İlk kaçırıldığımda sadece on iki yaşındaydım, diye anlatmaya devam etti. Küçücük bir balıktım, tuttuğun zaman denize geri attığın balıklardandım, çünkü yenemeyecek kadar küçüktüm. Bana da aynını yapmaları gerekirdi! Ama ben köydeki açık renk gözlü tek kızdım.
Küçük kızları oğlan çocuğu gibi, yaşı daha büyük kızları ise yavan göstermem gerekiyor. Burası bir güzellik salonu değil, bir çirkinlik salonu, dedi Ruth.
Etrafındaki her şey onun için babamın bedeniydi. Bir domatesi keserken, onun babamın ince dilimlere ayırdığı kalbi olduğunu bilirdim.
Ön kapıya yaslanıp bedenini ahşaba dayadığında, o kapı bile babamın sırtı olurdu. Sandalyeler onun kucağıydı. Kaşıklar ve çatallar, elleriydi.