“kaybetmeye alıştıkça daha çok özgürleşiyor insan"
Sayfa 491Kitabı okudu
Onlara bakarken, kadın kadının kurdudur lafının ne kadar yanlış bir deyim olduğunu düşündüm.
Sayfa 348Kitabı okudu
“Kendine haksızlık etme, insanlar o kadar korkunç ki senin merakın, onların vahşetinin yanında çok masum kalır ya."
Sayfa 331Kitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Bir baba her vesileyle kızına sevgisini göstermeli değil mi?
Sayfa 322Kitabı okudu
Dünyada en çok cinayet aşk nedeniyle işleniyor . Namuslu, töreydi, kıskançlıktı, millet birbirini acımasızca boğazlıyor.
Daha çok kadınları öldürüyorlar...
Sayfa 226Kitabı okudu
Nasıl da mantıklı konuşuyordu. Zamanından önce büyüyordu bu çocuklar, tıpkı zamanından önce ölecekleri gibi.
Sayfa 192Kitabı okudu
Aşk komiserim, aşk. Bildiğin delilik... Aşk dedim mi orada dur. Akıl falan çalışmıyor.
Sayfa 186Kitabı okudu
Elbette hiç şaşırmadım duyduğuma, bu âlemde aşk demek, acımasızlık demekti, kadına şiddet demekti.
Sayfa 185Kitabı okudu
Abartmıyorum, gerçekten güzel çalıyordu. Hani müzik Tanrı'nın seslenişidr derler ya, öyle derin, öyle ürpertici. Ruhu yıkayıp arıtan bir ses.
Sayfa 181Kitabı okudu
En çok Ali etkilendi bu sözlerden; nefret ederdi kadına el kaldıran erkeklerden.
Sayfa 174Kitabı okudu
Bütün bir hayatın dışındaymış gibi öyle umarsız, öyle aldırmaz, kurumaya yüz tutmuş bir ağaç gibi dikiliyordu yağan karın içinde.
Sayfa 174Kitabı okudu
İki sade kahve siparişini alan tombul garson, çay ocağındaki kamburu çıkmış ocakçıya ya yönelirken Anadolu'da görev yaptığım zamanları hatırladım. İstanbul'un göbeğindeki bu bakımsız bu gelişigüzel düzenlenmiş alan, Anadolu'nun unutmuş kasabalarında ki meydanlarını andırıyordu. Bir market, mallarını dükkânının önünde sergilemekten çekinmeyen bir nalbur, ucuz mobilyalar üreten bir marangoz, adı sanı duyulmamış şehirlerarası otobüs şirketleri, bir berber, elbette erkeklerin olmasa olmaz pinekleme mekânı büyükçe bir kahveanenin bulunduğu küçük bir merkezdi burası.
Sayfa 152Kitabı okudu
Gösteri manyağı dediği, oturdukları evlerini kaybetmekle yüz yüze kalmış, buradan ayrılırsak nereye giderseniz,başımızı nereye sokarız diye çaresizlik içinde kıvranan zavallı insanlardı.
Sayfa 136Kitabı okudu
Gece, yaşlı şehirlerin kusurlarını örten siyah bir kadifeden bir örtüdür.
Sayfa 109Kitabı okudu