Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Evîndar

Evîndar
@Evindar88
Ne kadar çok şey yaparsam o kadar çok var olurum.
121 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Bu kitabı okurken bugüne kadar neden Nietzsche'i okumadığımı sorguladım. Evet belki üslubu ağır ama her cümlesi o kadar derin ve tatmin edici ki! Kitabı çok iyi anladığımı söyleyemem, siz de okuyunca belki çok az şey anlayacaksınız ama anlayacağınız bu sınırlı şeyler bile dinlere karşı (özellikle de Hristiyanlığa) hatta insanlık tarihine karşı bakış açınızı değiştirebilecek nitelikte. Irkçılığın ilk olarak hayvanlar üzerinden, onları evcilleştirerek başladığını, daha sonra insanlar üzerinde nasıl uygulandığını ve bütün bunların zamanla nasıl "ahlâk" adını aldığını insanlığa ait en eski "ahlâk kurallarını" içeren Manu Yasaları ile çok çarpıcı bir şekilde anlatıyor. Günümüz din adamlarının bilhassa papazların tek mirasının "sahte dindarlık" olduğunu, bunun üzerinden insanları uysallaştırdıklarını ve bunun sonucu olarak insanların giderek daha da yozlaştığını anlatmaya çalışıyor Nietzsche. Kendisinden önceki birçok filozofu da eleştiren Nietzsche, onların, insanları yozlaştırmaktan kurtarmak için buldukları çarelerin insanları daha fazla yozlaştırmaktan öteye gitmediğini yani aslında söz konusu filozofların, yozlaştırmanın başka bir ifadesini geliştirdiklerini iddia ediyor. Yani kitap eleştirilerle dolu diyebiliriz. Nietzsche'nin diğer kitaplarını okumadığım için bunu söylemem ne kadar doğru olur bilemiyorum ama bence Nietzsche'yi okumaya "Putların Alaca Karanlığında" ile başlayabilirsiniz.
Putların Alacakaranlığında
Putların AlacakaranlığındaFriedrich Nietzsche · Olympia/Erasmus · 20166,2bin okunma
Reklam
240 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 günde okudu
Tam anlamıyla ufkumu açan bir kitap! Yaşamakta olduğumuz hayatı ve içinde bulunduğumuz durumu daha iyi anlatan başka bir kitap var mıdır bilmiyorum. Her satırında "ezildiğimiz" gerçekliğini yüzümüze vuran kitap, ayrıca eleştirel bir bakış açısı da kazandırıyor. Açıkçası bu kitabı okumadan önce de sandığımız kadar özgür olmadığımızın ve sömürüldüğümüzün farkındaydım. Ancak burda bütün bu gerçeklerin o kadar da yüzeysel olmadığını görüyorsunuz. Hayatımızın her alanında bir sisteme maruz kaldığımızı görmek, bilmek gerçekten de korkunç. Burada yazamayacağım daha nice gerçeklerle karşılaşacaksınız kitapta. O yüzden gerçekten de okunması, okutturulması gereken bir kitap.
Ezilenlerin Pedagojisi
Ezilenlerin PedagojisiPaulo Freire · Ayrıntı Yayınları · 20181,202 okunma
264 syf.
·
Puan vermedi
·
24 günde okudu
"Feminizm Ve Erkekler" cinsiyet eşitliğinin sadece kadınlarla değil erkeklerin de katılımıyla mümkün olabileceğini savunuyor. Cinsiyet eşitliğinin yolu eğitimden geçer. Yapılan araştırmaların çoğu ataerkil zihniyetin ve geleneksel erkekliğin erken yaşlarda şekillendiğini ortaya koymuştur. Hatta bazı kaynaklar taa okul öncesine dayandırır bunu. Yapılan araştırmalar ayrıca daha fazla eğitim alan insanların daha az eğitim alan insanlara oranla cinsiyet eşitliğine daha yatkın olduğunu, kadın haklarına daha duyarlı olduğunu ve mevcut sistemin değiştirilmesi gerektiğini savunduklarını bulmuştur. Daha eşit bir toplum yaratmak için insanların kişisel tutumları ve toplumların geleneksel görüşleri kadar mevcut yapısal engeller ve küresel sorunlar da aşılmalıdır. Yani kısacası cinsiyet eşitliği, öyle sadece kadınların bir takım feminist örgütlenmeleriyle değil erkeklerin de fedakarlık yapmaları, bazı ayrıcalıklarından vazgeçmeleri ve tabiki insanların eşitlikçi değerlere göre hareket etmesini engelleyen tüm sistemlerin aşılmasıyla mümkün olur.
Feminizm & Erkekler
Feminizm & ErkeklerNikki Van Der Gaag · Aram Yayınları · 201719 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
198 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Ergenlik çağının getirmiş olduğu duygu bozukluğunu tam olarak yaşayacağınız bir kitap. Aniden çok büyük kararlar alma, sonra pişman olma, çok sevdiği bir insandan durduk yere nefret etme, nefret ettiği bir insanı çok sevme, başını alıp uzak diyarlara gitme isteği vs. vs. Kitap ayrıca yetişkinlerin sahte ve yapmacık hayat tarzlarını eleştirmesiyle komünizmi de çağrıştırır. Büyüklerin dünyasından nefret eden kahraman, öğütlerinden de olabildiğince kaçar. Çünkü bu öğütler büyüklerin o "sığ" düşüncelerinden ibarettir. Kahramanın, yıllar önce ölen kardeşi Allie'den sürekli sevgiyle bahsetmesi kitabın beni en çok etkileyen kısmıydı. Özellikle şu sözleri: "Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın, Tanrı aşkına; özellikle de hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli bir insansa?"
Çavdar Tarlasında Çocuklar
Çavdar Tarlasında ÇocuklarJ. D. Salinger · Yapı Kredi Yayınları · 202159,4bin okunma
408 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Bu güne kadar en çok etkilendiğim kitaplardan bir tanesi. Bir annenin kızı ve kendi özgürlüğü için verdiği mücadele. Aslında oldukça özgür ve huzurlu bir toplumda yaşayan Betty ve beş yaşındaki kızı Mehtap, bir anda kendilerini Ayetullah Humeyni "devriminin" hüküm sürdüğü İran'da bulurlar. Betty'nin İran'lı doktor kocası Seyid Mahmudî, karısını ve kızını tatil bahanesiyle getirdiği İran'da tutsak eder ve bir daha ülkeleri Amerika'ya dönmelerine izin vermez. Betty, savaşın, erkek egemenliğinin ve kadına karşı her türlü baskının tavan yaptığı böylesi bir ülkede kızının yaşayacak olmasına tahammül edemez ve kabullenemez. Hemen hemen bütün yasaların erkeklerden yana olduğu bu ülkede kızıyla tek başına kalmıştır. Üstelik İran'ın Irak'la yaptığı savaşta neredeyse her gün savaş uçaklarının bomba yağdırdığı Tahran'da ölümle burun buruna gelirler. Tek isteği kızıyla birlikte onları bu duruma düşüren kocasından ve onun ülkesinden kurtulmak olan Betty, onlarca yola başvurur. Aslında istediği takdirde polise gidip sınır dışı edilebilirdi ama bu durumda canından çok sevdiği kızından ayrılacak ve onu ataerkil zihniyetinin sinmiş olduğu bu toplumda bırakacaktı.
Kızım Olmadan Asla
Kızım Olmadan AslaBetty Mahmudi · Sonsuz Kitap Yayınları · 20175,8bin okunma