"Aynanın içinde
iki kişisin
ötekinde üç
on bir on beş yirmi dört
ev doldu seninle
dünya doldu seninle
ve tek bir ayna yok
yalnızca bir göl
ve içinde kocaman bir tekerlek
ve içinde senin sandalların
masanın üzerinde
sigara tablasının yanında."
"Gömleğini dikmedi
erkeğin
topluiğneyle tutturdu baştanbaşa
yaralansın diye giydikçe -
nasıl da yakışıyor
böylesine açık
güçlü boynunda
beyaz bembeyaz
kırmızı lekelerle."
"Giysisinin altında
çıplaktır kadın
giysisinin üzerinde
çırılçıplak
uzun bir bardak tutuyor
pencerenin önünde
sunacak mı sana?
sunmayacak mı?
tek başına içiyor
bakmıyor sana
böyle daha da çıplak
sadece bir gül var
memelerinin arasında."
"Sözcükler de
birer damardır
kan akar
içlerinde
kavuşunca birbirine sözcükler
kızarmaya başlar
kağıdın teni
sevişme sırasında
tıpkı
erkeğin
ve kadının
teni gibi."