Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Sena

"...demek zamanım geldi artık! Hem arkamda en küçük bir anı da bırakamadım! Ne bir ses, ne bir iz, ne bir eser... tek bir düşünceyi bile yayamadım!.."
Sayfa 378
Reklam
"... büyük hakikati ta içimde duyuyorum. Ölüm ! Sonsuzmuş gibi yaşadığımız hayatlarımızın, canımız ne zaman isterse telafi edebileceğimizi sandığımız hatalarımızın, bir gün çok geç olabileceğini hiç bilmiyormuş gibi ağırdan almalarımızın şaşkın seyircisi..."
Sayfa 415
"İnsan yetiştirip terbiye etmek zor, kendini eğitip terbiye etmek ise daha zordur. Dinî yenilenmenin tarifi dahi insanın kendisinden ve kendi hayatından başlaması üzerinedir."
Sayfa 69

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
"Sadece uyanık ve faal olan, kendini ve kendi yolunu bulabilir."
Sayfa 61
"... batıl göze, kulağa, nefse hoş gelir ama hakikat ağır yüktür, ..."
Sayfa 174
Reklam
Yan yana iki koltukta o kendi miracına yükselirken ben kendi cehennemimin dipsizliğine yuvarlanıyordum; koltuklarımızda otururken omuzlarımız birbirine değiyordu ama varoluşlarımız arasında ölçülmesi imkansız mesafeler oluşuyordu. Kainatta her mesafe ölçülebiliyor ama birbirine uzak iki hayatın arasındaki mesafeyi ölçmenin imkanı yok.
Sayfa 134
"Zaten insan denen mahluk, yeteneklerinin içinde en çok kendini aldatmakta ustaydı."
Sayfa 254
"Hayatımız nedir? Ebediliğe nispetle bir hiç; uzun zamanlara nispetle bir an."
Sayfa 111
"Demek istediğim, insanları mutsuz eden şey, çok az seçenekleri olması değil, çok fazla seçenekleri olması."
Sayfa 788
"Ne zaman üzerimize bir zorgu yüklense, otomatik olarak yeni bir özgürlük kazanırız. Bunun ikisi ayrılamaz. Ancak mutlak bir zorguyu kabul ettiğimiz zaman topyekûn özgürlüğe ulaşırız."
Sayfa 787
Reklam
"Kalbin terazisi, yitirilmemiş hiçbir şeyin kıymetini hakkıyla ölçemiyor."
Sayfa 313
"Ölülerin nerede yattığı değil, hayattayken nerede ve nasıl yaşadığıydı esas mesele. Mezarlıklar ne kadar uzağa taşınırsa taşınsın, diriler de kendi mezarlıklarında yaşamıyorlar mıydı?"
Sayfa 205
"Haksız çıkmayı ummak... Çaresizliğin doruklarına delalet."
Sayfa 129
"Her insan bedeninin çürüyeceğini bilir ve bundan korkar" dedim. "Ama çoğu insanın ruhu gövdesinden önce çürür; nedense kimse bundan korkmaz!"
Sayfa 202
"Fark etmeden ölmüş olabilir miydi? Farkına varmadan gelebilir miydi ölüm?"
Sayfa 109
35 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.