Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Eniz mola ☭

Eniz mola ☭
@Enizmolaa5
Kutsallığa hakaret etmeden değişim kök salamaz / Bazen ileti olarak sosyolojik, inanç ve siyaset eksenli düşüncelerimi yazıyorum. ☭
Sizce ?
Yaşadığınız hayatın tamamen kendi hayatınız olduğunu düşünüyorsanız iki kuşak gerinizde hayatları son bulmuş atalarınızın düşünüş perspektifini hayalinizde canlandırın. Kutsallıklarından, düşlerinden bir kopuş gösteremediğiniz taktirde nefes alıyor olmanız yalnızca farklı bir bedende yaşıyor olduğunuzu gösterecektir.
Reklam
RT
Artık kimse ellerinden çekip alınan özgürlüğün bedelini ödemeye cesaret edemiyor. Herkes tutkusuz, soluksuz, risksiz ve anlamını kendi elleriyle boşalttığı bir stabilin konfor alanında gününü gün ediyor. Duyguları ise tümden nötrleştirdiği bir hayatın çerçevesinde anlamsız olarak çırpınıyor.
"Yalnızca ölmemiş gibi yapıyoruz. İşe gidiyoruz, eve dönüyoruz, holobilgisayarlarımızda hiç tanımadığımız kişilerin özel hayatlarına bakıyoruz. Hepimiz acayip mutluyuz. Etrafımızı saran çürümüşlüğü görmüyoruz. Ama biz başka tarafa bakarken o üzerimize bulaşmaya devam ediyor. Pis kokusu üzerimize siniyor, fark etmiyoruz. Artık hiçbirimiz hiçbir şeyi umursamıyoruz.” ~
Kaos Projesi
Kaos Projesi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Arzuların ve fikirlerin yalnızca bilincin ölçüsünde var olabilir. O halde; fikir ve arzularının kendiliğindenliği yoktur. Düşüncelerin tanrısal bir boyutta zihninde yer alabilmesi toplumsal bir inşaanın meyvesidir.
Seçemediğiniz, sorgulamaya bile cüret edemediğiniz değerlerinizi hayatlarınızın ayrılmaz birer parçası olarak görerek ölümü kutsayacak kadar fanatikleşebiliyorsunuz. Değerleriniz ise özü gereği: yaşatmayı ve insanca bir yaşamı değil, öldürmeyi, farklı kimlikleri ötekileştirmeyi normalleştiriyor.
Reklam
Toplumlar: önyargı ve kahramanlık masallarını henüz biçimlenmemiş zihinlere aktararak varolabilirler. Bu sayede kendisinden olmayana düşman, kindar ve faşist kitleler yaratılır. Daha sonra ise bu nesillerin öğrendikleri tüm her şeyin doğru olduğu, tek realiteye kendi toplumlarının sahip olduğu inancıyla kavrulur dururlar.
Üzgünüm sakalsız yapamam ve fikirlerim ile çelişmek söz konusu olamaz. 😭
İTİRAFLARR

İTİRAFLARR

@Sadeceitirafci
·
21 Kasım 2023 13:05
İtiraf eden: Gizli İtiraf alan:
Eniz mola ☭
Eniz mola ☭
İtiraf: "abi sakalsız daha iyi duruyon bence, bu arada fikirlerinin çoğuna aşırı katılıyorum."
Cinsiyet ve mesleki cinayetler politiktir.
Mesleklere, kimliklere, tercihlere uygulanan şiddet ve cinayet, mesleğin saygınlığını ve itibarını çürüten tek tipçi siyasi hegemonya normalleşemez. Ancak: normalleştirdiler. Kamu kurumlarında, siyasi partilerde, okullarda, sporda, toplum içerisindeki çürümüşlüğün kaynağı siyasettir. Kendi siyasetiyle ilgilenmeyen toplumlar büyük felaketlerle iç içedir. Tüm siyasetini ayrıcalıklı azınlığın eline veren emekçiler kendi gerçeklerine yabancılaşmış hale gelir. Adaletin yerini torpil, kamuda ki düzenin yerini riyakarlık, eğitimin yerini çürümüşlük, sporun yerini ise fanatizm alarak koca bir toplum cemaat haline gelir. Tüm bunlar küçük bir azınlığın çıkarına işlerken büyük çoğunluk bu sorunları siyasette aramaz ve arayamaz çünkü aramasına izin verilecek sosyal ortam oluşturulmaz. Tüm karşı seslerin bastırıldığı toplumsal düzenlerde emek hayata yabancılaşır, akıl; gayriresmi kavramlar, korkutmalar ile soyutlanarak düşünceler baskılanır. Tüm cinayetler ve siyaseten oluşmuş çürümeler büyük çoğunlukla toplumsal suçlardır. Bunu bireysel bir zemine, etnik kökene indirgemek şu anın siyasetini haklı çıkaracaktır. Ekonomik, sınıfsal ve diyalektik materyalist olmayan her yorum eksiktir.
Nehirden Denize Özgür Filistin:
Uluslar bireyleri ulus adına feda ediyor; ve “ulus” sadece bir laftır. Haritanın üzerine çizdiğin çizgiler yeryüzünde hiçbir yerde yoktur. Onlar sadece senin oyunundur. Fakat haritanın üzerine çizmiş olduğun uydurma çizgiler adına milyonlarca insan ölmüştür; gerçek insanlar gerçek olmayan çizgiler için ölüyor. Ve sen bu savaşlarla gurur duyuyorsun.
Kanunsuz olan bir şey varsa o da bugün iktidar tarafından gösterilen polis şiddetidir. Anayasa mahkemesinin açın dediği taksimi yasaklayanların ağızlarından düşürmedikleri milliyetçilik yalnızca sermayenin, emperyalistlerin, şovenistlerin, küçük dar burjuva kafalılığın işine yarayan boş, lümpen ve omurgasızdır. Tarihi demokrasi mücadelesini
Reklam
Yüksek bir bilinç düzeyi en büyük cehennemdir.
Bugün gazlayıp, jopladığınız komünistler yarın sizlerin hakları için meydanlarda olacak!
Haklıyız Kazanacağız !
Türkiye emekçi sınıfı için büyük öneme sahip olan Taksim Meydanı egemen sınıf için bir hezimettir. Emekçilerin genel çıkarının, demokrasinin, ilericilik faaliyetlerinin önüne tüm zor aygıtlarını çıkararak oluştuğu günden bu yana bastıran, emekçilerin en temel sendikal ve örgütlenme hakkının önüne kendi dar çıkarlarını koyan, gerekirse meydanlarda kurşuna dizerek emekçileri katleden faşist bir yapıdadır. Türkiye sermaye sınıfı hiçbir döneminde halka öncülük yapmamış tüm ihaneti ve kompradorluğu sergileyerek halkı batılı tekellere ve yerli işbirlikçisi olan kendilerine peşkeş çekmiştir. Ülkede dinciliği, tarikatları yayan, bilimsel gerçekleri kaldırarak çocukları köhneleştiren, ekonomik krizleri çıkartarak halka vergi yükleyip, kendilerinin vergilerini sildirmek sermayenin yegane çıkarlarıdır. sermaye iktidarın kendisidir. İktidar; sermayenin bir aygıtı olarak görev yapar. Günümüzden bugüne süregelen Türkiye emekçilerinin özgürlük ve demokrasi mücadelesinin baskılanmasının yegane sebebi emekçilerin haklarını bilecek bir yapıya gelerek sömürücü güçlere isyan korkusudur! Diktatörler en çok meydanlardan ve birlikten korkarlar. Halkı bölmeden yönetemeyecekleri gibi direnmeden gelecek olan adil bir düzen yalnızca hayalden ibarettir.
Hegel ile tanışmadan önce felsefenin zorluğu:
515 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.