Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Venüs

Aslında insan deli değilse bile çok hassas bir yapıya sahip olabilir. Önemsiz şeylerle beslenen insanlar da var, sadece ağır bir söz uğruna ölenlerde. Bende işte böyle bir yapıya sahibim. Gerçek şuki yoksulluğum içindeki bazı vasıfları o kadar keskinleştirmiş ki bunlar başıma bela olmuş, tatsızlık yaratmıştır. Evet, sizi dürüstçe temin ederim ki, bu böyle hoş olmayan bir durum; kötü şans!
Sayfa 150
Reklam
Beni rahatsız eden şey neydi? Tanrı elini üzerimden mi çekmişti? Peki, neden bir başkasının değil de benim üzerimden? Neden Güney Amerika’daki bir adamı hedef almamıştı ?
Sayfa 20
Hava açık ve aydınlıktı; zihnimdeki gölgeler ise dağılmıştı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Uzun bir süre boyunca işlerim o kadar düzenli ve istikrarlı bir şekilde yolunda gitmedi ki sonunda tuhaf da olsa her makul şeyden mahrum kaldım.
Sayfa 7
Kimse aldatmasın kendini, sakın sanmasın ki daha uzun sürecek beklediği hayat, daha önce gördüklerinden.
Reklam
Kimse kimseyi tanıyamaz. Tanıdığımızı tanırız. Tanıdığımız kadarına inanırız. Eğer gerçekten tanısak , bırakın aşkı filan, kimse kimseyle arkadaş bile olmaz.
Evegenia böyledir işte. Birini sevmişse, onun her söylediğine inanmaya meyillidir.
Umutsuzluğun doğurduğu cinayet, bu insanların içindeki iyi niyeti yok eden, onları akıllarından eden umutsuz bir yaşama biçiminin sonucuydu.
Eşitliği olmayan bir savaşta, yasa, güçlülerin safında yer alıyordu.
Bu insanlar inançlarını bile yitirmişlerdi. Tanrının vereceği ceza, uğradıkları beladan daha ağır olamazdı ya!
Reklam
Böylesine dehşet veren bir çaresizlik görüntüsü bile, kentlilerin yüreklerini yumuşatmaz, ama gözlerini rahatsız eder ve yoksulların paçavralanmış giysilerinden yayılan koku, içlerinde yalnızca tiksinti doğururdu. İncil okurlardı ama açlık çeken bu hayaletlerin, kendi erkek ve kız kardeşleri olduklarını düşünmek bile istemezler, onları görmekten kaçınırlardı.
Okul mu? Hayır! Yaşadığı sürece özgür bir erkek kalmak istiyordu, şimdi çocukken nasıl özgürse öyle.
Okul mu ? Ama neden diye düşünüyordu chiao. Eşekler de yaşıyordu. İnekler de keçiler de, koyunlarda. Onlarda pekala büyüyüp gelişiyordu, hemde şu harflerden eziyet çekmeksizin.
Almanlar çocukları severlerdi, gömülmüş, kaybolmuş olanları bile. Benimse bir tane bile yoktu.
Sayfa 242Kitabı okudu
Kopuk bir çağ da yaşıyorduk, bütün belirsizlikleri bozan , aileleri dağıtan, hayatta kalma içgüdülerini sakat bırakan bir çağ.
108 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.