Mâvi

Mâvi
@Jabaars
Beden olarak her insan tektir, ruh olarak asla!
Yüreğime çöken umutsuzluk, çürümüş bir ruhun ufuneti, ders vereceğim sınıfı bir anda doldurur, temiz yavruları zehirler gibi geliyordu. Düşman İstanbula girdi. İzmir işgal edildi. Ben kahvede sabahtan akşama kadar tavla oynuyordum. Bunlar sanki o kadar olağan şeylerdi, alın yazısı gibi önüne geçilemez!
Sayfa 411 - Sander YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Her zaman düşünürüm: O basit köylü kadınına bu heybetli, intikamcı ana-kartal kudretini veren nedir? Haklı olması mı? Çektiği acılar mı? Olayların içyüzünü bilmemekten gelen hesapsızlığı mı? Belki de hepsi birden... Belki de hepsinden çok, acınacak, korkulacak derecede yalnız olması... Düşünün gök yüzünde, çok yükseklerde, bazan tek başına bir kartal dolaşır... Döne döne... İnsana kesin yalnızlığı, kesin yalnızlığın fazlalaştırdığı yırtıcılığı düşündürür. Allaha yakın bir şeyler... İşte bizim orta sınıf kadınlarından bazısı da böyle oluyor. Üstlerine birdenbire bir büyüklük, bir ana-kartallık geliyor.
Sayfa 408 - Sander YayınlarıKitabı okudu
Bir yedek subay arkadaş anlattı: Mütarekeden sonra Halepten dönüyormuş. Bozgunu taşıyan trenleri görmedinizse gözünüzün önüne getiremezsiniz. Lokomotifi lokomotife, vagonları vagona, yolcuları yolcuya benzemez. Çuh çuh soluyan bir acayip, bir korkunç yaratıktır ki, tekerlekler üzerine alınmış bir müthiş yılan ölüsünü andırır. Tam ölü bile değil, hafif canlı, üstüne bir sürü haşerat üşüşmüş... İşte bu trenlerden birisiyle dönüyormuş. Bu arkadaş Seferberliğin başından beri bütün cephelerde döğüşmüş, yuvarlak hesap on dört yara almış bir sahici kahramandır. Küçük istasyonlardan birisinde bir köylü kadına rastlamış. Bu kadın, yanından geçen üniformalıları durdurur: «Nerde benim Ahmedim?» diye sorarmış. Telâşlı değilmiş. Fakat sakinliğinde dehşetli bir hal varmış. Arkadaş: «Nedense bana bir ana kartalı hatırlattı» dedi, «Olup bitenlerin biricik suçlusu benmişim gibi ürperdim. Dünyanın en müthiş karabasanı, Ahmedini arıyan bu ana-kartala hesap vermektir. «Nerde benim Ahmedim?» sorusuna verilecek bir tek doğru karşılık vardı: «Ana, biz, senin Ahmedini kumarda kaybettik» demek... Fakat bunu ben değil, hiç kimse hatta en yaman korkusuzluğun kendisi bile ona söylemeye cesaret edemezdi!»
Sayfa 407 - Sander YayınlarıKitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Ne demişler: "Akıllı geçit arayıncaya kadar deli ırmağa geçermiş!"
Sayfa 407 - Sander YayınlarıKitabı okudu
Ankara önünde görüşürüz, palikaryalar... Eğer Mustafa Kemal Paşa, Timurlenk'in Bayezid'e attığı köteği bunlara atamazsa, yuf olsun evrahına... Siz üzülmeyin Kâmil Bey...
Sayfa 397 - Sander YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Reklam
4.493 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.