Sakal tıraşı Cumhuriyet insanına Avrupalı bir görüntü vermenin belki de en pratik çözümüydü. Cumhuriyet’in keskin usturası Osmanlı’nın sakalını kesebilmiş fakat matrûş çehrelerin ardındaki zihniyeti kazıyamamıştı.
*matrûş: tıraşlı surat.
Zor bulup temin ettiğim kitaplığımın en güzel eserlerinden biri. Keşke aynı milli hisleri yaşadığımız atalarımızın, hevesini kıran gazetelerdeki karikatürleri de görebilseydik. Şimdiki leşlerden çok farkları olduğunu
düşünmüyorum.
1578’de mahalle kapıları yapılıyor. akşam belli 1 saatten sonra kapanan bu kapılar mahalleye gündelik hayatın içe dönük mekanları özelliği kazandırmışlardır. kolluk görevini yerine getiren pasbanlar idari yönden mahalle imamlarına bağlıdır. imam ise mülki belediye ve adli yetkilerle donatılmış olup mahallenin en yüksek idare görevlisidir. yetki alanları dini konularla sınırlanmamış gündelik hayatın temel konularından tek sorumlu kişi sayılmışlardır.örneğin mahalle sakinlerinin sicillerini tutmak ölüm evlenme ve boşanma olaylarında tek resmi makam olarak kendi yetkisini kullanmak. Ayrıca ahlak zabıtası gibi hareket ederek mahallenin huzurunu bozanlara karşı gerekirse ev basmak…
Kitap sayesinde sigaranın tesirinden 2 senedir uzağım. Bana hediye olarak yaklaşık 10 sene önce gelen bu kitap, 8 sene öylece kitaplığımda bekledi. Bi cesaret okumaya başladığımda da 2-3 ay elimden süründü. Aslında bir nevi sindire sindire okudum Mantığı oturttuktan sonra sigarayla vedalaşmak insana muhteşem bir keyif veriyor.
Sen kafanın içindeki yokluğu o kadar saplanmışsın ki, derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun !yaşamak herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak