“Uzun uzun düşündükten sonra bir beyaz gül götürme riskini göze aldı; yavan ve dilsiz oldukları için ötekilerden daha az severdi onları: Hiçbir şey söylemezdi beyaz güller.”
“Bacağı kesilmiş kimseler, artık olmayan bacaklarının yerinde acıları, krampları, karıncalanmaları duyarlar. Onsuz kendisi de böyle duyumsuyordu kendini; artık olmadığı yerde duyuyordu kocasını.”