Şakir Paşa'nın torunu, Hakkiye Hanım ve Emin Paşa'nın kızı, Cevat Şakir'in yeğeni, Türkiye'nin ilk kadın seramik sanatçısı Füreya Koral.
Kendisi gibi sanatçı dolu bir ailenin üyesi olduğu için küçük yaşlardan beri sanatla ilgilenmesi elbette ki tesadüf değil ancak onu asıl üne kavuşturan, sanatçı Füreya yapan seramik tutkusuyla tanışması, ilerleyen yaşlarında, hayatının kötü bir dönemindeyken teyzelerinin teşvikiyle olacak. Sonrasında ise hayatının vazgeçilmezi adeta yaşama tutunma sebebi haline gelecek.
Kurtuluş Savaşı'ndan galip ama bir o kadar da yorgun çıkan milletimiz Cumhuriyet'in ilanıyla birlikte yeniden doğmaya çalışırken Füreya da bu yeni oluşumun aydınlık bir temsilcisi oluyor. Eserlerinde hem batının yeniliklerini hem de geleneksel olanı cesurca ve büyük bir başarıyla bir araya getiriyor.
Çocukluğundan başlayarak ailesini, evliliklerini, kayıplarını, hastalık sürecini, aşklarını, dostlarını kısacası bütün yönlerini okuduğum Füreya'nın hayatında bana göre en şanslı olduğu kısım Atatürk'ü yakından tanımış, masasına oturmuş, onunla sohbet etmiş biri olması. Sadece bunun için bile okunmaya değer.
Bununla beraber kendisi gibi sanatçı olan aile üyeleri Aliye Berger'i, Fahrünisa Zeid'i, Cevat Şakir'i okumak da ayrıca güzeldi.