Aydın olmak, modaya uygun kıyafetler giymek veya kolalı yakalık ve modern şapka takmak değildir. Halk size, iyi bir ücret almanız ve akşamları sözde okuma salonlarında iskambil ve domino oynamanız için okutup terbiye vermedi. Okumuşların hepsi ulusal zekâyı geliştirmek, ulusal vicdanı uyandırmak, ulusal iradeyi güçlendirmek zorundadır.
Kuru bir çoğunluğun hem fikir olduğu, her konuya körlemesine inanılmaz. Çoğunluğun niceliği insanın gözüne hoş gelse dahi, sayının çokluğu beşer aklı için aldatıcı olabilir.
Ailenin önemi şu nokta da dikkate değer. Sapık da olsa aile, çocuğa tesir eder. Çocuk ailesini çoğu kez savunma ihtiyacını hisseder. Yanılgılarına ve yanlışlarına ailesini sebep gösterir. Bu nedenle çocuklara güzel örnek olmak gerekir.
İsrafın miktarı ne olursa olsun zararı büyüktür. Küçük sanılan şeyler, yan yana geldiği zaman büyük rakamlar, değerler ortaya çıkar. Damlaya damlaya göl olur, atasözünü duymayan yoktur. Dakikada on damla kaçıran bir musluk ayda ortalama 120 litre su akıtır. An'ın getirmiş olduğu rehavete kapılıp, o an ki değerleri küçümseyici bir tavır takınmak, hatalı bir davranıştır.
1 - Ömrünü nasıl geçirdi?
2- İlmi ile nasıl amel etti?
3- Malını nereden, nasıl kazandı ve nerelere harcetti?
4- Cismini, bedenini nerede yordu, hırpaladı?
İnsan kendisine bu sualleri soruyor mu?
Oğlum Sanço! Her devlet adamını bekleyen üç tehlike vardır: Para, Kadın ve içki. Parayı seven adama maaşı az gelir. Önce hediye alarak işe başlar. Sonra rüşvet gelir. Devlet adamının hanımı aç gözlülük edip lükse dalarsa itibarı beş paraya düşer…
Dedem diyor ki, atalarının adlarını, kim olduklarını unutanlar, kötülük yapmaktan utanmazlarmış. Çünkü o zaman insanın nasıl biri olduğunu ne çocukları bilirmiş, ne çocuklarının çocukları.
Eskiden küçümsenen 'ot gibi yaşama' biçimi, bugün insanımızın birincil amacı olmuş durumda. 'Anlamlılık' ise bir lüks olarak kenara atılmış durumda. Bugün 'hayatta kalma'nın kendisi, neredeyse anlamlı yaşamanın yerine geçmiştir.
İnsanlar duygu ve düşüncelerine göre hareket ederler. Sevgi, nefret, korku, ümid, zan, inanç, şüphe, bilgi gibi manevî kuvvetler, insanları içten içe, şu veya bu şekilde davranmaya zorlar.
Orospunun dişisi, erkeği olmaz. Orospuluk huydur. Söz verip tutmamak, borcunu inkar etmek, birini casuslamak, arkadan adam vurmak, kendinden zayıfı ezmek, hatta korkmak bile yerine göre orospuluktur.