Yüreğime çöken umutsuzluk, çürümüş bir ruhun ufuneti, ders vereceğim sınıfı bir anda doldurur, temiz yavruları zehirler gibi geliyordu. Düşman İstanbula girdi. İzmir işgal edildi. Ben kahvede sabahtan akşama kadar tavla oynuyordum. Bunlar sanki o kadar olağan şeylerdi, alın yazısı gibi önüne geçilemez!