Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kübra Sarıkaya

Reklam
Bizim onlar gibi derin kuyular kazmaya iznimiz yoktu. Biz içecek suyu bile zar zor bulurken yeni insanların suda yüzmesine kızıyorduk. Ama yüzme havuzlarına hayrandım.
Babam bunu haketmiyordu.O iyi bir adamdı,onların onuna değerdi.Daha fazlasına:yüz,bin..Hepsine değerdi

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Kötü insanlar, bize davra­nışlarını gerekçelendirmek için bizim değersiz olduğumuza inanma ihtiyacı duyar. Keşke hepimizin aynı olduğunu fark edebilseler.
Kötü, iyi, korkak, hırslı, ahlaklı, ahlaksız, nazik, acımasız olanları var - onlar da bizler gibi insan..
Reklam
En mutlu insanlar en çoğunu elde edenler değildir. Vaktini akışı yakalayarak geçirenlerindir.
İstemediğimiz bir işi tamamlamak zorunda kalınca geçen her dakika bize bir ömür gibi gelir ve kendimizi saate bakmaktan alıkoyamayız. İşte burada Einstein’ın teorisi devreye girer: “ elinizi sıcak bir sobanın üzerine koyduğunuzda bir dakika bir saat gibi geçer. Hoş bir kızla geçirdiğiniz bir saat ise bir dakika gibi geçer. İşte bu izafiyettir.”
Defalarca ne yapıyorsak oyuz. Bu yüzden mükemmellik bir eylem değil,bir alışkanlıktır. Aristoteles
Yaşlıca bir doktor, iki yıl önce karısının ölümüyle girdiği derin depresyonu atlatamamış, yardım için Frankl'a gitmişti. Frankl tavsiye vermek veya durumunu analiz etmek yerine ona ölenin kendisi olması halinde ne olacağını sordu. Dehşete düşen doktor zavallı karısı için bunun korkunç olacağını, büyük acı çekeceğini söyledi. Frankl buna karşılık, "Görüyor musun doktor? Onu bu acılardan korumuş oldun ama bunun için ödediğin bedel hayatta kalmak ve onun yasını tutmak oldu." açıklamasını yaptı.
"... Varoluşsal kriz modern toplumlarda normaldir; insanlar istediklerini yapmak yerine onlara söyleneni ya da başkalarının yaptıklarını yaparlar. Genellikle onlardan beklenenler ile ekonomik güçle, fiziksel hazla ya da hislerini uyuşturarak, kendileri için istedikleri arasındaki boşluğu doldurmaya çalışırlar. Bu onları intihara bile sürükleyebilir. Mesela iş haftasının zorunlulukları ve taahhütleri olmayınca kişi ne kadar boşta kaldığını görür ve pazar günü nevrozu ortaya çıkar. Kişinin bir çözüm bulması gerekir. Bilhassa amacını, yataktan çıkmak için bir sebep, yani ikigaisini bulmak zorundadır."
Reklam
Morita'nın dediği gibi, "Öfkeliyseniz ve kavga etmek istiyorsanız, harekete geçmeden önce üç gün düşünün. Üç gün sonra, yoğun kavga etme arzusu kendi kendine geçecektir."
Uzun ömürlülük konusunda Guinness rekorunu elinde tutan Ogimi'de kaldığımız süre boyunca, 100 yaşına girmek üzere olan bir kadın bize Japonca ve yerel lehçeyle karışık aşa- ğıdaki şarkıyı söylemişti: Sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek için Hoşlandığın her şeyden az az ye Erken yat, erken kalk ve sonra çık yürüyüşe. Her günü sükünetle yaşa ve keyfini çıkar yolculuğunun. Sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek için İyi geçinelim arkadaşlarımızla, İlkbahar, yaz, sonbahar, kış Her mevsimin mutlulukla çıkartırız tadını. Parmaklarımızın ne kadar yaşlandığına takılmamak işin sırrı Onları çalıştırmaya devam ettirirsen, kutlarsın yüzüncü yılını.
Özellikle batı dünyasında oturularak geçirilen günlerin artışı, hipertansiyon ve obezite gibi sayısız hastalıklara yol açıyor. Bu da uzun ömürlülüğü etkiliyor.
Geçirdiği bir hastalık yüzünden akut strese yakalandıktan sonra hızlı yaşamını terk ederek sertifikalık bir farkındalık eğitmeni olan Roberto Alcibar, " bizi sonsuz bir döngüde yönlendiren otomatik pilotu devre dışı bırakmayı öğrenmeliyiz. Telefonda konuşurken ya da haberleri izlerken atıştıran insanları hepimiz biliriz. Az önce yedikleri omlette soğan olup olmadığını sorun buna cevap dahi veremeyeceklerdir," der.
"Hayatımızın anlamını biz yaratmayız, onu keşfederiz." Sartre
216 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.