Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Hel

Pekala! Dediğin gibi olsun bakalım. Ama evladım, dua et ki planın işe yarasın. "Ediyorum," dedim. "Seninle konuşuyorum ya?" Ha...tabii, doğru ya. Aferin.
Sayfa 316Kitabı okudu
Reklam
"Çünkü Umut en iyi ocakta, yuvada beslenir."
Sayfa 314Kitabı okudu
"Son satır neydi Annabeth?" Annabeth bu sorumun ardından beni şaşırtan bir şey yaptı. Gözleri doldu, kollarını iki yana açtı. Öne atılıp ona sarıldım. Öyle tuhaf bir heyecan kaplamıştı ki içimi, sanki bir kelebek sürüsü midemdeki bir rock konserinde, delicesine kafa sallıyordu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Ama madem Kahin sizin," diye itiraz ettim "kehanet ne anlamaya geliyor, söyleyemez misiniz?" Apollon iç çekti. "Bunun yerine bir sanatçıya işlerinin anlamını sor veya bir şairden şiirini açıklamasını iste. Bu amacını aşar. Anlam yalnızca arayınca ortaya çıkar."
Sayfa 153Kitabı okudu
Bazen ölümlüler canavarlardan bile fena olabiliyorlar
Sayfa 145Kitabı okudu
Reklam
"Vay be," diye mırıldandı Thalia. "Apollon çok ateşliymiş." "Ne sanmıştım, o güneş tanrısı," dedim. "Kastettiğim bu değildi."
Etrafımda bana bakmak için gelen meraklı ıskarmoz ve kılıç balıkları dolanıp duruyordu. "Dağılın!" Dedim hepsine. Balıkları dört bir yana dağıldı ama istemeye istemeye gittiklerini sezebiliyordum. Yemin ederim ki niyetlerinin ne olduğunu anlamıştım. Siren körfezinin oralarda Poseidon'un oğlunun be bir kızın bulunduğu dedikodusunu yapacaklardı.
Sayfa 198Kitabı okudu
Ölülerin yüzleri parlar. Hepsi biraz öfkeli ve şaşkın gibidirler. Sizinle konuşmak isterler ama sesleri yarasa sesi gibi, vızıltı halinde çıkar. Onları anlamadığınızı fark ettikleri an, suratlarını asıp uzaklaşırlar. Ölüler korkunç değildir. Sadece hüzünlülerdir.
Sayfa 290Kitabı okudu
Batıya gideceksin, geri dönen tanrıyla yüzleşeceksin. Çalınanı bulacaksın, selametle iade edeceksin. Dost bildiğin ihanet edecek sana. Ve en çok önemsediğini kurtaramayacaksın sonunda.
Sayfa 135Kitabı okudu
"Neden insanlarınızdan kimse yok burada?" Diye sordu. "Muhafızları kütüphanede bir faydası olmaz." Ah, ne de yanılıyordu! Kütüphaneler fikirlerle -tüm silahların belki de en tehlikelisi ve güçlüsüyle- doluydu.
Reklam
"Bir imparatorluğun kanatları altındaki mükemmel dünya hayallerinize rağmen hükümdarlarınız ve politikacılarınız birbirlerinin ayağını kaydırmakta tereddüt etmiyor. Sanırım suikastçılar da öyle."
“You know,” she confessed, “I’ve always loved your dimples.” “I know.” He smirked. “You were so obvious with your love at first sight.” “It was not love at first sight.” She huffed. “I only said I liked your dimples at the start.” She dropped her hand from his cheek. “I didn’t even like you. I thought you were terrible.” “And yet.” He grabbed her hand again and wrapped it around his neck. “You kept staring.”
“Wait!” Evangeline called. “What’s your name?” You already know, Little Fox.
32 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.