Dünyanın en şanslı insanları çirkinler ve kafasızlardır bence. Bir köşede uyuşuk durup yaşam denen tiyatroyu rahatça izleyebilirler. Zaferden haberleri olmasa da yenilgiye uğramazlar hiç olmazsa.
Sanat ile söz insan ilerlemesinin iki organıdır. Biri yürekleri kaynaştırır, öteki ise düşünceleri. Bunlardan birinin bozulması toplumun hasta olduğu anlamına gelir.
Kitap zaman makinesini icat eden zaman yolcusunun geleceğe giderek insanların tembel ve hayattan hiçbir beklentisi olmayan yaratığa dönüşünü anlatıyor, zaman makinesini çalan yer altı dünyasındaki canavarlarla mücadelesiyle devam ediyor. Okurken sonunu çok merak etmediğim bana göre akıcılıktan uzak bir kitaptı.
İnsan olanın başına akla gelmedik iyilik de gelir, kötülük de. İnsan olanın başına her türlü alçaklık da gelir, yiğitlik de. İnsan insandan her şeyi beklemeli.
Belki de sevdiğiniz insanları düşünmektesiniz. Ama daha derinlere inin, sonunda sevdiğinizin onlar olmadığını göreceksiniz. Siz bu sevginin içinizde yarattığı duyguları seviyorsunuz !
Hayattaki yaşama amacımızı bulup o doğrultuda ilerlemenin ne kadar önemli olduğundan bahsedilen kitapta amacı olmayan Osman’ın savruluş ve en sonunda hayata yenik düşüş hikayesi anlatılıyor. Sahip olduklarının kıymetini bilmeyen Osman, yanlış tercihlerle kendi hayatını kendisi mahvediyor. Akıcı ve öğütlerle dolu bir kitaptı, tavsiye ederim.
Fakir bir hayat süren ailenin ölmek üzere olan çocuklarına doktor bakmak istemez. İnciyi bulan aile sevinçlerini komşularıyla sevdikleriyle paylaşıp hayatları düzelecek sanarlar fakat komşuların gözünü bürüyen para hırsı ve kıskançlık aileyi felaketlere sürükler.
Mutluluk ve huzur zenginlikte aranmaması gerekir, esas önemli olan ailenin sağlıkla birarada olmasıdır. Bu anafikri çok akıcı bir şekilde işleyen bir kitaptı.