Ebrar B
@Kitapkurdu1357
Polisiye kitaplara bayılırım. Zeki karakterler ve zekice hamleleri çok severim.
2 okur puanı
Mayıs 2024 tarihinde katıldı
Saklambaç
Boş plastik bardağı ezip yakındaki çöp tenekesine attı. Iskaladı. Ne olacak diye düşündü. Sonra kendini toparladı. Gidip bardağı yerden alarak çöp tenekesine attı. Artık Londra'da değilsin Brian dedi kendi kendine. Yaşlı bir kadın ona bakarak gülümsedi.
Kötü bir dünyada güzel bir eylem dikkat çekiyordu.
Kötü bir dünyaydı.
Sayfa 105 - Alfa yayınları, Brian HolmesKitabı okudu
Okur Takip Önerileri
Saklambaç
Rebus'un daha fazlasını sorması gerekmedi. Her şeyi anlatmaya başladı: Evde işler kötü gidince biraz eğlenmek istemişti, oraya kimseden bahsetmemişti çünkü kimlerin bilip bilmediğinden haberi yoktu. Hâlâ yapılacak en akıllıca şeyin sessiz kalmak olduğunu düşünmüştü. Rebus ikazını değerlendirip cevap vermişti.
"Seninle ya da sensiz devam edeceğim." demişti. "Sen bilirsin."
Sayfa 302 - Alfa yayınları, John Rebus ve Tony McCallKitabı okudu
Saklambaç
".. Parayı sever misin John? Hayatında bir değişiklik olsun ister misin? Minik dairende müziklerin, kitapların ve şarap şişelerinle mutlu olduğunu söyleme bana."
Rebus şaşırdı. "Evet, senin hakkında bilgim var John. Bilgi benim silahımdır."...
Sayfa 295 - Alfa yayınları, John Rebus ve Finlay AndrewsKitabı okudu
Saklambaç
Rebus daha sonra salonun sonundaki ek binaya açılan kapıya döndü. Gözlerini kapadı, cesaretini topladı, sağ elini yumruk yaptı ve kendi suratına vurdu. Kendini koruma içgüdüsü tüm gücünü kullanmasına mâni olsa da yine de sertti. İnsanların bileklerini nasıl kestiğini merak ettikten sonra yaşaran gözlerini açıp burnunu kontrol etti. Burnundan kan akıyordu. Kanın akmasına izin verip kapıya vurdu.
Sayfa 289 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okudu
Saklambaç
...... elbette ki karşılığını isteyecekti: Suçlamaların düşürülmesi ya da cezanın hafifletilmesi. Sorun değil, ona güneşi, ayı ve yıldızları bile sunabilirdi.
Yeter ki öğrenmek istediği şeyi söylesin...
Sayfa 269 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okudu
Saklambaç
Rebus gülümsedi. "Oturma odasına gidelim."
Rebus, Holmes'a oturmasını işaret ettikten
sonra kendisi de oturdu. Dün gece üzerinde uyuduğu sandalye hâlâ sıcaktı. "Gördüğüm kadarıyla buraya daha önce gelmişsin."
Holmes şaşırdı. Yakalanmıştı. Pikabın iğnesini kaldırdığını hatırladı.
"Evet." dedi.
Rebus, "Benim görmek istediğim de bu," dedi. "Evet, senden iyi dedektif olur Brian."
Sayfa 217 - Alfa yayınları, John Rebus ve Brian HolmesKitabı okudu
Saklambaç
Birisi kapıyı çalıyordu. Hiç temizlemediği tokmağı kullanarak sertçe çalıyordu. Rebus gözlerini açtı. Güneş oturma odasını aydınlatıyordu, plak bitmiş, sadece tıslama sesi çıkarıyordu. Sandalyede üzeri giyinik geçen bir gece daha. Yatağını satsa bir şey kaybetmezdi. Acaba satsa yatağını alan olur muydu?
Sayfa 215 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okudu
Saklambaç
"Bay Vanderhyde, ben polis memuruyum."
Rebus cüzdanına uzandı.
"Eğer kabartma değilse kimlik çıkarmaya zahmet etmeyin."
Vanderhyde'ın sözlerini duyan Rebus eli ceketinin cebinde kalakaldı.
Kendini aptal gibi hissedip "Haklısınız." diye mırıldandı. Engelli insanların sizi onlardan daha âcizmiş gibi gösteren özel yeteneklere sahip olmaları çok garipti.
Sayfa 186 - Alfa yayınları, John Rebus ve VanderhydeKitabı okudu
Saklambaç
"Fife mı? Memleketim."
"Öyle mi? Bilmiyordum. Neydi o söz..."
"Fife'lıyla yemeğe oturacaksan kaşığın uzun olsun."
Holmes gülümsedi. " Evet öyle. Şeytan için de benzer bir tabir yok muydu?"
"Zaten pek farkımız olmadığı için söylemişler Holmes. Aptallara ve yabancılara sabrımız yoktur...
Sayfa 175 - Alfa yayınları, John Rebus ve Brian HolmesKitabı okudu
Saklambaç
Rebus " Görev başında içmem efendim. " deyip itinayla katlanmış mendilini açtı. Carew'un yüzündeki ifadeyi görünce gülümsedi. " Şaka yaptım. Bir cin tonik alayım lütfen."
Tümü gülümsedi. Espri yeteneğine sahip bir polis memuru! Bu genelde insanları şaşırtırdı.
Sayfa 107 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okudu
Saklambaç
..."Burayı bulmayı nasıl becerdin?" diye sordu.
Kız, biraz daha sakin bir ses tonuyla " Kolay olmadı." dedi. "Bana Marchmont'ta oturduğunu söylemiştin. Ben de etrafta dolaşıp arabanı aradım. Sonra da zilde adını gördüm."
Kabul etmesi gerek, ondan iyi dedektif olurdu. Dedektiflik dediğinde buydu zaten.
Sayfa 78 - Alfa yayınları, John Rebus, TracyKitabı okudu
Saklambaç
Rebus kendisinin tedirgin olduğunu hissetti. İçinde bulunduğu Edinburg Üniversitesi gibi yükseköğretim kurumları kendisini aptal gibi hissetmesine neden olurdu. Sanki her hareketi ve sözü tahlil edilecek ve sonunda onun aslında çok daha zeki olabilecek zeki bir adam olduğuna karar verilecekti.
Sayfa 60 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okudu
Saklambaç
Rebus basit ama zekice diye düşündü. Tüm üniformalı polisler klipsli kravat takardı. Böylece bir suçlu kravatı tutup polisi çekmeye çalıştığında kravat ellerinde kalırdı. Benzer şekilde masadaki polisin gözlük camları da özeldi yani darbe aldığında kırılmak yerine sadece yerinden çıkıp düşüyordu. Basit ama zekice.
Sayfa 56 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okudu
Saklambaç
Bu insanlarla ne ortak noktası vardı? Polis köpekleri ve kesik başlarla alakalı bir hikâye anlatsa gülerler miydi?
Hayır gülmezlerdi. Kibarca gülümseyip başlarını öne eğerek onun...kendilerinden "farklı" olduğunu kabullenirlerdi.
Sayfa 8 - Alfa yayınları, John RebusKitabı okudu
Düğümler ve Haçlardan bir alıntı
...her şeyi aklımdan çıkarmaya, hayatımın en acı dolu bölümünü kafamdaki çekmecelere ve bodrumlara kilitlemeye çalıştım. Unutmayı öğreniyordum.
Ve unuttum.
Sayfa 203 - Alfa yayınları, John Rebus
Düğümler ve Haçlardan bir alıntı
Mektup her zamankinden daha uzundu.
HALA TAHMİN EDEMEDİN Mİ, DEĞİL Mİ? HİÇBİR FİKRİN YOK. AKLINA HİÇBİR ŞEY GELMİYOR. ARTIK SONA GELDİK SAYILIR, HER ŞEY BİTECEK. SANA BİR ŞANS VERMEDİĞİMİ SÖYLEYEMEZSİN. BUNU ASLA SÖYLEYEMEZSİN. İMZA.
Zarftan kibrit çöpünden küçük bir haç çıkardı.
Sayfa 154 - John Rebus
Düğümler ve Haçlardan bir alıntı
...Gill yorgun görünüyordu ve ona tuhaf bakıyor, her zamankinden daha dikkatle inceliyordu. İlk başta takmadığı gözlüklerini yemeğin ortasında takmaya karar vermişti.
" Ne yediğimi görmek istiyorum."
Ama Rebus, onun yeterince iyi görebildiğini biliyordu.
Sayfa 125 - Alfa yayınları, John Rebus ve Gill Templer
