"Vatan sevgisi duygusunu içimde ilk uyandıran rahmetli babam olmuştur. Bir gün, ben daha beş yaşında bir çocuk iken, babam elimden tutmuş, çarşıdan eve geliyorduk. O tarihte, Kastamonu'da, memlekette olanı biteni yazan ve Havadis adı ile satılan el kadar bir gazete çıkardı. Babam o günkü Havadis'i aldı, şöyle bir göz attı ve: "Yazık, Selanik de elden gitti." dedi. O zaman bu kaybın ne kadar büyük olduğunu babamın üzüntüsünün derecesinden anlamıştım. Vatan sevgisinin bendeki ilk tohumu babamın bu sözüdür. İstiklal Savaşı sürerken yazmaya başladığım şiirlerde bu tohumun alabildiğine filizlendiği görülür. Bu şiirlerden birkaçı İzmir'in işgali üzerinedir. Ankara Erkek Muallim Mektebi son sınıfında talebe iken, daha Kastamonu İdadisi'nde iken yazdığım bu şiirlerden bir tanesini tarih hocamız rahmetli Vasıf Çınar Bey'e gösterdim. İzmir mebuslarından olan Vasıf Bey
bu şiiri, o tarihte, İzmir'in işgali hatırasına, özel olarak, tek sayı yayınlanan gazetede neşretti. Benim şiirlerimde bu devirde esmeye başlayan vatan sevgisi ile dolu hamasi hava git gide artmış, eksilmemiştir. Okuyucu bu havayı benim gibi hissederse sevinirim." (Önsöz'den)
Bu Vatan Kimin?Orhan Şaik Gökyay · Yeditepe Yayınevi · 201886 okunma
retorik
maalesef geç kaldınız dedi komiser kucaklarken
askılarda kalan cesedin profil kaydını hızla,
tespit ettik, ilişkisi varmış o serseri kızla
sevişmelere maymun taklidi yaparken kayısı kabuklan mı diye haykırdı en güvendiğimiz sağlam çocuk
ben ölürsem
ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir aşk zeraf eti
ne bir hayal tabiri ... küçücük ömrüm
hep rüzgar gülleri kokacak!
bir sinek cenazesinden dönmüşüm de sanki
ağzım burnum kanyak
denizden yeni çıkartmışlar yağmurun ölüsünü
mevsimlerden napalm günlerden ilkbahar
hummalı sabrımın glayöllü dağ köyleri
sana hasret şakımak mı yakışacak
çok arayacak çocukluğum esas sırrını
benim yüzüm bir kedi amipidir
ben ölürsem o kendiliğinden çoğalacak!
ben ölürsem karakutumu bulamayacaklar
ne bir buz yorgunluğu
ne bir sinema perdesi yırtık. .küçücük kabrim
bir çocuk kalbi gibi haylaz olacak!
bir martıyı ağlattın sen!
bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık
kütür kütür küfrediyor gece imanıma
bir yaprak kırılıp suya düşüyor
su yaralanıyor su kanıyor şelale!
ah nasıl titredim tensiz
bir piyanist büküldü sanki
kesişen aynşık doğrular gibi
çarpışıverdim yüzünle. Yüzün
öyle düzgün suna bir el yazısı
yüzün yüzüme aksedince
yüzün ayna alnımda
yüzün uzun hüzünlü bir alınyazısı!
bitmemiş bir ömrün yalanısın
sen: kabuslanmın tabiri
çocukluğumun arta kalanısın!
öldüreceğim kendimi dudaklarınla
dudakların etle, şehvetle seferber
sen! bana inen son kutsal kitap
son fakir yatır
son aciz peygamber!
bir martıyı ağlattın işte
bir çocuk garanti intihar eder artık