Kuşkusuz eylemlerimizin, davranışlarımızın çoğu, bizim maruz kaldığımız etkilere bağlıdır; ama bunun gerçek olup olmaması o kadar önemli değildir. Pratik ve bilişsel nitelikli sosyal etkinlikler ile geçen yüzyıllar boyunca inşa edilmiş bireyler olarak, eylemlerimizin kendi kararımızın sonucu olduğuna ve düşüncelerinize göre davrandığımıza inanma eğilimindeyiz. Kendi kendimizi,
özerk olmaya muktedir olarak algıladığımız ölçüde "insan" sayıyoruz. Bunun sonucu olarak özerklik alanımızı,gerçekliği bozma pahasına,olabildiğince geniş görmeye ve genişletmeye meylediyoruz.