Tara Westover ile beni tanıştıran bir arkadaşımın ; “Talebe’yi okumadın mı? Çok şey kaçırıyorsun” demesiyle oldu.
Tara Westover gerçek hayat hikayesini anlatıyor. Kitapta Mormon bir ailede dünyaya gelen yazarım başından neler geçtiği, kendini bulmak için nelerden vazgeçtiğini okuyoruz.
En can alıcı kısım bana göre ailesinden veto yediği kısımdı. Kendini yeniden inşa eden adam heykeli geldi okurken aklıma. Sürekli öğretilerini, kuralları, düşüncelerini kısacası kendini yontarak kimlik arayışını takdir ederek okudum.
Kitap çok akıcıydı ve asla olay örgüsü sıkmadı.
Pozitif özgürlük kendi kendinin efendisi olmaktır, kişinin kendi aklının kontrolünü ele alması, akıl dışı korku ve inançlardan , bağımlılıklardan, batıl inançlardan, kısaca özbaskının tüm formlarından bağımsızlaşmasıdır.
Sadece belli bir ışıkta parlayan ahmak altını değilsin sen. Neye dönüşürsen dönüş, kendinden nasıl birini çıkarırsan çıkar, bil ki sen hep oydun. Sende vardı. Altınsın sen.