Descartes, elbette matematik ve fizikte çığır açan çabalar sağlayan bilimsel devrimin yaratıcılarından biriydi. Ama aynı zamanda nöropsikolojinin ana hatlarını da dikkate değer bir öngörüyle gördü. Sinir sisteminin gerçekte nasıl çalıştığına dair hiçbir fikri olmayan ve bunun yerine bir tür metafor kullanan Descartes, sinir temelli duyusal ve bilişsel sistemler ile beyinde bir tür ağ yapısı tasavvur etti, hatta beyindeki bağlantıların olduğunu öne sürdü.
Hayvanları makineler olarak ele almasıyla ilgili kötü şöhretli tartışması, materyalist bir biliş açıklamasının habercisi olarak görülebilir. Ancak Descartes en çok dünyanın kendisini kökten farklı alemlere ayırmayı ve böylece insanları doğadan (kendileri de dahil olmak üzere) temelde ayırmayı gerektiren zihin ve beden arasındaki katı ayrılığı konusundaki ısrarından ötürü hatırlanır ve kötülenir.
Descartes neden bir düalistti? Bazıları, Descartes'ın bilimini mantıksal ve materyalist sonucuna kadar takip etme cesaretinden yoksun olduğunu öne sürdü (Galileo'nun kaderinin onun üzerinde güçlü bir etkisi olduğu söyleniyor ya da Descartes'ın gerçekten Katolik kilisesine zarar vermek gibi bir niyetinin olmadığı söyleniyor)
The Cambridge Handbook of Consciousness