Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Esma Gun

Otostop Çekenden Türkiyeye
Otostopçunun Galaksi Rehberinin ikinci kitabında Arthur Dent ve Ford dünyanın 2 milyar yıl öncesine ulaşır ve onlara ateşi bulmaya ikna etmeyi denerler. Yaşayan kişiler bunun kar zararını tartışmaları gerektiğini söyler. Aynı şekilde tekerleğin icadını da yapamazlar. Toplantıları boyunca bunları tartışırlar ama bir sonuç yoktur. Tekerleğin rengi ne olmalı buna olan kararsızlıklarıyla devam ederler. Bazen fikirler çarpışmasın da karar ortaya atılsın istiyor insan. Ne kadar Türkiye meclisine benziyor. Günler boyu süren tartışmalar sonucunda sonuca bağlanamayan binbir mesele kanayan bir yara olmaya devam edebiliyor bazen.
Reklam
Kadın Beyni - Erkek Beyni
Kadın Beyni - Erkek Beyni
kitabın ilk bölümünde konu alınan ve ilgimi çeken bir mitiloji öyküsünden bahsetmek istiyorum: Kadınların gezegeni Venüs, erkeklerin gezegeni Mars olarak bilinir ki bunların sembolleri ile dişilik erkeklik aynı sembollere sahiptir. Peki geylerin sembolü olan Merkür gezegeni mitolojide neye dayanmakta? Merkür'ün bir diğer ismi Hermes'tir. Hermes bir gün Afrodit'e aşık olur ve hiç ayrılmamak ister ve sonuçta çift cinsiyetli olan Hermafrodit ortaya çıkar. Biyolojide çift cinsiyetli canlıları tanımlamakta da bu kelime kullanılır.
Suçluyu affeden hakim, kendini mahkum etmiş olur.
Publilius Syrus
Publilius Syrus

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü?
Hacivat ve Karagöz'ün nasıl tanıştığını, gölge oyunu efsanesinin nasıl ortaya konulduğunu gösteren bu film insanın içini ısıtan cinsten. Haluk Bilginer, Karagöz rolünde; Beyazıt Öztürk de Hacivat. Haluk Bilginer sadece oyunculuk yapmak isteyen ve sanata gönül vermiş bir insan, bu yapımda da bunu ispatlıyor. Filmde Hacivat ve Karagöz'ün mizahı gerçekleri anlatmak için kullandıklarını görüyoruz, bunu gerçek hayatta da uygulamak gerekiyor aslında. Gerçeği zehir şeklinde sunarsak toplum korkar, gerçeğin form değiştirmesi gerekir bunun için.
Çizgi Pijamalı Çocuk
2008 yapımı bu film John Boyne'nin kitabından senaryosunu almıştır. Hitler'in yaptığı Yahudi katliamı La Vita e Bella filmine benzer şekilde işlenmiştir. Savaş bir çocuğun bakış açısından ele alınmaktadır. 8 yaşındaki Bruno bir komutanın çocuğudur ve babasının işi gereği taşınmak zorunda kalırlar. Taşındıkları yer ise bir toplama kampına oldukça yakındır. Bruno bir arkadaş edinmek ister ve olaylar bunun üstüne kurulmaya başlar. ............Içerik............. Bruno'nun toplama kampından içeri girmesi sonucunda başına geleceklerden habersiz gaz odasına girdiği sahnede.. Gözyaşlarımız artık durmuyor. Komutan onca insanin ölümüne sebep olurken ailesinden birinin ölümü ile ölüm nedir anlıyor galiba. Filmdeki bir sahnede asker olan Kotler, Yahudiler için şuna benzer bir cümle kurar, yandıklarında daha iğrenç kokuyorlar bunun üzerine anne Elsa, eşinin nasıl korkunç bir işin içinde olduğunu kavrıyor. Aile yapısında Hitler'e sadık bir baba figürünün yanına vicdanı ile birlikte bir anne koyunca gerçeklik olduğu gibi karşımızda.
Reklam
Hugo
Film çocuk filmi kategorisinde değerlendirilebilir. Verilen emeği görünce herhangi bir yaşla sınırlandırmak istemezsiniz ama. Filmin içinde bir sürü film sahnesi geçmekte ve sadece o sahnelerinin çekimini düşünmek bile emeği görmemizi sağlıyor. Filmi genel omurgasıyla değerlendirmek gerekirse Paris'teki bir tren istasyonunda saat tamirinden sorumlu bir çocuk bir oyuncak tamircisine defterini vermek zorunda kalır. Çocuk için o defter oldukça değerlidir, çünkü babasından bir hatıradır. Olaylar bunun üstüne gelişir. Benzer Film: Uzay Oyunları (konu olarak değil) ............Süprizler............ Filmin konusu ne diye sorulsa savaşın her şeyi kılıçtan geçirdiği gibi sanata ayrıcalık tanımaması derim. Savaşın patlak vermesiyle yetenekli bir yönetmen işine son vermeye karar verir. Filmin başrolündeki Hugo'nun görevi ise onun sinemaya olan küslüğünü bitirmektir. Filmde büyülü hiçbir şey yoktu ama size sihirli bir şeyler oluyormuş gibi hissettiriyor. Galiba bu etkiyi sağlayan filmin içindeki filmlerin hayal unsuru içermesi.
Hugo
"Ama sonra savaş patlak verdi. Bu gençlik ve umutların da sonuydu. Artık dünyanın sihirbazlığa, film gösterilerine zamanı yoktu. Geri dönen askerler filmlerimden sıkılacak kadar çok gerçekliğe tanıklık etmişti. Zevkler değişmişti."
The Fall
Alexandria: Neden herkesi öldürüyorsun? Neden herkesin ölmesine izin veriyorsun? Roy Walker: Bu benim hikayem. Alexandria: Benim de hikayem.
The Body
Oriol Paulo'nun 2012 yapımı Ceset filmi ters köşe nedir, nasıl yapılır izleyiciye göstermekte. Hikayemiz morgun güvenliğinden sorumlu bekçinin bir şeyden kaçması ve bir arabanın ona çarpmasıyla başlar. Ve morgdan bir ceset kaybolmuştur. Bir dedektif olayı araştırmaya gelir, olaylar bunun üzerine kurulmaya başlar. .................Spoiler................... Oriol Paulo anladığım kadarıyla ters köşe yapmayı seven bir yönetmen. Filmdeki ters köşeyi buldum. Morgdan o bedeni eşi çıkarttı derken hiç beklemediğimiz bir isim bütün bu olayları düzenledi: Dedektif. Aslında filmdeki her detayın orada olmak için bir sebebi var. Bunu Charles dickens'ın hikaye tarzına benzetebiliriz. Dedektif yer yer geçmişe dalar ve eşini hatırlar. 10 yıl önce kaybettiği eşinin olayla alakası ne derken hikayenin sonunda öğreniyoruz ki eşinin ölümünden ölen kadın ve eşi sorumlu. Dedektif eşinin intikamını almak adına kızını da işe dahil edip bir plan yapar. Kızını adamı kendine aşık etmesi için görevlendirir ve kız başarmıştır. Sonunda kız adamın eşinden ayrılmasını ister. bu işin sonu adamın eşini Th-16 ile öldürmesi ile sonlanır. Hikayenin genelinde ölen kadının ölmediğini düşünüyoruz, sonra kadının eşinin bir şizofren olduğunu... En sonunda bunları dedektifin kurguladığını fark ediyoruz. zafer... Bir başka ters köşeye dayanamayabilirdim.
The Street Can Named Bob
Haçiko benzeri bir film diyebiliriz kısacası. Orada bir köpeğin ne kadar vefalı olduğunu izliyoruz. Bu filmde ise bir kedinin eroin bağımlısı bir insanı nasıl değiştirdiğini. Hikayemiz gerçek bir yaşam öyküsünden alınmıştır. Covent Garden'da gitar çalıp para kazanmayı deneyen bu eroinmanın gerçek yaşam öyküsü.
Reklam
Ota Benga
Ota Benga, 1904 yılında yakalandı ve Amerika'ya götürüldü. Kendisi bir Pigme'ydi. Bronx Hayvanat Bahçesi'nde bir goril, bir şempanze ve bir orangutan ile birlikte "Insanların eski atası" olarak sergilendi. 32 yaşında bulduğu bir tabanca ile kalbini vurup intihar etti. Ve o iki çocuğun babasıydı. İsminin anlamı ise "dost" demekti.
The Fall
Film için 4 yıl uğraşıldığı ve 14 farklı ülkede geçtiğini söylesem verilen emeği tasvir etmiş olurum herhalde. Salvador Dali eğer bir film yapsaydı muhtemelen The Fall olurdu diye yaygın bir söylem var ki oldukça doğru. Eğer Pan'ın Labirenti'ni izlediyseniz ve gerçek ile hayalin iç içe geçmesinden hoşlanıyorsunuz bu filmi öneriyorum. Konusu
The Fall
Film için 4 yıl uğraşıldığı ve 14 farklı ülkede geçtiğini söylesem verilen emeği tasvir etmiş olurum herhalde. Salvador Dali eğer bir film yapsaydı muhtemelen The Fall olurdu diye yaygın bir söylem var ki oldukça doğru. Eğer Pan'ın Labirenti'ni izlediyseniz ve gerçek ile hayalin iç içe geçmesinden hoşlanıyorsunuz bu filmi öneriyorum. Konusu
The Fall
"Benimle birlikte mutlu son yok."
The Fall
Ama bir insan yüzünü gizlerse gönlünde ne yattığını gösteremez.
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.