Zaman akıp akıp giderken, günlük telaşların içinde kaybolurken, bir şeylerden şikayet edecek gibi olsak da şükretmeyi bilirken, mutluluğu paylaşıp paylaşıp artırırken, bir derdi iyileştirip çareleşmek isterken, bardaklardaki çaylar boşalıp boşalıp dolarken, yaşamımızdan bir şeyler eksilse de şöyle bir etrafınıza bakıp kalbimizdeki huzuru hissederken, o eksiklikleri bazen aşkla bazen merhametle bazen de sabırla tamamlarken, ufacık şeylerin içinde bulduğumuz mutluluklarla yaşama tutunurken, tek başımıza olduğumuzu düşündüğümüzde dahi omzumuzda ki o eli hissederken, çaresizlikle yürümek yerine karşı kapıyı çalıp bir fincanda muhabbet isterken daha yaşanılasıdır hayat. Çünkü yalnız olmadığını bilmek her daim ümit tohumları eker insanın yüreğine.
Nazenin Sokak sakinleri için günler tam da böyle geçiyordu. Kendi telaşlarında kaybolsalar bile bir arada olmanın verdiği güçle eksilen ne varsa tamamlamaya gayret ediyorlardı.
İrem Yaşar’ın samimi ve sade üslubundan Her Şey Eksik Her Şey Tamam, unutulduğu sanılan incelikleri tekrar gün yüzüne çıkaracak; ruhunuzu samimi duyguların sıcaklığı, komşu olmanın verdiği taptaze güven hissi ile sarıp sarmalayacak.
Tam da arka kapakta dile getirilmiş duyguları hissedeceğiniz insanı içine alıp sımsıkı saracak ve tüm duyguları karakterlerle beraber hissedeceğiniz bir kitap olmuş.