Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Halit Kanez

Halit Kanez
@Kanez
"burada kalamazsın, başa dönemezsin ama dön Eve dön! Şarkıya dön! Kalbine dön!"
Uzaktan bakıldığında, ufukta bir tepenin yamacında beliren bu binanın heybeti, eskiden kalma bir kral şatosuna benzeyen bir ihtişamı vardır. Ama yaklaştıkça saray viraneye dönüşür, beşik çatıların çürümüş yan duvarları göze hiç hoş görünmez. Bu kraliyet cephelerini nasıl bir utancın ve yoksulluğun kirlettiğini bilemiyorum; duvarların adeta cüzzamlı olduğu söylenebilir. Camsız pencerelerde bir kürek mahkûmunun ya da bir delinin solgun yüzünü yasladığı iç içe geçmiş kalın demir çubuklar görülür. Bu hayatın yakından görünüşüdür.
Reklam
İnsanların hepsi belirsiz bir süre için ertelenen ölüm cezasına mahkûmdurlar.
dünyayla benim aramda bir sınır olduğunu kesin bir şekilde kavrıyordum. Hiçbir şey bana önceki gibi görünmüyordu. Bu ışıklı geniş pencereler, bu güzel güneş, bu mavi gökyüzü, bu güzel çiçek artık bir kefenin rengi gibi beyaz ve solgundu.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
zarif duyumun ortasında kasvetli bir düşünce nasıl belirebilirdi?
Kapımın eşiğinde beni bekleyen iki jandarmadan biri kelepçemi takıp küçük anahtarını özenle çevirdi. Hiç umursamadım: Bu bir makinenin üzerine eklenen başka bir makineydi.
Reklam
zihnim korkunç, kanlı, karşı konulamaz bir düşüncenin esiri! Tek düşüncem, tek inancım, tek gerçekliğim var: Ölüm cezası!
dünyadaki en büyük mutluluk, bu Dünya'nın şahidi olmaktı.
Bu dünyada insanların korktuğu tek şey öğrenmekti. Acıyı, susuzluğu, açlığı ve üzüntüyü öğrenmek onların uykularını kaçırıyor, bu yüzden daha rahat döşeklere, daha leziz yemeklere ve daha neşeli dostlara sığınıyorlardı. Dünyaya olan kayıtsızlıkları bazan o kerteye varıyordu ki, kendilerine altın ve gümüşten, zevk ve safadan, lezzet ve şehvetten bir âlem kurup, keder ve ızdırap fikirlerinin kafalarına girmesine izin vermiyorlardı.
Aradıkları şey hem her yerde, hem de hiçbir yerdeydi. Kim bilir, belki de içinde ilerledikleri karanlık sis,bu çekimin kendisiydi.
Reklam
Düş görüyorum, öyleyse ben varım. Varım ama ben kimim?
Güzel, gerçekleşen özdür, amacına uygun düşen ve onunla birleşen eylemdir; güzel, gözlerimizin önünde varlıkların ortasında ahenkli olarak geçen ve tabiatından gelen uymazlıkları silen güçtür. ... İyi, aranılan uyumdur; güzel, gerçekleşen ahenktir.
sanatla ahlâkın bağdaşması isteniyorsa, onların ayrımlarını ve özgürlüklerini de kabul etmek gerekir.
tabiatın bize verdiğini tekrarlamak neye yarar? Çünkü kopya daima orijinalin aşağısında kalacaktır; ve bir şeyin benzerini vermek ne kadar tam olursa ondan alınacak haz da o oranda azalacaktır. Hoşa giden, bir şeyin benzerini çıkarmak değil, yaratmaktır. En küçük buluş, bütün öykünme şaheserlerini aşar.
297 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.