Kapitalist ülkelerde, sömürülenler ile iktidar
arasına çok sayıda ahlak hocası, danışman ve "kafa karıştırıcı" girer. Sömürge bölgelerinde ise, tam tersine, sömürge halkıyla teması polis ve ordunun sürekli varlığı, sık sık ve dolaysız müdahaleleri sağlar ve dipçik darbeleri ve
yerinden kıpırdamamasını öğütler.