Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

İlknur Keskin

... suçluluk duygularına gömülmek, aslında kendimize karşı işlemekte olan varoluşsal bir suçtur. Sevilebilmek için kendimizi ortadan sildiğimizde kendimizi ve başkalarını sevebilmemizin yolu da daralıyor, sevilmek için uğraşırken sevmekten uzaklaşıyoruz.
Reklam
Bir başkasının yaşamı konusunda yargıda bulunmak bana düşmez! Bir tek kendim, yalnızca kendim için bir yargıya varabilir, Bir şeyi seçer ya da yadsıyabilirim.
Çünkü hayat, ayrıntı olarak bakmaya şartlandırdığımız için göz ardı ettiğimiz yerlerde aslında.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Reklam
Gertrude'un iyi tarafı anlamadığı zaman anlıyormuş gibi yapmamasıydı. Diğer insanlar bunu sık sık yaparak akıllarını yanlış ve belirsiz bilgilerle doldururlar, sonra da yanlış şekillerde akıl yürütürler.
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazen o kerteye varıyordu ki kendilerine altın ve gümüşten zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir âlem kurup, keder ve üzdürap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.
En bayağı olayın bir serüven dönüşmesi için onu anlatmaya koyulmanız gerekir, bu yeterlidir. İnsanları aldatan da bu zaten: İnsan hikayecilikten kurtulamaz, kendi hikayeleri ile başkalarının hikayeleri arasında yaşar; başına gelen her şeyi hikayelerin arasından görür, hayatını anlatıyormuş gibi yaşamaya çalışır.
Hiçbir insan kendi başına hata yapmaz, her insan aynı zamanda başkasının hatasının nedeni ve kaynağı olur.
Bir yemişi yemeden evvel alınan ihtisaslar, onu yedikten sonra alınan lezzetler daha berrak ve vazıhtırlar.
Reklam
Yalnızca kendi dünyasında, başkalarının değer yargılarının önemli olmadığı dünyasında yaşıyor. Kendi insanlarının nasıl olduğunu unutmuş. İyi ama zaten delilik nedir? İçine dönmek, dünyadan kaçmak değil midir?
Çünkü hayallerin bile hayal kurana doyum verebilmek için biraz olsun umut taşıması gerekir
Sayfa 149Kitabı okudu
... bütün soylu hikayeler, görünen içerikle gizli içeriğin toplamından oluşur.
Tıpkı cehennemdeki tek bir kazanı devirmek için çaba gösterme isteği gibi; birincisi, hiçbir işe yaramaz ve ikincisi, işer yarasa bile insan kazanın dışına çıkan kızgın maddede yanar ama cehennem bütün görkemiyle yerinde kalır. İşe başka bir yerden başlamak gerek.
... bir felakete sükunet ve itidalli tahammül edenlerin manzarası, o felaket için ağlayıp çırpınanların manzarasından çok daha korkunç ve ezicidir.
Sevmeye doğuştan düşkün yüreğim, bir sıvı gibi dört yana yayılırdı; hiçbir sevinç yalnız benim malım gibi gelmezdi bana, her karşıma çıkanı buyur ederdim, tadını yalnız başıma çıkarmak zorunda kalırsam bunu ancak gurur zoruyla yapardım.
Reklam
Hayat ve mânâsı şudur: İçinde zindan, bahçe, cennet, cehennem, her şey olmak.
Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı?
Ne yazık onlara ki duygulu çekingenliği korkaklık, samimiyeti yaltaklanma ve yardımı bir baskı sayarlar.
İletişimKitabı okudu
Acılar korkaktır, yaşamayı fazlasıyla talep edersek korkup geri çekilir, bu talep ruhumuza gömülü aşırı ölüm isteğinden daha güçlü bir şekilde etimize gömülüdür.
En güç şey insanlara şahsiyet izafe etmektir. Hasise hasis demek bile kolay değildir.
İçinde hâlâ acıyan bir yer vardı ama iyi şeyler vaat eden bir acıydı bu, tamamen kapanmadan önce kabuk tutarken yanan yaralar gibi sıcak ama yumuşak bir acı.
Reklam
İnsan gördüğü şeylerin toplamı kadar uyanık, görmediği şeylerin sonsuzluğu kadar uykudadır.
Kasabalardan kaçanların serüvenleri ne kadar birbirine benzer ve niçin sonu hep hüsranla biter?
'' İstediğin kadar şatafata gömül, insanlık halinin sefaletinden kurtulamazsın. "
Sayfa 143Kitabı okudu
"Kendini feda etmek, sevmek ihtiyacı ile dolu olan ama sevme yeteneği olmayan ya da bunu yitirmiş olan insanlara, bir çözüm yolu gibi gelmektedir. Böyleleri karşılarındaki kişilere, kendi yaşamlarını onlar için feda edebilecek kadar çok sevdiklerini belirtmek isterler. Bu, onlar için sevgilerinin en yüce biçimde dile gelişidir."
Sayfa 137 - Say YayıneviKitabı okudu
" Ruhumuz bir değer kazandıysa başka ruhlara göre daha candan tutuştuğu için kazandı. "
"Geçen günleri bir daha geri getirmek mümkün değildi ve sadece hatıralar, iki insanı birbirine bağlayacak kadar kuvvetli değildi. "