Yalnızlık öğesi edebiyatımızda bir kişiliğe bürünse herhalde Sait Faik olurdu. Sait Faik için yeryüzündeki her varlık sadece bir isimden ibaret değildir. Varlıkların her biri için, onun lügatında daha önce bizlerce fark edilmeyen derin manalar, tasvirler, görünüşler vardır ve bunlar Sait Faik’in kalemiyle gün ışığına çıkar. Neredeyse yüzyıla yaklaşan eserlerine baktığımızda beşeriyete, hayvanata ve nebatata dair birçok gizli kalmış hususun teferruatlı biçimde yapıldığını görürüz. Kimi zaman da yazdığı şeyleri bir müddet sonra kendisinin de başka anlamlar yükleyebileceği tarzda konudan bağımsız adeta yazmak için yazıldığını görürüz. Her iki durumda da Sait Faik’in nöronlarının bizlerden çok farklı bir şekilde çalışmış olduğunu idrak ederiz. Bu eseri de okunması zor fakat diğer yandan lezzetini alınca bir hayli keyifli bir yazın olarak tanımlayabiliriz.