Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gülcan Sönmez

Gülcan Sönmez
@Guldeste
Türk Dili ve Edebiyatı Not defterim
Kocaeli Üniversitesi
İstanbul
7 okur puanı
Mart 2017 tarihinde katıldı
"Kendimden nefret ettim, kendime hayran oldum: sonra hep birlikte yaşlandık". Paul VALÉRY
Reklam
"Kenarın dilberi nazik de olsa, nazenin olamaz."
Söylediğin her şey seni anlatıyor. Özellikle başka birinden söz ettiğinde.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
.. Meselâ gurur, ruhun bir nevi gülünç şismanlığı değil midir? Gene, meselâ yalan, bazı komik aktörlerin yüzlerini boyamalarına teşbih olunamaz mı?
Evet, mizah gazetelerine güldürmek yaraşır. Fakat bozgunculuk için değil, ıslah için güldürmek. Gülerken, okuyucu yeleğini gevşetmek değil; redingotunu iliklemek ihtiyacını duymalı; kendini toplamalı, bir kusurunu düzeltmeli.
Reklam
Âlemin istediği şudur ki, az çok kendisine benzeyelim. Hepsinin burnu akar bir cemiyet tasarlayınız. Şüphe yok ki, aralarına giren burnu kuruyu nezleli sayacaklardır. Hiç kimseye benzememek, iyi değildir. Yürüyüşümüzde, duruşumuzda, kıyafetimizde, sözlerimizde, herkesten bütün bütün ayrılmaya gelmez. Gülerler...
285 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
1861 günde okudu
Sevgi ve İlim
Sevgi ve İlimMehmet Kaplan
8.5/10 · 105 okunma
Güzel bir vücudun, Tanrı'nın binbir itina ile yoğurduğu mükemmel bir insan yapısının zengin bir iç âlemini çerçevelemesi enderdir. Ben içerisinde kavak yelinden başka rüzgâr esmeyen ne güzel kafalar gördüm. Bir Venüs göğsü kadar güzel bir iştiha ile kabaran göğüslerin ne sıska, ne çelimsiz, ne zavallı yürekler barındırdığına şahit oldum.
Bizim ruhumuz bile duymadan gelip geçen mevsimleri, açıp solan çiçekleri bize hatırlatan sanatkâra minnet dolu gözlerle bakar, onu bağrımıza basmak isteriz. Bizim zavallı gözlerimizin bir lastik top gibi çarpıp geri geldiği ufukları sanatkârlara bırakırız.O içini bir güvercin gibi ufuklara doğru salıverir, bizim muhayyilemizi aşan ufuklardan bize renkler, kokular ve sesler getirir. Bize Allah’ı anlatan o olmuştur. Bize kendimizi anlatmasını yine ondan bekler dururuz.
Reklam
Kedi daha anasının karnında iken nasıl amansız bir fare düşmanı kesiliyorsa, biz de aynı hisle tamamıyla kendi bünyemizin mahsulü olduğuna emin olduğumuz şeyleri daha görür görmez tanıyor ve benimsiyoruz.
Biz adımlarımızı tramvaylara, otobüslere doldurarak işimize giderken, Allah’ın göklerine arkasını çeviren nobran yapılarda rakamlar, meseleler, makinalarla çırpınırken göklerde ne nur topu gibi baharlar doğuyor! Nice kayısı renginde yazlar olup geçiyor, nice sonbaharlar tutuşup sönüyor! Ne gümüş kışlar eriyip gidiyor. Bütün bunlardan bihaber gündelik iş hayatının tesbihini tevekkülle çekip duran biz zavallılar tabiatta olup bitenlerden bizleri de haberdar etmelerini boynumuzu bükerek sanatkârlardan bekleriz.
..Bir gül fidanında kaç renk yaprak ve bir gül yaprağında kaç tane renk farkı bulunduğunu da bahçıvana değil ressama sorun. Mavi olduğuna hiç tereddütsüz yemin edeceğimiz göğün, yeşil olması lazım gelen ağaçların, siyah olmasını münasip gördüğümüz toprağın bunlardan başka daha kaç renk olabileceğini bize ancak ressam öğretir.
.. Gerçekler değil bizim onları nasıl algıladığımız önemlidir.
.. Suç işleyen biri cesaretten yoksundur; çeşitli oyunlarla başkalarından güçlü olmaya, başkalarına üstünlük sağlamaya çalışır. Bir hırsızı ele alalım; bir yeri soymak için orada kimsenin bulunmadığı, yani kendisinin daha baştan güçlü sayılacağı bir anı kollar. Bir katil karşısındakinden daha güçlü sayılacağına inandığı zaman kafasında tasarladığı eylemini gerçekleştirir.
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.