Samuel Beckett'in "Godot'yu Beklerken" adlı kitabında şöyle bir kısım var:
Vladimir: Ben seni hiç terk ettim mi?
Estragon: Gitmeme izin verdin.
Herkes Vladimir'in mantığına büründüğünden terk etmeler vardır. Oysaki gitmesine izin vermek asıl büyük terk ediştir. Aksini düşünenler olur. Gitmesine izin vermesem de giderdi diyenler. Bu da karşılıklı terk ediştir.
ben seni bir şarkıda da hatırlarım, bir otobüs durağında beklerken de. ben seni bir çiçek bahçesinde de anımsarım bir buğday tarlasında da ama ben seni nerede unutabilirim bilmiyorum
Beni güzel hatırla
Bunlar son satırlar
Farzet ki bir rüyaydım esip geçtim hayatından
Yada bir yağmr sel oldum sokağında
Sonra toprak çekti suyu kaybolup gittim
Beklide bir rüyaydım
Senin için..
Uyandın ve ben bittim
Beni güzel hatırla
Çünkü sevdim seni ben her şeyini
Sana sırdaş oldum dost oldum koynumda ağladın
Yüzüne vurmadım hiçbir
Üzgündü ve bu tamamen Müjgan'la ilgiliydi. "Çok ağır bu konuşulanlar, hiç sevmemiş birine dönüşmek istiyorsun ! Seninkisi sevmek değil ki" dedi. Hiddetle bir daha kadına döndü. Kırgın bir ses tonuyla:
"Madem unutmak istiyorsun rastlaşmayalim bir daha" dedi. Bu onun son sözüydü. Rastlaşmayacaklardı bir daha.
Sen şimdi sabrımın taşını yuvarlarsın
Bir yeti değil mi aradığımız ortak?
Yangınlara alışma(!)
Eğimler seni bilsin(!)
İlk tılsıma vurulmuşuz seninle ikimiz,
Yağmura şaşıyorum hala bak
senelerdir yağıyor halbuki.