Ve nerede bulunabilirdi Atman, yeri yurdu
neresi olabilir ezeli ve ebedi kalbi nerede çarpabilirdi insanın kendi Ben'inden, kendi özünden, herkesin kendi içinde taşıdığı o yok edilmezden başka?
Peki, neredeydi bu Ben, bu öz, bu en son nesne? Et değil bu, kemik değildi, düşünme değil, bilinç değildi, böyle diyordu bilgelerin bilgeleri. Nerede, peki neredeydi o zaman?
Oraya kadaç Ben'e, bana, Atman'a kadar sokulabilmek için, aramaya değer bir başka yol var mıydı? Yazrk, kimse çıkıp gösteremiyordu bu yolu, kimse onu bilmiyordu, ne babası biliyor ne öğretmenler biliyor ne de sungu törenlerinde söylenen ilahiler biliyordu.