Aklımızda güzel bir şey varmış da unutmuştuk sanki. Anımsanmaması tüketilemeyeceği anlamına gelen, unutarak sakladığımız mutluluğumuz, otobüsten iner inmez gelip bulmuştu bizi. Ama hâlâ gizil ve gürültüsüz. Oysa geçmiş, sırf geçmişliğinden ve ne yaparsak yapalım şöyle bir bakmaya olsun gidemeyeceğimizden güzeldi.
— Aslında sorun, beni anlamaman dedi. O, yılgın, kızgın, kırgın...
— Ben, derken, kendimden söz etmiyorum. Genel anlamda ‘ben kavramından dem vuruyorum dedi Öbürü, demli çay gelirken.
— Böyle tek sözcük ve soru işareti katkılı, hammaddesi hesapçılık olan konuşmalarından bıktım!.. Ne yani, ben de herkes gibi bir şeylerden bıkamaz mıyım?