İçeriğini çok merak ederek okumaya başladığım ve her gün elimden düşürmeyerek beni içine sürüklediğini fark ettiğim sayılı kitaplar arasındaydı.
Kitap, ünlü doktor Josef Breuer'den Alman felsefesinin geleceğinin sallantıda olduğunu söyleyip yardım isteyen Lou Salome'nin notu ile başlıyor. Devamında ise yazar; Breuer, Nietzsche ve Freud'un temel öğretilerini okuyucuya örneklerle sunuyor. "Ümitsizlik" ve "hakikat" kavramlarını sorgulayıp üstüne düşündürmeyi sağlıyor. Asıl alıcı nokta ise yazarın bu kavramları akıcı bir dil ve hikaye ile üzerine düşündürmeyi sağladığı için felsefi bir roman okuyor gibi hissetmiyor oluşunuz.
*Hakikatin ne kadarına dayanabilirsiniz? Yaşadığımız şeyleri biz icat ederiz. Dolayısıyla icat ettiğimiz şeyi yok edebiliriz. Hakikat ile yüzleşmeli, hakikat ile yüzleşmeyi sağlayacak gücü kendimizde bulmalıyız. Gerçeği ancak "kaynağına" inerek tanımlayabilirsiniz fakat kaynağı bulmak değil, kaynağın ardındaki "anlam" gerçeği ortaya çıkarır.
Kitabı bitirdikten sonra okuduğum zamanın aslında kendim için en iyi zaman olduğunu düşündüm. Öyle bir kitap ki herkes için ayrı bir mesaj, anlam ifade edebilir. Asıl önemli olan okuma sonunda bulduğunuz anlam. Kesinlikle okunmalı...