Kimseler âşık değilmi bu şehirde? Kimseler, bir meydanın kanepesinde kimseyi beklemeyecek mi, yüzünü görmek için kimsenin..?
Herkes geçti, siz geçmediniz. Yüzünüzü göremedim.bayramım, çocukluk bayramım salıncaksız geçmiş gibi gözüme yaş doldu..
Sayfa 29
Okur Takip Önerileri
Ağır bir şey benimki, kaldıra bileceğimden daha ağır. Umutsuzluk. Onun için sinirliyim. Dayanıksızım..
Sayfa 96 - İz yayıncılık
Gül devri
Taş devri gibi, tunç devri gibi, insanların birde gül devrimi geçirdiğini düşünüyorum. Nasılsa o devirden kalma birtakım adamlar yaşıyor yeryüzünde..
Sayfa 94 - İz yayıncılık
Bir şey yapmamanın da bir eylem olduğunu çoktan anlamıştı ve protesto için evden dışarı çıkmıyordu..
Sayfa 13 - İz yayıncılık
İnsanın bilgi birikiminin bu kadar büyük bir hacme ulaşabileceği hiç aklına gelmemişti. Korktu. Beyni bu kadar bilgi alabilir miydi.? Ama sonra bunu becermiş olan bir sürü insan olduğu aklına gelince tutkulu, büyük bir yemin etti fısıltıyla, onların yaptığını kendiside yapacağına ant içti..
Sayfa 52
Orada nasıl bir beyin var acaba? İdi. Neyi ne kadar yapabilir? Kendisini nereye götürebilir? Ruth'a götüre bilir mi..?
Sayfa 43
Halbuki güzeliği içlerinde hisseden insanlardan olsalardı, o parlayan gözlerin ve hareketlenmiş yüzün, gencin aşkla ilk tanışmasının belirtisi olduğunu anlayabilirlerdi..
Sayfa 37
İhtiyatla koltuğun ucuna oturken ellerini ne yapacağını düşünüyordu. Nereye koyarsa koysun, fazlalık ediyorlardı..
Onu narin sapının üzerindeki soluk altın sarısı yapraklarıyla zinya çiçeğine benzeti..
Sayfa 7
Şefkat ve merhamet, kölelerin yeraltı hapishanelerinde icat edilmiş yeşlerdi; sefiler ve güzsüz ordusunun ıstırabından başka bir şey değildi...
Sayfa 395