Romantik( ama belli edemez), oyun sever , çocuk ruhlu, doğa sever, bol bol kahkaha atan bir okul öncesi öğretmeni….
Hayaller yaşatır ruhu…Tam zamanlı ikiz annesi yarı zamanlı öğretmen.
sevindiğim anda sen üzülürsün
sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş
uzak yalnızlık limanlarına
aykırı bir yolcuyum dünya geniş
büyük bir kulak çınlıyor içimdeki
çetrefil yolculuğum kesinleşmiş
sakın başka bir şey getirme aklına
aysel git başımdan ben sana göre değilim
ölümüm birden olacak seziyorum
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
aysel git başımdan seni seviyorum
Verir zavallı memleket, verir ne varsa; malını
Vücüdunu, hayatını, ümidini, hayalini;
Bütün ferag-ı halini, olanca şevk-ı balini
Hemen yutun, düşünmeyin haramını, helalini.
Seni düşünmek güzel şey,
ümitli şey,
dünyanın en güzel sesinden
en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey...
Fakat artık ümit yetmiyor bana,
ben artık şarkı dinlemek değil,
şarkı söylemek istiyorum...
Sevgileri yarınlara bıraktınız
Çekingen, tutuk, saygılı.
Bütün yakınlarınız
Sizi yanlış tanıdı.
Bitmeyen işler yüzünden
(Siz böyle olsun istemezdiniz)
Bir bakış bile yeterken anlatmaya her şeyi
Kalbinizi dolduran duygular
Kalbinizde kaldı.
Aslında iki kişi birlikte vazgeçmez birbirini sevmekten. Biri vazgeçer, diğeri ise karara saygı duyar. Gururlu biriyse, kararı onaylamış gibi yapar. Aşkı gururundan büyükse; bağırır, çırpınır, ağlar. Bazen de terk etmez, terk etmek isteyen. O sorumluluğu alamaz. Onun yerine karşısındakini yorar. Gitmek istediğini söyleyerek değil, söylemeyerek…
Ben seni;
“Korkuların canı cehenneme” deyip,
Yeniden kırılmayı göze aldım da sevdim..
Ben seni;
Oluru yokken, imkansızken,
O bildik inadımla,
Sonsuz aşka inandım da sevdim..
Ah sevgili, bilmiyorsun...
Şu yalan dünyaya,
Şu yalan aşklara inat,
Ben seni;
Çok sahi sevdim…