Murat Dilek

Murat Dilek
@Granchio
Mottosu: Life is beautiful Uzay mühendisi, teknoloji ve telekom uzmanı, müzisyen, baterist, amatör dinler ve insanlık tarihi araştırmacısı, bisiklet aşığı, bilimsever.
Nereye Gidiyoruz?
Hayat öyle bir noktaya geldi ki, herşey var ama herşey biraz eksik, yetersiz. Hep dahasını istiyoruz ama asla tatmin olamıyoruz. Aşkı arıyoruz ama derinliğe, anlamlı olmaya, detaylara zamanımız yok. Hayattan beklentilerimiz çok yüksek ama verebildiğimiz hiçbirşey yok. Tüketimi çok iyi biliyoruz ama üretmeye, zora sıkıntıya girmeye en ufak tahammülümüz yok. Yolculuklara çıkmak için can atıyoruz ama ödeyecek bedelimiz yok. Yüzeysel, görsellikle kamufle edilmiş, içi boş, renkli ve seri üretim oyuncaklara dönmüşüz. Şekle, dış görünüme, eğlenceye verdiğimiz önem tüm maneviyatımızı, iç güzelliğimizi yerle bir etmiş. Bir koşuşturmayla yaşıyoruz ama aslında hiçbir yere varamıyoruz. Doğayı, etrafımızı, zamanı, en önemlisi "an" ı doya doya hissedebiliyor muyuz? Gerçekten sevebiliyor aşkın, tutkunun, nefes almanın, sahip olduklarımızın hakkını verebiliyor muyuz? Gelebildiğimiz yer bu mu?
Reklam
Üretim
İnsana en iyi gelecek tedavi "üretim"dir. Mutlu ve huzurlu insan hayatını yaşar. Şikayet etmez, ona buna bulaşmaz, kurcalamaz. İşini yapar, sevdikleriyle beraber akan zamana ait olur. Hayatın içinde çevresiyle, kendisiyle, iç dünyasıyla uyum ile bir üretim halinde olmanın huzuruyla yaşar gider. Ama mutsuz insan öyle mi? İçindeki enerjiyi, arzuları, beklentileri, gerçekleştirmek istediğin hayalleri gerçekten anlamlı kılmak istiyorsan üretmek zorundasın. Ürettiğin şeyler ile kendine ve çevrene anlam katmak, birşeylere değer vermek ve üretimlerinin çıktısı olarak dışardan değer görmek sana çok iyi gelecek. Tüm bu enerjini, zekanı, birikimlerini yönlendirebileceğin bir üretim alanı bulmalısın. Toplumlar üreten insanlarla yükselir...
mix
2010 da genetik bilimci Svante Paabo ve ekibi tarafından yapılan DNA karşılaştırma çalışmalarında afrikadan çıkan insan genomunun %1 -%4 oranındaki kısmının Neanderthal kuzenlerimize ait olduğu tespit edilmiş. Yani evet, bir aralar sevgili sapiens ile neandertal kuzenlerimiz çiftleşmiş 😅 Hepimizin içinde bir miktar neandertal de var...

Reader Follow Recommendations

See All
Bilim, insanlığın kendi zekası ile 5 duyunun ötesine geçme çabasıdır.
"Sevişti bir bakir ile bakire. Erkeğe milli dediler, kadına fahişe." Cemal Süreya
Reklam
Bilim
Bilim gerçek bir üretim alanıdır. Hem de öyle ruh, yaratılış, içsellik, maneviyat gibi lafügüzaf süslü sözlerle, kolaya kaçılmış, oturduğun yerden akıl yordamıyla, sadece duyumu hoş, cezbedici söylemlerle oluşturulmuş, duygu odaklı sanal bir üretim değildir. Bilim hayal satmaz. Sadece ve sadece gerçeği, olanı biteni büyük bir çabayla, akılla,
ilişkiler
Değerli bir ilişkinin özünde içten sımsıkı sarılabildiğin kadar sevmek, öpüp koklayabildiğin kadar özlemek ve en pahalı varlığın olan zamanını onunla canıgönülden isteyerek paylaşabilmek yatar. Gerisi renk ve teferruattır. Bir düşün bakalım, ömür sepetinde kimler var? :)
Yol
Durduğun yer ile olmak istediğin yer arasındaki fark umutların ile vazgeçtiklerinin toplamı kadardır.
Bilmek
Bilmek ne harikulade bir duygudur. İçimde sıcacık, umut, istek, mutluluk dolu, yaşam dolu bir his kıpır kıpır oluyor. Bilmek, öğrenmek, uzayı, insanlığın tarihini, olan bitenlerin gerçeğini, doğayı anlamak, dogmalardan sıyrılıp, varoluşu anlamlandırmak. Muhteşem...
Dil
Dil, tarihsel süreçte insanlar arasındaki bağın ve topluluk olmanın en önemli malzemelerinden biridir. Aynı dili konuşamayan insanların birlikte yaşaması ve aynı şeye tapınması da emperyal işgaller ve istisnalar dışında çok olası değildir. Köyünde adabıyla ve töreleriyle masumca yaşayan bir japon çiftçiye Zeusa veya Mısır Tanrıçası Ra ya neden inanmadığını kim nasıl soracak ki?
Reklam
Ben var ya ben...
"Ego büyüdükçe insan küçülür." Duyduğum en güzel tespitlerden biri. Ego. İnsanoğlunu doğadan koparıp hayali dünyalara sürükleyen, özgürlüğünü göz göre göre yavaş yavaş sınırlara, kurallara hapsettiren ama olmassa da olmaz olan iki ucu boxlu değnek. Herhangi bir hayvanda ego yoktur. O yüzden de bütün dünya onun yaşam alanıdır. Sınırları yoktur. Özgürce, bir diğerine zulüm etmeden kendi çevreleriyle denge içerisinde yaşayıp giderler. Gerçek anlamıyla özgürlerdir. Ama tarihsel süreciyle insan zekası ego ile yavaş yavaş bezenmeye başladıkça köyler, şehirler, mülkiyetler, dinler, tanrılar, vatanlar ve devletler, para, güç ve savaşlar gibi daha bir çok sanal kavramı şehvetle üreterek birbiri üzerinde hak iddia etmeye, kendisinin diğerlerinden daha üstün, daha değerli, daha önemli, daha vazgeçilmez daha kutsal ve daha da daha olduğuna inanarak, en üste kendisini koymayı vazgeçilmez bir davranış bozukluğu olarak normalleştirmiştir. Bencilliğin ve sahiplenmenin otoyoludur ego. Ama tüm bu olumsuz sonuçlarına rağmen insanlık medeniyetinin çimentosudur da... Kendi küçük ama etkisi çok büyük bir kelime maalesef. Ego.
Sizce 'entelektüel' nedir?
Kendi yorumlarıma geçmeden vikipedide yer alan ve kısmen hoşuma giden derlemeyi yazarak başlayayım. <<< Vikipedi: Entelektüel, aydın ya da münevver, zekâsını ve analitik düşünme yetisini mesleği gereği ya da kişisel amaçlarına erişmekte kullanan kişi. Entelektüel kelimesinin kökeni Latince intellectus (anlamak) sözcüğüne dayanır ve
Dön bak kendine
Doğanın işleyişinde emek olmadan mahsül olmaz. Bir hayaliniz, bir beklentiniz varsa önce gerekli emeği gösterip göstermediğinize bakın. Sonra da o mahsülü hakedip etmediğinize. Adil olan budur. Yol budur...
Denge
Sen neyi özlüyorsan o da sana hasret, denge gereği.
Cep telefonlarının ve google mapsin zamanla küçülen hipokampüslere yol açacağına eminim ama ispatlayamam. 😅
53 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.