Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

HümeyrAişe

HümeyrAişe
@Humiyrayse
Sözün,ilimden çok olduğu bir âleme geçiş yaptık,gelin bu âlemi geriye saralım efendim… … Yeniden.. … instagram.com/aisegulclk?igsh... youtu.be/dvNk8PStZFs kanalım :)
Doldur şarabını kadehime ey Sevgili, Dile acı, kalbe şifa o şaraptan doldur, Sen ki, cennet ırmaklarına sahip bir Sâki, Kırık kadehime ne doldurursan sürûrdur.. Sensiz imkansız, ıslanmaz bu kuru dudaklar, Meyhaneler de dolaşsam bulunmaz şaraplar, Ne mümkün, ayılmanın kendisi sarhoşluklar, Ah deryalar dolsa kadehime, Sensiz boştur..
Reklam
Bir kez daha şükretmenin verdiği hâz ile rabbimin sanatkarının ne kadar yüce bir makamda olduğunu anladım ve sükut ettim. Ben günlerdir basit bir ahşap boyamayla günlerimi harcarken rabbimin sadece yarattığı bir şeye ol demesi ama o yarattığı sanata mücizeler ve nizamlar oluşturması ne büyük bir sanat. Anlayana ve akledene nice hikmetler saklıdır ama bazı kör olasıca gözler sadece zahire aldandı belki de onu da inkar etti 🥀
Ezeli sırları ne sen bilirsin ne de ben Bu muammayı ne sen okuyabilirsin ne de ben Perde ardında sen ben dedikodusu var amma… Perde kalktı mı ne sen kalırsın ne de ben Ey dünyanın işinden haberi olmayan sen yoksun Dünya esen yel üstüne kuruldu.. Varlığımız iki yokluk arasındadır Çevrendekilerde hiçdir sen de bir hiçsin Medresede söz vardır tekkede de hal Fakat bu aşk sözden de dışarıdır halden de İster şeriat müftüsü ol ister şehir vaizi Aşk mahkemesine gelindi mi dilsiz kesilir Bugün zevk etmek elindeyken zevkine bak Yarını düşünmen beyhude bir heves Bir çok kişiden arda kalanlar Sana da kalmayacak sen de göçüp gideceksin.. Geceniz mübârek olsun..

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Eski bir insan olmak istedim hep, istiyorum da hâlâ. Lakin böyle ingiliz eskisi değil, modern antika falan öyle de değil, bizatihi bizim eskimizden. Eski bir insan işte. Ne varsa eski, nesi varsa eski. Ruhuyla, kıyafetiyle, inancıyla, teslimiyetiyle, sabrıyla, zerafetiyle, kelâmıyla, sükûtuyla eski bir insan. Naftalin kokulu bir ömür geçirmek
İnsan düşerken bile tutunacak bir dal istiyor. Takılı kalıp hızını kesecek bir an. Ben buradan atlarken düştüm sananlar oldu. Zaten kafası güzeldi, çok sarktı dediler arkamdan. Ayağı kaydı diyenler oldu. Bağırdım aslında. Hâl dili ile, ben dedim, düşmedim bir uçurumdan; kandırılmadım, bağlanmadı gözlerim. Ben sarhoş değildim (Hem sarhoş olsam,
Reklam
Ara sıra bir kenara çekilip, “Sıramı savıp bu dünyadan gittiğimde, kalanlar beni neyle hatırlayacaklar?” diye düşünmeli insan. Kim bilir belki o zaman, içine düştüğü bu hikayesizlik kuyusundan çıkabilsin diye kendine bir ip uzatabilir...” diye yazmış Gökhan Özcan. Kış gelir baharı hatırlarız, kuş ölür uçuşu hatırlarız... Peki ama bizim de insanların kalbine bahar olmuşluğumuz, ne bileyim uçmak için kanat gerektirmeyen sevinçler yaşatmışlığımız var mı? Bazı şeylere geç kalmış olmak canımı acıtıyor düşündükçe, sonra en acı olanın hayata geç kalmak olduğunu anlıyorum. Bahar gelip gidecek ben hiç görmeden hayatım sonbaharda donup öylece kalacakmış gibi, öylesine tuhaf bir telaş ve garip bir hüzün. Sonra daha acısını anımsıyorum, ya bana daima tam vaktinde yetişen, tam vaktinde elimi tutan, düştüğümde kaldıran, yaralarıma şifa olana geç kalırsam... Herşeyin bir telafisi var ama O’na geç kalmanın yokki... Bir dua arıyor yine kalbim, hatırlıyorum; “Allah’ım” diyordu hikayemde bir derviş, “Kalbimin ayaklarını hızlandır, dünyadan hızlı koşayım, engelleri, dik yokuşları, ayağıma dolanan dikenleri aşmamda bana yardım et ki, sana geç kalmayayım...”
Uzun zamandır tek başıma oturmuyordum. Teklik, insanı düşünmeye iter ve yeni yollar buldurur. Teklik, ilk etapta insana korkutucu bir kapı aralığı sunar, insan girmek istemez çünkü hayatı boyunca hiç yalnız kalmamıştır. Ancak insan ya kendisi isteyerek ya da Allah'ın iradesiyle o kapıdan bir defa girerse, asıl aydınlanmayla tanışmaya başlar. Bu akşamımın en önemli cümlesi beynimde yankılanırken kendimi bu yazıyı yazarken buldum; İnsanla bağı olan, insana esir olur. Allah'la bağı olan, Allah'a kul olmakla birlikte kimseye esir düşmez. Bu demek değildir ki insan sevmeyeceğiz, insanı, Allah'ın gönderdiği düşüncesiyle seversek, ne geldiğinde nefse yenik düşeriz, ne de gittiğinde kendimizi paralarız. Esir şehrin insanlığından hür toprakların efendisi olma yolunda yürümek dileğiyle.
Küstürmeyin insanları hayata. sonra her şeyden vazgeçiyorlar. Yaşamaktan, güzel olan her şeyden... Bir odada yalnızlığı; bir dağ başında kalmayı, bir adada mahsur kalmayı, nerede bir yalnızlık varsa onu istiyorlar. Küstürmeyin işte bazı insanları...
İşte tam şuramda..
Ara sıra bir kenara çekilip, "Sıramı savıp bu dünyadan gittiğimde, kalanlar beni neyle hatırlayacaklar?" diye düşünmeli insan. Kim bilir belki o zaman, içine düştüğü bu hikayesizlik kuyusundan çıkabilsin diye kendine bir ip uzatabilir..." diye yazmış Gökhan Özcan. Kış gelir baharı hatırlarız, kuş ölür uçuşu hatırlarız... Peki ama bizim de insanların kalbine bahar olmuşluğumuz, ne bileyim uçmak için kanat gerektirmeyen sevinçler yaşatmışlığımız var mı? Bazı şeylere geç kalmış olmak canımı acıtıyor düşündükçe, sonra en acı olanın hayata geç kalmak olduğunu anlıyorum. Bahar gelip gidecek ben hiç görmeden hayatım sonbaharda donup öylece kalacakmış gibi, öylesine tuhaf bir telaş ve garip bir hüzün. Sonra daha acısını anımsıyorum, ya bana daima tam vaktinde yetişen, tam vaktinde elimi tutan, düştüğümde kaldıran, yaralarıma şifa olana geç kalırsam... Herşeyin bir telafisi var ama O'na geç kalmanın yokki... Bir dua arıyor yine kalbim, hatırlıyorum; "Allah'ım" diyordu hikayemde bir derviş, "Kalbimin ayaklarını hızlandır, dünyadan hızlı koşayım, engelleri, dik yokuşları, ayağıma dolanan dikenleri aşmamda bana yardım et ki, sana geç kalmayayım..."
Bir şey var şuramda beni kahreden Şuramda tam yüreğimin üstünde Çakılı duran bir şey var Elimde değil söküp atamıyorum Dalıp dalıp gidiyor gözlerim derinlere Kimi görsem biraz sana benziyor
Reklam
Bunca sıkıntıda bir Hira lazım, birde Ebu Bekir (ra) gibi bir dost.
733 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.