Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kotaro

Göğsümde sedeften bir çiçek taşırım: bir büyü bu, hayata karşı yaptırdım konuşmam artık, kalbini kırdımsa senin bil ki yanına düştüm.
Sayfa 67
Reklam
Hiç bilmedim, konuştuklarımdan ne anladın, ormanın korkunçluğunu söyledim, ovanın serinliğini sustum, sen uzun bir uykuyu uyudun, ben düş gördüm.
Sayfa 67
Bir tünelin uğultusunu taşıyarak içimde acının içinden geçtim, yol boyunca zamanın parçalarında bir ürperti saydılar beni oysa bir iki sessizlik dışında, yekpare soğudum, üşüdüm
Sayfa 62

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Tünel
Yürüdüğüm yollar yormadı beni, kendimi öldürmek için kurduğum planlar işe yaramadı, hiç eksilmedim, çoğalmadım hiç unuttum çıplağında öldüğüm geceyi.
Sayfa 62
Hüseynî
Aktım eridiğim yerden ve zamandan bilmiyorum nerde soğudum, dondum nerde.
Sayfa 57
Reklam
Şimdi, acının ormanından geçiyorsun her şey bir daha kanasa da ne geçtiğin yola ne sana dokunabilirim ben. Geç meleğim, senin de şarkıların olsun içindeki telleri titreten.
Sayfa 54
Ayrılık
Her ayrılıkta kendine saplanan bir hançer kendi sabrını deneyen taş, kendi uykusuzluğuna yatak oldun. Kül koy şimdi yanına korunun, seni kavuran onu da yakmasın. Aşkla besle kendini, gül yetiştir, sardunya çoğalt. Ki, sen aşktan ve ayrılıktan başka ne anlıyorsun.
Sayfa 52
Ağaç anlatabilir kendini yağmura, hiç değilse fısıldayabilir - bunu biliyorum. Kuş nasıl tarif edecek; konsa yeryüzünde av, uçsa bir ömür boynunda vebal. Ve kimim ben, düşe kalka dolaşan yorgun ruh, dolaşık gönül, som gurur? Ve kim, beni omzumdan öpüp o siyah yolculuğa çağırır?
Sayfa 45
Bir şey hoşuna gittiğinde gülümserdi. Gülümsediğinde dünyada bir beyaz delik açılırdı. Ben o yaz o beyaz delikten içeri atladım.
Sayfa 39
İnsan kadife bir hatıradan başka nedir ki ? Geçmiş: üstümüzü her gece onunla örttüğümüz… uykuların derininde kor yankılarına düşer gibi olduğumuz ve sonra unuttuğumuz. Dağın doruğu ile dağın derini arasındaki mesafeden başka nedir ki insan: derininde kor tutmuş haller, doruğunda ıssızlık bilgisi… Güne ait sesler çoğaldığında hatıranın kendisi de kokusu da bilgisi de silikleşecek… Ve, insan sabahın nemi kadar sessiz olmayı isteyecek.
Sayfa 35
Reklam
İçimde yeryüzü konuştukça anlıyorum ki, bölünmüş bir hatırayım ben dünyaya dağılan.
Sayfa 34
Dünyada iki kapılı bir han gibi durmanın, buraya böyle gelmiş olmanın, geçene yol açmanın, ki içinden rüzgar geçirmenin ne büyük güç istediğini anladım. Durmanın ne büyük sabır…
Sayfa 34
Gördüm hepsini, gördüm hepsini, sabrın sonunu ! biri gelse, biri görse , biri görse, şimdi, rüzgar sallıyor beni.
Sayfa 32
Çok durdum, hiç gitmedim ben, bu dağ başında Rüzgara ağladım bazen, Bazen derdimin dibini saydım ıssıza. Yaşlı, durgun bir zeytin oluşuma bakma Şuramda bir su vardı ve şuramdan Neşeyle akardı aşağıya. Ela bir kızı sevdim ben de zamanında.
Sayfa 30
Çoook geniş içim, içime sığıyor yeryüzü, yanına senin. Ah, uçsuz bucaksız uzuyor aşkım da kendim yazda kavruk yaprak kadarım.
Sayfa 29
69 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.