik etmişti kör karanlıkta.. Dünya bu kadar demiştin Yaşamak böyle birşey Ben olsam soyleyemezdim bunlari Ama senden duymak güzel Bu senin mucizen Yani aşkın öteki yüzü Korkma kimse yok demiştim Halbuki dinliyordu seni Kanatlarını açan son çiçekler Uzun bir hikayeydi hayatın Ama sahilde zaman bitti Sesine eşlik etti yine Karanlık gece sisleri Sen anlattın ben dinledim Dilinden döküldü Uyanık gördüğüm rüyalar..
Ah İstanbul, yine bembeyaz olamadın dimi Kaldı üstünde gelip geçenlerin kirli ayak izleri. Sende arala pencerenin perdesini, Gecen aydın olsun ve Titreşsin yüzünde sokak lambasının renkleri..