Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Semiha

Semiha
@Hios
Hakikatte,sır diye birşey yoktur ,anlayacak hale gelmemek vardır. Instagram.com /semiha_hio
Halbuki incitmek diye bir şey yoktur, kim ne yaparsa yapsın sizi incitemez, siz merkezinizden uzaklaşmış olduğunuz için incinirsiniz, katılaştığınız için çabuk kırılırsınız. Tabii ki herkesin kırgınlık seviyesi farklıdır. Kimi hakarete uğradığında incinir belki, kime ““kilo almışsın” “dendiğinde incinir. Kimi aldatıldığında bile yaralanmaz, kimi geciken bir telefon yüzünden bile yaralanır. Bütün bunlar merkezinizden ne kadar uzaklaştığınızla ilgilidir. Ne kadar sert ve keskin bir kılıca dönüştüğünüze bağlıdır. En sert kılıçlar en en hafif darbede kırılır. Mesele dışarıdan aldığınız darbelerle ilgili değildir, mesele tamamen sizin esnekliğinizde, merkezinizdeki duruşunuzla ilgilidir. O yüzden kırmak diye bir şey yoktur, kırılmak vardır siz esnek olmadığınız için, merkezinizden fazla uzaklaştınız için kırılırsınız. Yaralanmak diye bir şey yoktur, siz esnekliğinizi yitirdiğiniz için yaralanmaktasınızdır.
Sayfa 174Kitabı okudu
Reklam
Hatırlayın, çocukken düştüğünüz için top oynamaktan vazgeçmediniz, oynamaya devam ettiniz. Şekeriniz elinizden alındığında alan kişiye küsmediniz, ona kin beslemediniz, bunu bir izzet nefis davasına dönüştürmediniz, belki o an çok kızdınız ama sonra unuttunuzuz, yaralanmadınız. Sildiniz kafanıza atan arkadaşınız sizi çok ağlatsa da ertesi gün elinden tutup yine birlikte okula gittiniz onunla. biricik sınıf arkadaşımız taşınıp gittiğinde bir daha arkadaş edinmemeye yemin etmediniz, sonunda yine ayrılık olabilir korkusuyla yeni arkadaşlıklar edinmekten kaçınmadınız, sevmeye devam ettiniz, güvenmeye ve yeni dostluklar edinip gelişmeye devam ettiniz, gürül gürül akıp gitti mi hayatın içinde. Tecrübelerinizyn adına “yara“ koymadınız.
Sayfa 173Kitabı okudu
Ganbatte (elinden gelenin en iyisini yapmak )
Japonya’da,ganbatte, çeşitli durumlarda kullanılır. Örneğin, spor müsabakalarında veya yarışmalarda, takımların ve bireysel sporcunun başarılarının desteklemek için kullanılır. Sporculara “”ganbatte” denilerek, güçlü olmaları ve en iyi performanslarını sergilemeleri teşvik edilir. Eğitim alanında da Ganbatte ifadesi sıkça duyulur. Öğrenciler sınav dönemlerinde arkadaşlarından veya ailelerinden ganbatte ifadesini duyabilirler. Bu, onlara başarılar dileyerek ve çalışmalarını teşvik ederek motivasyon sağlamaya başlar. Japonlar ,Ganbatte ifadesini sadece başkalarının yerini kullanmazlar, aynı zamanda kendi kendilerini de teşvik etmek üzere kullanırlar.
Sayfa 168Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Karşılaştığımız olumsuz olayları, kendimizce bir anlam yükleriz ve yüklediğimiz bu anlama göre birtakım duygular yaşar ve yüklediğimiz bu anlama göre davranırız. Yüklediğimiz anlamı değiştirirsek, daha değişik duygular yaşayabilir ya da daha değişik davranabiliriz.
Sayfa 151Kitabı okudu
Elimizde olmayanların bize neler kaybettirdigini odaklandığımız kadar elimizdeki malzemelerle neler yapabileceğimizi odaklanabilirsek, hoşnut olmadığımız akışın yönünü değiştirebildiğimizi görürüz. Çoğu insan neyin yapamayacağı konusunda son derece nettir, açıktır. Neler yapabileceği konusunda da ise ya emin değildir ya da hiçbir fikri yoktur. Neden ? Çünkü sadece olumsuza ,travmalara ve kötüye odaklanmıştır yaşamı boyunca. Neleri yapabileceği ile ilgili yapamayacaklarından emin olduğu kadar net değildir. Kafası karışıktır yapamayacakları kesindir ama yapabilecekleri hep muğlaktır.
Sayfa 142Kitabı okudu
Reklam
Gül bahçesi isteyen, gül tohumu eker. Sevgi isteyen sevgi verir, sevgi gösterir, sevgi eğer. Bu uğurda emek verir, sebat gösterir. Saygı görmek isteyen önce kendisi öğrenir saygıyı. Başarmak isteyen yetenekli olduğu işe kendine atar. Öğrenmeye açık olur. Bu yolda çabalar ve motivasyon geliştirir. Bütün gününü yatakta uyuyarak geçiren hareket etmekten imtina eden insanın “hayatım çok cansız, verimsiz ve sıkıcı” diye şikayet etmeye hakkı yoktur değil mi?
Sayfa 138Kitabı okudu
Hande’nin neyi yapamayacağını odaklanmak yerine neyi nasıl yapabileceğine odaklanması sayesinde hayatını hızlıca nasıl değiştirebildiğine tanık olduk.
Sayfa 135Kitabı okudu
Çok uzun zamandır ne yapabilecegimi odaklanmadım, hep yapmak zorunda olduğum işleri yapmaya çalıştım ve başaramadım. Gönlümde yatan aslani bulmam zor olabilir, sesini hep kıstım onun, nerede olduğunu ve bana ne soyledigini bilmiyorum, hala duymuyorum. Şimdilik sadece ne yapmak istemediğimden eminim
Sayfa 127Kitabı okudu
Zirve-son etkisi (Peak-end effect)
Zirve-son etkisi(Peak -end effect) Örneğin, bir tatilin büyük bir çoğunluğu sık sıkıcı veya olumsuz olabilir, ancak tatilin son günü veya bir etkinliğin sonunda yaşanan olumlu bir deneyim hatırlanma üzerinde daha büyük bir etkiye sahip olabilir. Bir hafta boyunca aslında kötü geçmiş olan bir tatil o son gün sayesinde” güzel bir tatildi “diye depolanır beyinde. Restoranda yemek yediğinizi düşünelim. Yemek sırasında servis oldukça yavaş ve yemeklerin lezzeti çok da iyi değildi. Fakat siz siz hesabı ödedikten sonra garson güler yüzle yanınıza geldi ve yanında ücretsiz ikramlar getirdi size. Yemeğin üzerine içtiğiniz kahve ve tatlı ikramı, bu restoran deneyimi, yavaş servise ve lezzetsiz yemeklere rağmen, sonunda mutlu ayrıldığınız ve “çok da kötü değildi “diye depolandığınız bir anı olabilir. Özetleyecek olursak, sadece sonunun ne kadar acı olduğuna odaklanarak güzel geçmiş kocaman ve kıymetli bir deneyimi kendi içinizde değersizleştirmeyin. Onca yılın hatırı var demek değil bu, onca yıl yaşanan bütün güzel şeylerin de aslında gerçek olduğu demek… Acıklı sona bakarak “yalanmış“ “demeyin, finalde yaşadığınız deneyim ne kadar canınızı yakıyor olsa da zirvede yaşadığınız deneyim de gerçekti.
Sayfa 121Kitabı okudu
Arasıra kendinize küçük yalnızlık deneyimleri yaratın ve bu fırsatı iyi değerlendirin. Birkaç gün evde kendinizle başbaşa kalın, strese girmeyin, korkmayın, paniklemeyin.” of çok sıkıldım kendini başbaşa kalamayacağım, ben de bir sorun var “kaygısına girmeyin. Eskilerin dediği gibi sıkıcan iyidir çabuk çıkmaz. Sıkılmak, sizi yaratıcı olmaya zorlayacak bir motivasyondur aynı zamanda, ondan korkmayın, onu benimseyin ve sizi neye teşvik ettiğine bakın, sıkıntınızın sesini dinleyin.“ Sıkıldığınız da dizilere sarılmayın, televizyonu açmayın, telefonu elinize almayın, sosyal medyaya girmeyin, kitap okumaya kalkışmayın. Bunların hepsi sıkıntınızın sesini bastıracak olan oyalanma araçlarıdır. Kendinizle baş başa kalmaya karar verdiyseniz, gerçekten kendinizle baş başa kalın. Araya ne birini sokun ne de bir başka oyalanma aracı… Hiçbir şey yapmadan durun kendinizle… Sizi ne yönde bir yaratıma yönlendirecek bu minik yalnızlık molaları bir bakın bakalım. Zamanla bu işte ustalaştıkça emin olun daha fazla yalnız kalmak isteyeceksiniz. Çünkü kendi yolunuzu bulmuş olacaksınız. Merkezinize ulaşmayı başaracaksınız. Çoğu insan beş dakika bile bile tahammül edemiyor kendi ile yalnız kalmıyor ama etrafındaki herkesin bu tahammülü göstermesini bekliyor. Kendiyle başbaşa kalmaya çekildikten birkaç dakika sonra ya dizi izlemek istiyor, ya YouTube açıyor, ya sosyal medyaya giriyor, ya birileriyle yazışıyor, ya kitap okuyor, ya uyuyor. Bir arkadaşıyla oturup sohbet eder gibi karşılıklı koltuklara geçip oturamıyor kendisiyle…
Sayfa 116Kitabı okudu
Reklam
Tatilden dönmek bilmeyen bir Kafka,dünya seyahatine çıkmış bir Mozart, Cihangir’de kafe açmış sabah akşam mekandan çıkmayan bir Tesla bu dünyaya ne bırakabilirdi, üretmek için, düşünmek için, sorgulamak için durmayı ve yalnız kalmayı akıl etmemiş bütün bu isimler günlük hayatın koşturmacası içindeyken ne üreteceklerdi, ne yazacaklardı, neyi dert edeceklerdi kendilerine? Dert edinmek kıymetlidir. Soru sormak ve cevaplar aramak çok önemlidir .Gamlanmak başka bir şeydir, bir meseleyi dert edinip üzerinde yoğunlaşmak başka şey… İlkinde hareketsizlik ve depresyon vardır ikincisinde düşünme ve üretme ihtiyacı… Bir yıkıcı diğeri yaratıcıdır.
Sayfa 113Kitabı okudu
Yaşamak çok nadir rastlanan bir durumdur. Çoğu insan sadece var olur.(Oscar Wilde)
Sayfa 108Kitabı okudu
Sizin yolunuzu size başkası tarif edemez. Başkasının aklının üstünlüğünü hemen kabullenmeyin. Hangi aklı kendinizkinden daha üstün tuttuğunuz iyi belirleyin, iyi seçin.
Sayfa 107Kitabı okudu
Hakkımda ne düşünürler ?kaygısından uzaklaşın. Cahil olduğunuzu düşünecekler, sizi sıkıcı bulacaklar, aralarına kabul etmeyecekler, dışlanacaksınız diye korkmayın. Özgün olmak, sürünün içinde telaş ve korkuyla koşturmamayı seçmenin ne demek olduğunu bilmiyorlar. Size katkısı olmayan, yaşamınıza değer katmayan, geliştirmeyen, büyütmeyen, sadece geçici olarak oyalayan şeyleri sırf moda diye, herkes yapıyor diye, “belki ben de içinde bir gün bir fayda bulurum“ diye kabullenip benimsemeyin. Kusursuzluk peşinde değil yeterlilik peşinde olun…
Sayfa 106Kitabı okudu
Her şeyi bilmek, hiçbir şeyi bilmemektir. Her şeyi izlemek hiçbir şey izlememiş olmak demektir. Bir şeyi bilin ama en iyisini bilin . Tek bir şeyi yapın ama en iyisini yapın. Bir tanesini okuyun ama iyi okuyun. Bir tanesini sevin ama iyi sevin.
419 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.