Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Zeynep Zafer

Kitaptan öğrendiğim kelimeler ve kişiler
Domesthenes: MÖ 388-322 yılları arasında yaşamış Atinalı politikacı ve hatip. Kekeme olmasına karşın olağanüstü çabasıyla bu aksaklığını gidermiş ve dönemin en ünlü hatiplerinden biri olmuştur. Antonius: MÖ 70 yılında senatodan kovulan Antonius daha sonrasında MÖ 66 yılında Cicero'nun desteğiyle praetor seçilmesine karşın MÖ 64 yılı
Reklam
Mükemmellik İnsani Değil
"Kusursuz bir insan arayan, mükemmel bir yalnızlık yaşar." Diyor Huxley. İnsanı güzel kılan da bu kusurlarıdır zaten. Birisini severken, onun eksik yönlerini görerek ve fakat onu bunların güzelleştirdiğine inanarak sevmelidir insan. Sevgi, kusurları yok etmez, görmezden gelir.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
florebo quocumque ferar*
Bulunduğu yeri güzelleştiremeyen insan, cennete gitse bile cehennemi yaşayacaktır. Çünkü mutluluk insanın içindeki o cevherdir. Onu, içinde bulamayan ilelebet huzursuz olur. Eski bir Latince söze kulak verelim; "Taşındığım her yerde çiçek açacağım." Bahar, insanın göğüs kafesinde saklı.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
İhanet,
İhanet, yalnızca sevişmekle sınırlı bir olgu değil. Herkesi aynı cümlelerle sevemezsin. Bu ihanettir. Aynı şiiri iki farklı insana okuyamazsın, bu ihanettir. Aynı şarkıyı birden çok insana hediye edemezsin, bu ihanettir. Seviyorum deyip, zihninde başkasının var olması ihanettir... -Ali Bayam
Ruhu acıyanın çaresi yine o ruhu kanatana sarılmaktır.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Reklam
Gitmekle bitmiyor bazı şeyler. Yedi çöl çevirdim kum saatinde, yine de gitmedi kaburgamdan ellerinin izi.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Mektubuna; "Sana arka arkaya altı mektup yazmak zorunda kaldığım ve hiç cevap alamadığım bir dünyayı anlamaya çalıştığımız bir trajik varoluşu yaşamaya prangalıyız." Diye başlayan Camus "Ya da ne biliyor musun, artık umursamıyorum benimle buluşma." Diye bitirdi mektubunu. Bu, yorulmuşluktur.
Hani nasıl biliyor musun; ayaklarını kanatacak kadar çok aradığın o şey, sen yorulup yere çöktüğünde karşına çıkmış da artık bir önemi kalmamış gibi. Nasıl biliyor musun, kapısında yıllarca beklediğin evden dönerken, "arkandan kapıyı açtım girmedin" diye bağırmışlar gibi.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Yedi orman kopardım takvimden, yine de gitmedi ellerimden ellerinin izi.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Dostoyevski diyordu ya hani: "Önce biraz ağladılar, sonra alıştılar. Aşağılık insanoğlu her şeye alışır." Diye. İyi ki alışıyoruz.
Reklam
Sana son sarıldığım yerde, keşke son olduğunu bilerek, kaburgalarımla ve göğüs kafesimle beraber sarılabilseydim. Şimdi sırtımda yokluğun, yanımda kimsesizliğimle boşluğu kucaklıyorum. Gidecek yerim de yok. Ortada lirik bir sessizlik. Ama eminim hâlâ, ılık bir nehir gibi saçların.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Avuçlarımızı kanatan her şeyi sıkı sıkı tutmak yerine, bazen serbest bırakmak gerekir. Hermann Hesse der ki; "Bazılarımız dayanmanın bizi güçlü kıldığını zanneder. Ama bizi güçlü yapan bırakmaktır."
Çıkmaz sokakta geri adım atmak ilerlemek sayılır der eskiler. Yol doğru olsa bile çıkmaza gidiyorsa, geri dönmeyi bilmeli insan. Bazen geriye dönmek de ilerlemektir. Hayat bazen, vazgeçebildiklerindir. Günü geldiğinde, dönmek gerektiğinde, umut bittiğinde vazgeçmeli insan.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Hani nasıl biliyor musun, dünya durmuş da ben dönmeye devam ediyormuşum gibi. Hani bilmediğim bir şehrin sokaklarında yürürkenki o tekinsiz kabullenemeyiş, ait olamama hissi. Bak, balkonda ne olacaksa olsun ben halledemedim sigarası içerken hissettim evin içindeki bu evsizliği.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Beni öldürmeyen şey, beni hissizleştirir. Beni hissizleştiren şey de muhtemelen seni öldürür.
Eve Döner İnsan Hep
Eve Döner İnsan Hep
Âvâzeyi bu âleme Dâvud gibi sal Bâki kalan bu kubbede bir hoş sada imiş -Bâki
Reklam
İlm kesbiyle pâye-i rif'at Ârzû-yi muhâl imiş ancak Aşk imiş her ne var âlemde İlm bir kîl ü kal imiş ancak -Fuzuli