Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Aslı

Aslı
@KitabinAsli_
Bu platformu sadece okuduğum kitapları kaydetmek ve hoşuma giden alıntıları paylaşmak için kullanıyorum. ××
200 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
İlk kez 1913 yılında yayımlanan bilimkurgu türündeki Rüyada Terakki edebiyatımızın ilk islami ütopyası sayılıyormuş. Ben daha önce denk gelmemiştim. Merak edip aldım. Benim için farklı bir okuma oldu. Çünkü daha önce bu türde bir kitap okumamıştım. Dinle harmanlanmış bilimkurgu diyebilirim. Rüyayla başlayan bir roman. Nazım rüyasında dedesiyle
Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi Rüyet
Rüyada Terakki ve Medeniyet-i İslamiyeyi RüyetMolla Davudzade Mustafa Nâzım Erzurumî · Can Yayınları · 202163 okunma
Reklam
240 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
"İnsanlar daima bir şeye hasret kalacaktır." Bir çift gözün bakışına yenik düşmeyle eskisi gibi olmayacak hayata sürüklenen, anne sevgisine, babasına , Gökçen kıza, çocuklarına hasret kalan "Hayat bir kaç hatıradır." Sözünü doğrularcasına hasret içinde birçok hatıra ile baş başa kalan Deli Kurt'un hikayesi. Hasret içinde olan Deli kurt'u okurken aklıma 'Geri gelen mektup' şiirinden bir alıntı gelmişti. "Hasret sana ey yirmi yılın taze baharı, Vaslınla da dinmez yine bağrımdaki ağrı. Dinmez! Gönülün, tapmanın, aşkın sesidir bu! Dinmez! Ebedi özleyişin bestesidir bu!" Deli Kurt ebedi özleyişin bestesi olan aşkla, hasretle, savaşla harmanlanmış tarihi bir roman . Kitap Ankara savaşının kaybedilmesiyle başlayıp taht kavgası sonucunda doğacak çocuğun hayatıyla devam ediyor. Kitap heyecanınızı diri tutuyor okurken mest oluyorsunuz. Olayları çok iyi betimlemiş yazar. Macar savaşında kılıçların seslerini duyuyor, kan kokusunu hissediyor, pınar suyunun serinliğiyle kavalın sesinde mest oluyorsunuz. Fantastik öğelerden, tarih, halk efsaneleri, olağanüstü ögeler derken bir kavuşma macerasında ilerliyor kitap. Gökçen kız, Evren, Satı kadın, güveniyle gönüllerde yer edinen Çakır Bey gibi bir çok karakter eşlik ediyor Deli Kurt'a. Nihal Atsız'ın kaleminde edebi bir şölen yaşıyorsunuz. Anlatımı akıcı ve duru. Ben okurken çok keyif aldım. Kitap tavsiye edeceğim zaman ilk sıralarda yerini alacak. Kitapla kalın hoş kalın
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202215,6bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Türk edebiyatının ilk kadın romancısı Fatma Aliye'nin kaleminden türk edebiyatının ilk kadın öğretmen baş karakteri olan Refet'in yaşam mücadelesini okuyoruz kitapta. Fakir ama gururlu, çaresiz ama özgüvenli, tek başına ama çok zeki , yaşadığı çevreye göre farklılık gösteren , idealist, fikirlerini sonuna kadar savunan birisi Refet.
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İş Bankası Kültür Yayınları · 20184,505 okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
208 syf.
·
Puan vermedi
·
21 saatte okudu
Filler sultanı, hüd Hud kuşları, karıncalar. Üç farklı hayvan grubu üzerinden sömürgecilik, özgürlük, adalet, cahillik, birlik, beraberlik gibi kavramlarla çok ince mesajlar verilmiş. Kitabı okurken aklıma " Bütün uyuyanları uyandırmak için bir tek uyanık yeter." (Malcolm X) sözü geldi. Kitabın isminde yer alan kırmızı sakallı topal karınca uyuyanları kendi benliğine geri dönderiyor. Kitabı okurken şu an ki günümüz politikasına ve yaşam tarzına ne kadar çok uyduğunu göreceksiniz. Bir millet aşama aşama nasıl yok edilir resmini çizmiş, Modern sömürgecilik anlayışını gözler önüne sermiş Yaşar Kemal. Bir milleti millet yapan nedir diye sorgulatıyor kitap ve cevap veriyor "Dil". dikkat edilirse bir ulusu yok etmeye önce dil ve kültürden başlıyor sömürgecilik. Çünkü dil milli bir kimlik. Filler de modern sömürgeciliğine, karıncalara kendi dillerini yasak edip fil dilini öğretmekle başlıyor. Filler içinde karıncaları bu şekilde asimile etti. Lakin dediğimiz gibi tek bir uyanığın düşüneceleri ve örgütlemesi ile kendi benliğini buluyorlar. Gerçek yaşamda da Hüd Hüd kuşları gibi iki taraflı olan ve kendini iyi gösteren insanlara rast geleceğiz. Hüd Hüd kuşlarından uzak durmak en iyisi. Ben okurken çok zevk aldım ve beğendim. Yaşar Kemal'in üslubu beni her zaman cezbetmiştir. Kitapla kalın hoş kalın.
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca
Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal KarıncaYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 201710,3bin okunma
200 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Benim için hem kolay hem de okuması çok zor bir kitap oldu. "Okumanın amacı kitaplarda boğulmak değil ruhu uyandırmaktır." Diyor yazarda.Okudukça durdum düşündüm, altını çizdim gerçekten düşünmek çileli bir iş dedim . Hakikatin ve hikmet çerçevesinde düşünmenin önderliğiyle anlamlı bir hayatın nasıl olmasının yolculuğuna çıkartıyor çünkü kitap. Akıl, kalp,erdem, tefekkür, hikmet gibi kavramları hem doğu filozofları hem batı bilimcilerin düşüneceleriyle, yer yer kurandan, edebi kitaplardan, filmlerden, örnekler vererek açıklıyor."Kendini bilmek Rabbini bilmektir." Diyor ve ekliyor"Rabbini bilen kendini bulur." Kitabı sanki İbrâhim kalın'ın sesini dinleyerek okuyorsunuz. Kitabını okumaya karar vermeden önce YouTube üzerinden videolarını izliyordum. Her sohbeti doyurucu oluyor. Kitabı da o derece doyurucu. Kitap genel itibariyle akıcı ve okunması kolay olsada konuların yoğunluğu nedeniyle anlamak emek istiyor. "Sözü daha fazla uzatmayalım. Şimdi susalım ve düşünmeye başlayalım." Diyerek bitiriyor kitabı. Kitap düşünmeye kapı aralıyor bizlerin ise o kapıyı tamamen açması gerekiyor. Ben istifade etmeye çalıştım. Uzun bir süre sonra tekrar ele alıp okunacaklar arasına ekledim. Sizlerin de faydalanmasını istediğim kitaplardan biri. Kitapla kalın hoş kalın.
Açık Ufuk
Açık Ufukİbrahim Kalın · İnsan Yayınları · 20211,662 okunma
Reklam
147 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Herkese merhaba. İçimi sıcacık eden severek okuduğum, yer yer ise üzüldüğüm ve kitaplığımın baş köşesinde yerini alan bir kitapla geldim. Mustafa Güzelgöz tam bir Anadolu insanı. Bu güzel insanların yaşamlarına, güzel kalplerine, sıcak sohbetlerine, Konukseverliğine şahit olmak beni çok mutlu etti. Kitap Yunanlı bir komşunun Ürgüp'e gelmesiyle başlıyor. Dimitrios'un yolunun Aziz'le kesişmesiyle eşekli kütüphanecinin öyküsüne başlıyoruz. O anlattıkça bizler keşke böyle insanlar olsa demeden kendimizi alamıyoruz. Mustafa Güzelgöz kitaplığı, yolu olmayan köylere eşekle kitap götürüyor. Muhtarlara, "halkodasının yapısını ver, kitaplık yapayım! Beyim diyor. Bizim yolumuz köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız?" Eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur!" Diyor. Halka gönüllü hizmet yarışmasında birinci oluyor. Çünkü insanların kafalarının arkasına kitapla ışık götürmüş, kadınlar okusun diye kütüphanelere dikiş makinası getirtmişti. Ben Mustafa Güzelgöz'ü mücadelesiyle, samimiyetiyle, Konukseverliğiyle, nahif düşünceleriyle... Çok sevdim. Mutlaka okumanız gerekiyor diye düşünüyorum. Israrla tavsiye edilir. Kitapla kalın hoş kalın.
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,7bin okunma
368 syf.
1/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Bilimsel terimler, deneyler, araştırmalar, kurandan alıntılar ve daha nicesinin yer aldığı bir kitap. İlk başta çok severek okumaya başladım git gide anlamamaya başladığımı fark ettim. Çünkü konular beyinle insanın bilinci ve bilinçaltı ile temellendirilmeye çalışılmış. Ben de bu konuda yeterli bilgiye sahip olmadığım için anlamakta zorlandım. Konuları kanıtlama amacı gütmeden sadece açıklanmış ve somutlandırmış. Her bölüm sonunda kendinizi sorgularken bulabilirsiniz. Çünkü kitap size sorgulamayı amaç edinmiş. İsmi kişisel gelişim kitabı gibi görünse de aslında sadece bir gelişim kitabı. Size neyin ne olduğunu, sorunun, olayların neden kaynaklandığını, niçin o şekilde davrandığımızı açıklıyor. Bir nevi psikoloji kitabı diyebiliriz. Kişisel gelişim gibi sen güçlüsün yaparsın, sen en iyisisin demiyor. (Ki dese başından okumayı bırakırdım :) ) kitabı bitirdim ama aklımda hala cevaplayamadığım sorular var. " Bilişsel olarak öleceğini bilen tek canlı olmasına rağmen; insanın hiç ölmeyecekmiş gibi dünyayı sarma, kucaklama, bırakmama isteği niye?" Bu soru da onlardan birisi. Kitapla kalın hoş kalın
Üzgün İnsandan Özgür İnsana
Üzgün İnsandan Özgür İnsanaUğur Batı · Destek Yayınları · 2018282 okunma
528 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
21 yıl unutamadığı aşkından bir telefon gelince ne yapar ki insan, nasıl bir haleti ruhiyeye sahip olur? Müştak Serhazin bu durumu " Aşık olduğunuz insanla yıllar sonra karşılaşmak... Nereden bakarsanız bakın zor bir durumdu." Diye açıklıyor. Ve bu telefonun gelmesiyle Müştak Serhazin'in başından geçenleri dört günlük bir serüvende
Sultanı Öldürmek
Sultanı ÖldürmekAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201920,6bin okunma
171 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kitabı okumaya başladığımda bu ne, sanırım okumayacağım, ne demek istedi, bu kavram karmaşası da nedir? Diye söylendim ve kitabı okumaktan vazgeçip rafa kaldırdım. İki gün sonra yine elime alıp okumaya devam ettiğimde yoğun bir duygusallıkla kitabı bitirdim. Kitapta , Kadınların ve küçük çocuklarının dünyasından yoksulluğun, umudun, trajedinin, yok sayılmanın, hor görülmenin, çaresizliğin yer aldığı 12 öykü yer alıyor. En beğendiğim öyküler Edirne'nin köprüleri ve haraç oldu. Haraç öyküsü en uzun öyküydü ve tabiri caizse iliklerinize işleyecek bir öykü. Bir gününü bile kendi için yaşamadan ömrünü tamamlayan bir kadının öyküsü. Kimsesiz bir çocukluk, genç kızlık, kadınlık, evlilik, yaşlılık. Yok sayılmış bir kadının ömrünü kırk sayfada anlatın deseler en iyi bu şekilde anlatılırdı sanırım. Anlaşılması da hissedilmesi de emek isteyen bir kitap. Kitapla kalın, hoş kalın.
Parasız Yatılı
Parasız YatılıFüruzan · Yapı Kredi Yayınları · 20193,693 okunma
416 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Simeranya: mutluluklar ülkesi mümkün mü? "Her şey zıddıyla kaimdir." Diyor Necip Fazıl. Mutsuzluğun, acının olmadığı yerde mutluluğun değeri ne kadar bilinir ki ? Mutluluğu, mutluluk yapan şey ona ulaşmaya çalışırken acılara, hüzne karşı gösterdiğimiz çabadan ibaret değil midir? Peyami Safa eserlerinde ruh çözümlemelerine, psikolojik
Yalnızız
YalnızızPeyami Safa · Ötüken Neşriyat · 201921,7bin okunma
Reklam
77 syf.
10/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
" Biz bir sarkacız. Kalabalık ve yalnızlıktan yapılmış bir sarkaç. Yok başka güzelliğimiz. İyi ki biz sarkacız" diyor Şükrü Erbaş ve arkasından "Yara aynı yara Dil aynı dil. Biz neden bu kadar yalnızız.." diye sorguluyor yalnızlığı. Aklıma hemen Küçük Prens'ten bir alıntı geliyor. " İnsanlar içinde de yalnızdır insan." Yalnızlığın bir insanda çiçek açarak sonlanacağını "Yüz bin pişmanlıkla bir yalnızlık büyüttüm yine bir insanla çiçeklendim korulandım* diyerek belirtiyor. Ne de olsa insan anladığı ve anlaşıldığı insanda sevginin iyileştirici gücüyle çiçek açıyordu. Şükrü Erbaş'ın her şiiri varmak isteyip de varamadığım, söylemek isteyip de söyleyemediğim sözleri, arayıpta bulamadıklarımı dile getirmiş gibi her zaman gözlerimi dolduruyor. " Gözyaşını okumadan büyüdüyse, küfürden başka ne yazabilir insan." Diyor. Bu kitabıyla suskunluk bıraktı, acıları tazeledi, mutluluğu yeşertti. Biraz arada kaldım. Hiçlik, kaybolmuşluk ve umut. Okudukça duygudan duyguya büründüm. Kalemin daim olsun şiirleriyle duyguları somutlaştıran şair.
Otların Uğultusu Altında
Otların Uğultusu AltındaŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20193,985 okunma
199 syf.
9/10 puan verdi
·
14 saatte okudu
"İki insan birbirinin farkına varınca iletişim başlar." Diyor Cüceloğlu. Ve toplumsal bir varlık olan insanın keşkesiz bir yaşam sürmesi için iletişim konusunu ele alıyor. "Keşkesiz bir yaşam için kim olduğunu ve istediğini bilmek yetmez, varoluşunu yaşamayı ve paylaşmayı da bilmek gerekir." Kimse kimsenin dallarına konmadan uçmaya çalışıyoruz kuş misali. Oysa insanlar iletişim kurmadan yaşamını ne kadar sürdürebilir ki, sürdürdü diyelim kaliteli bir yaşam olur mu ? "İnsanın en önemli coşku ve motivasyon kaynağı, yaşamındaki anlamdır." Bu anlamı dile getirmek için iletişim şart. Bu kitabı okursanız birbirinize selam vermek, kolay gelsin demek zor gelmeyecektir. Çocuklara bir bitki misali baktıkça, benliğine uygun olan suyu, hava şartlarını, Toprak değerini sağlarsınız. Kitapda her bölüm konuyla alakalı bir şiirle veya sözle başlıyor. Bu çok hoşuma gitti. Son kısmında ise anlatılanlar kısa şekilde özetlenmiş. Sally ile olan hikaye beni çok etkiledi. Sevginin dış görünüşte değil özde, canda olduğunu zihnime bir kere daha kazıdım. Doğan Cüceloğlu'nun en sevdiğim yönlerinden biri insanın benliğine, özüne 'can' olarak bakması, ve bu doğrultuda yaklaşması. Can değerli olmak ister, can yeterli olmak ister gibi. Kendimce ilerde eş adayıma okutmak istediğim belli başlı kitaplar var bu kitap da o kitapların arasında yerini aldı. İletişiminize farklı bir boyut kazandırmak isterseniz okumanızı ısrarla öneririm. Kitapla kalın hoş kalın.
İletişim Donanımları
İletişim DonanımlarıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20146,5bin okunma
1025 syf.
10/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Ne yazarsam yazayım eser hakkındaki düşüncelerimi, hissettiklerimi tam olarak ifade edemem ve 1025 sayfalık bu muhteşem eseri yorumlamak da haddim değil ama bir iki cümle yazayım. Dili son derece açık, akıcı ve anlaşılır. Her karakter başlı başına baş karakter olma unvanına sahip bence. Kitapta beni en çok etkileyen bölüm Staretz Zosima'nın konuşma ve öğütleriydi. Bu bölüm için bile kitabı tekrar okurum. Öğütleri evrensel iyilik ve sevgi üzerineydi. Konuşmasının bir yerinde " Bazen cehennem nedir ? Diye düşündüğüm olur. Bence cehennem, sevememekten doğan bir acıdır." diyor. Ne kadar da haklı. Sevgisiz bir kalbin inanması, merhamet, vicdan göstermesi, pişmanlık duyması, acı çekmesi mümkün mü? Dmitri Karamazov' un mahkemesini sanki birerbir izledim gibi. Ustalıkla olaylar okuyucunun zihninde canlanıyor. Kısacası muhteşem bir kurgu muhteşem bir kalem. Hırs,para, şehvet, sevgi, tanrı, psikanaliz, gerilim, aşk, entrika ile harmanlanmış bir roman. Ben okumaktan çok keyif aldım. Dostoyevski'ye hayranlığım bir kat daha arttı. Tavsiye edeceğim kitaplardan. Kitapla kalın hoş kalın.
Karamazov Kardeşler
Karamazov KardeşlerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202334,7bin okunma
250 syf.
10/10 puan verdi
·
1 saatte okudu
Üstad'ım bu nasıl bir eserdir, nasıl bir haleti ruhiye ile yazdın bu eseri de bizler akan su misali hiç yorulmadan okuyabildik? Ne desem az kalır dediklerim de mübalağa ediyor sanılırım yıllar sonra bile kendini nasıl okutuyorsun? Esere başlamadan önce kendin de söylemişsin zaten "Bu eserimi bu güne kadar vücuda getirdiğim eserler içinde en bağlı olduğum eser biliyor ve öylece bildirmek istiyorum." Bildirdiğin kadar var Üstad'im. Yazdığın dönem piyesin seyirciyi çok etkilemiş, piyesi oynayan oyuncular 38° ateşle piyesi beklemiş, oynamış. Yıllar sonra hala aynı heyecanla okunabiliyor. Piyes içinde piyes yazdırıp sanatçıya yarat deyip yarattığına roller biçtirip, düşünceler verdirmişşin. Peki sanatçını deli ile dahilik arasında bocalatıp "Ne yapayım anne incir ağacını kestiniz" diyerek toplum nezdinde deliliği kabul ettirmen reva mıydı? Sanatçıya bilinçaltını yaratmasını söyleyip piyesini gerçekleştirerek düşüncelerin insan hayatına yön verdiğini, düşündüğümüz şeylerin bir süre sonra karşılığını bulacağımızı okuyucuya etkili bir biçimde göstermen darbe etkisi yarattı. "Düşündüklerimizin, sözümüzün tesiri vardır." Dedirtti bana evrenin ruhu var ve bize sözümüz, düşüncelerimiz dönüyor. Hüsrevin de düşünceleri döndü dolaştı kendini buldu. Ölüm korkusu piyesiyle bedeni ölmedi ama ruhunun yaşadığını söyleyebilir miyiz ? Kalemine sağlık Üstad.
Bir Adam Yaratmak
Bir Adam YaratmakNecip Fazıl Kısakürek · Büyük Doğu Yayınları · 20209,3bin okunma
415 syf.
·
Puan vermedi
·
10 günde okudu
"Hakikaten sevenler de karşılık beklemeden severler." Tanpınar'ın bu eserine üçüncü kez başladım. Ve üçüncü de bitirebildim. Kitaplarında okunma zamanı var. Çoğunlukla onlar sizi seçiyor zamanı gelince. Eserin dili gerçekten çok ağır. Elinizde eski kelime sözlüğü veya telefon yanınızda okumalısınız. Ağır diline rağmen
Huzur
HuzurAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 201916,5bin okunma
40 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.