DK
@Gofrettinn
40 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitap
Belki kara bir suyu geçtiğimiz bugünlerde, bu coğrafyada hayatta kalmak değil, yaşamak istiyoruzdur.
Ders çalışmaya çalışıyorum olmuyor, kitap okumaya çalışıyorum olmuyor. Günün tüm olumsuzlukları üzerimde ağırlık yaptı resmen.
Okur Takip Önerileri
Hiç sevilmemiş, özgüvenini kazanamamış, hayatını sürekli koca parası ya da metreslikle idame ettirmiş kişilerin tipten ve prestijden bahsedip “sevgi karın doyurmuyor” diyerek olmayan aklını verme çabası…
Bazen maddi ve manevi anlamda çöktüğümü hissediyorum. Tam düzlüğe çıkıyorum yine sorun yine sorun…
10 binlik bilgisayarlar bile 20 bin olmuş ve bu zorunlu ihtiyacı bir şekilde karşılamak zorundasın. Klasik bir bilgisayar alsan uygulamaları açmakta zorlanacak, o olacak bu olacak…
Telefonumu, yaz tatili için kenara atmaya başladığım ufak tefek birikimimi elden çıkarıp kalanını krediyle almaya çalışıcam sanırım. Artık içimden hayal kurmak bile gelmiyor. Ot gibi yaşatıp ot gibi öldüren sistemin kölesiyiz resmen.
Farkındalık... (alıntı)
“Beş yaşında idim. Rahmetli babaannem pirinç ayıklıyordu.
Bir tane yere düştü. Babaannem eğildi, aramaya başladı. Sağa bakıyor, sola bakıyor, bulmaya çalışıyordu .Çocukluk iste,
-Aman babaanne dedim.
– Bir pirinç tanesi için bu kadar caba harcamaya, yorulmaya değer mi?
Rahmetli ilk defa sertleşti bana karşı, öfkeyle doğruldu.
-Sen oturduğun yerden
Jose Saramago’nun kitabıyla tanıştığımda arkadaşı arayıp yanlış basım mı diye kontrol ettim. Hayatımda ilk defa böyle bir yazım tarzıyla karşılaştım. Satırlarca süren cümlelerin içinde bir sürü kişiyi virgüllerle ayırarak konuşturmuş, virgülden sonra büyük harfle başlamış, çok nadir satır başı yapmış ve 200. sayfaya gelmeme rağmen nokta ve virgülden başka hiçbir şey kullanmamış.
Hayal gücü ve kalemi uçsuz bucaksız… Resmen aykırılığıyla tarzını yaratmış.
Cehalet ile bilgisizlik farklı şeylerdir. Bilmeyene anlatırsın öğrenir, ama cahile anlatamazsın çünkü o zaten biliyordur.
Psikologlar para tutamamanın altındaki nedeni bulup çözüme kavuşturabiliyor mu?
Csikszentmihalyi’ye göre:
Akış, insanın tutkuyla yaptığı bir iş sırasında kendinden geçtiği, açlığı, susuzluğu, zamanı, mekanı unuttuğu yoğun odaklanma halidir.
TV izlemek, sosyal medyada boş boş gezinmek, saatlerce bilgisayar oyunu oynamak, alışveriş yapmak, börek yemek anlık haz verebilir ama bunlar pasif deneyimlerdir. Verdikleri haz dondurma hızında erir. Akıştaki kişinin beyni aktif haldedir ve bir hedefe odaklanır. Sonuçtaki tatmin duygusu daha kalıcıdır.
Dergi okurken kendi kendime gülüp duruyorum. Bu kadar hoşuma giden şey ne acaba djdjdj Yoksa ben deli miyim dndnd