Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gün Batarken

Gün Batarken
@GnBtrkn
Osmanlıca metinler itina ile ve makul bir ücret mukabilinde latinize edilir...
Reklam
Oyunda kaybedince suratı asmak ve kazanınca alâim-i sürûr ibraz etmek adâb-ı muaşerete muhaliftir. -Lütfî Simâvî / Teşrîfât ve Adâb-ı Muaşeret
Adât-ı Milliyemizde en ziyade şâyân-ı takdîr (övgüye layık) olan cihetlerin (yönlerin) biri de ebeveyne ve büyüklere karşı gösterilen hürmet idi. Eski terbiyemizde peder ve validenin rızasını tahsîl etmeye (elde etmeye) pek ziyade itina edilirdi. Hatta evlad saçlı sakallı olsa bile pederin yanına girer iken hürmetkârane (saygılı) bir vaziyet alır, otur demeden oturmaz ve huzurunda kat'iyyen sigara içmezdi. Peder ve valideye daima 'siz' diye hitab olunurdu. Bu teşrîfât ebeveyn ile evlad beynindeki (arasındaki) rabıta-i muhabbete (sevgi bağına) halel (eksiklik) getirmediğinden başka bilakis o alakayı (bağı) takviye ederdi (güçlendirirdi). Peder ve valide çocuklarına karşı hâmî (koruyucu gözetici) ve nâsih (nasihat eden) rolünü ifa eder (yerine getirir) ve onları güzel misallerle tenvîr (aydınlatır) ve îkaz (uyarırlardı) ederlerdi. Bu usul dairesinde terbiye gören ve çocuklarını büyüten zevc ve zevce birbirine söyleyeceği sözleri ve edecekleri serzenişleri aralarında yalnız iken söyler ve ederler ve evlatlarına bir şey sezdirmezlerdi. Bazı eski aileler istisna edilirse bu iyi terbiye de meatteessüf yavaş yavaş zail olmaktadır. (Yok olmaktadır) Mahalle çocuğu dediğimiz etfâlin (çocukların) ağıza alınmasından haya edilecek şütûm-ı galîza (ağır çirkin sözler) isti'mal etmeleri (kullanmaları) terbiye-i ibtidaiyyeden yani ebeveynlerinden hüsn-i misal (güzel örnek) görmediklerinden ve çocukların işitmeleri caiz olmayan bir takım sözlerin yanlarında telaffuz olunduğundan neş'et ettiğine (kaynaklandığına) hiç şüphe etmemelidir. -Lütfî Simavî / Teşrîfât ve Âdâb-ı Muaşeret

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İnsanoğlu yok olmaktan korkmaktadır. Halbuki alem-i tabiatta eşya ve anasıra ne oluyor? Senin bedeninin terkîbâtına giren cevahir ve anasır, yine çıkıp yerli yerine gidiyor. Bu her an böyle olup duruyor. Senin varlığın da nereden geldiyse oraya gidecektir sen bilmiyor musun? İslam bir cenaze görürse ne diyor? {َاِنّٰا لله وَ اِنّٰا اِلَيْهِ رَاجِعُون} yani: 'Haktan geldik yine hakka gidiyoruz.' Diyor. - Müntehabat-ı Hüseyin Remzi
Diğerlerinin kusur ve noksanlarıyla eğlenmek şefkatsizlik eserdir. Bir noksanından dolayı ebnây-ı cinsini derakab istihzaya kıyam etmek, insanın kendi nefsinde görmediği kusur ve hatîâtı, diğerlerinde görmeye şitâbân olmak gibi bir vicdansızlığa malik olduğunu isbat eylemektir. -Rasülzade Hüseyin Hüsnü / Nezaket
Reklam
Çok dinlemek ve az söylemek lüzumunu bildirmek için, cenab-ı Hak bize, ağzı bir, kulağı iki, ihsan buyurmuştur. -Rasülzade Hüseyin Hüsnü / Nezaket
Can sıkıntısı dünyaya tenbellikle birlikte girmiştir, iftirak kabul etmezler. Can sıkıntısı bir hastalıktır ki devası çalışmaktır. -Rasülzade Hüseyin Hüsnü / Nezaket
Hasis kendi parasına malik olmayıp belki onun esiridir. -Rasülzâde Hüseyin Hüsnü / Nezaket
Dünyada en iyi bir hırs ve arzu varsa o da aleme nafi' olma hırsıdır. - Rasülzâde Hüseyin Hüsnü / Nezaket
Tahkîrleri kum, iyilikleri mermer üstüne yazınız. İntikamdan istihsal olunan mahzûziyet müstemir değildir, merhametten kazanılan haz ve neşe ise daimî ve ebedîdir. - Rasülzade Hüseyin Hüsnü
Reklam
Ionna Kucuradi Sanata Felsefeyle Bakmak adını taşıyan kitabında, trajik kişiliği, iki müspet olgudan birini seçmek zorunda kalmış insan olarak betimliyor. Fakat bu, öyle iki müspet olgu ki, hangi almaşıktan yana dursan suç işliyorsun, çekimser kalmak kişiyi suç işlemekten kurtarmıyor, o durumda da bir suç işlemek zorunda kalıyorsun. Buna rağmen iki almaşıktan birini seçiyorsun. Ancak suç işleniyor, fakat ortada bu suçun suçlusu yok! Böylesi ilginç bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. Rasim Özdenören
Karga ve papağan çirkin yaratılmıştır. * Papağan itiraz eder güzelleşir. * Karga yaradanın rızasından memnun kalır. * Bu gün papağan kafeste, karga ise özgür... * Her olayın arkasında öyle bir hikmet vardır ki sen hiç bir zaman anlayamazsın. * o halde hiç bir zaman Yaradan'a neden deme! (alıntı)
Sükût ne güzeldir... eğer muhatab arif ise edeb... aşık ise ifade... ahmak ise cevap....
Lisân, derd-i derûna tercümân olmakta âcizdir Sükûtundan tahammül ehlinin feryâd olur peydâ Ali Emîrî
31 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.