Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
communiste
communiste
@Lyudmila_
Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Öğretmeni
Lisans
Ankara
61 okur puanı
Ocak 2018 tarihinde katıldı
Şu anda okuduğu kitaplar
Okuma Hedefleri
Hayatı sorgulatan kitap!
Kitap tam anlamıyla beni mahvetti, yıktı geçti.
Elbette toplama kamplarında yaşananları birçok belgeselde izlemiştim ama yazar o duyguları öyle bir aktarmış ki.. 1 hafta kendime gelemedim şahsen. Depresyona girdiğimi düşünüyordum ki daha da kötüye gitmemek için bütün o sorgulamalarımı, duygularımı bir şişe şaraba gömerek rahatlayabildim. Saatlerce ağlattı ve çok uzun zamandır beni böyle enkaza çeviren bir kitap olmamıştı. Duygusal bir yapınız varsa varoluşsal sancılar çekmeniz çok muhtemel. Abartı asla yok yazdıklarımda ama "okumadan ölmeyin!" diyebileceğim nadir kitaplar arasında ilk 5'e çok rahat girdi bu kitap. Hitler zulmüyle ilgili birçok belgesel ve film izlememe rağmen bu hale geldim. Bilmiyorum belkide mental olarak iyi olmadığım bir zamana da denk gelmiş olabilir ama bardaktaki son damla bile olmuş olsa beni kocaman bir damlayla taşırdı, derinden sarstı. Kitabın yazarı bizzat kampta yaşayan biri olduğu için herhalde daha iyi anlatılamazdı. Üstelik bir psikiyatr...velhasıl okuduğunuza zaman Ayırdığınıza asla pişman olmayacağınız, ilerde bir gün Kitaplıkta gözünüze çarptığında "Ne kitaptı be!" diyebileceğiniz bir kitap.. Sayfalarca inceleme yazabilirim ama gerek yok. Kısa ve net. Okuyun. Mental sağlığınızı etkileyebileceğini ve Faşizme söverken asla yalnız olmadığınızı da unutmayın.
Çok başarılı
Çanakkale ile ilgili yazilan kitapları uzun süre önce okumayı bırakmıştım. Çünkü, her anı cesaret, fedakarlık, şan ve şeref dolu bir mücadeleyi kulaktan duyma hiçbir kanıtı olmayan hurafe bilgilere sığdırmaya çalışıyordu yazarların çoğu..Yok beyaz bulutlar gelmiş de, yeşil sarıklılar görünmüş de...herşey iman gücüyle olmuş falan filan. Hepsi insanları dini olarak kahramanlık öyküleriyle gaza getirme hikâyeleri. Gelelim bu kitaba...Sevgili Haluk Oral'a inanılmaz bir hayranlık duydum çünkü gayet materyalist bir anlatımla,belgelerle sunmuş herşeyi. Bir Çanakkale'li olarak gurur duydum. Bilmediğim bir çok detay öğrendim. Çok emek verilmiş ve kitap "yazmak için yazılmamış" çok belli.
Kalemine, emeğine, çabana sağlık hocam..sonsuz teşekkürler
Ah Eco.. Canım Eco.
Birçok inceleme yapılmış elbet ama ben özellikle profesyonel okuyuculara tavsiye ederim. Neden? Okurken çoğu yerde sıkılıp bırakmak isteyebilirsiniz. Bunun sebebi de Ortaçağ Hristiyanlığı ile ilgili tarikatları ve skolastik düşünceyi bilmiyor oluşunuz olabilir. Bir felsefeci olarak beni bile çoğu yerde darladı kitap ama polisiye kısmı daralma anlarımda imdadıma koştu. Kitaptan önce mutlaka İncil'i okumalısınız (herşey daha net anlaşılabilir) Eleştirdiğim tek yanı; keşke şu Latince, Yunanca dizelere veya kelimelere daha az yer verseymiş dedim çoğu zaman yalan yok. Fakat kitabın sonundaki yazarın eserle ilgili yaptığı uzun açıklamalarda sebebini net bir şekilde anladım. Umberto Eco Ortaçağ karanlığını iliklerime kadar hissettirdi. Çoğu zaman sinir krizleri bile geçirdim bir Ateist olarak. Ama değdi...Güzel bir tat bıraktı bende Eco. (Okuduğum ilk kitabıydı) Hikayenin sonunun felsefeye hatta Aristotales'e çıkması mutlu etti. Din - felsefe çelişkisini de okuyucuya mükemmel yansıtmış bence. Her türlü başarılı bir yapıt. Araştırma, inceleme ve öğrenme hevesiniz varsa inanılmaz bir bilgi deryasına dalabilirsiniz Eco'yla.
Okudukça Türkiye'nin şu an ki durumuyla Ortaçağın karanlığının çok benziyor olması da sinir bozucuydu. Neyse ki, HENÜZ insan yakmıyor oluşumuzla teselli buldum. Bağnazlık nedir? Başınıza neler gelir? İnsan nasıl karanlığa saplanır? Bknz Gülün Adı. İyi okumalar.
Okur Takip Önerileri
Küba Canım Küba..
Küçücük bir ada ülkesinin nice uğraş ve mücadele ile dünyanın en güçlüsü sanılan ABD'yi alt edişi ve
bu zaferin kalıcılığının sağlanması için eğitime verdiği önem muazzam.!
Türkiye'de Milli Eğitim Bakanı olsam, şu kitabın okunmasını tüm öğretmenlere "zorunlu" kılardım mesela, net.
Bugün Küba'nın elde ettiği tüm başarıların devrimde eğitime verilen önem sayesinde olduğunu görmemek, görmezden gelmek birçoğunun işine gelebilir. Fakat, sevgili yoldaşım Derya Ünlü her ayrıntıyı belgeleriyle sunmuş ve anlatmış. Küba eleştirmenlerinin suratına atılmış ciddi tokatlardan biri olacaktır bu kitap.
Eserde emeği geçen herkesi kutluyorum.
Viva Cuba!
Eğer Astronomi, Termodinamik ve Kuantum ile biraz dahi ilgileniyorsanız kitabı okurken zorlanmazsınız. Teknik bir dil ne kadar sade anlatılabilir bunu başarmış Hawking. Einstein ile aynı döneme denk gelemeyişimize üzülür fakat Hawking'in dönemine denk gelmekle avuturum hep kendimi. Bir kez daha ne kadar doğru birşey yaptığımı anlamış oldum. Hawking yaşamıyla da, çalışmalarıyla da örnek alınması gereken tüm takdirleri sonuna kadar hak eden bir dahi. Azmini ve hırsını kitaptaki ara cümlelerden çok iyi anlayabiliyorsunuz. İnsanlığın bilimdeki ilerlemesi bundan 100 yıl sonra ne aşamada olur kestirmek çok güç fakat, 100 yıl sonra da Einstein ve Hawking'in bilim dünyasında çok ciddi bir yeri olacağını tahmin etmek hiç zor değil. Teşekkürler Hawking.. Teşekkürler Einstein.. İnsanlığın gelişimine kattıklarınız için..
Mükemmel bir kaynak..
Türkiye Komünist Partisi'nin tarihi şimdiye kadar farklı kitaplarda dağınık bir şekilde anlatılıyordu. Bu yüzden de araştırmaya muhtaç konular, ithamlar, yanlış tahliller, yorumlar sık sık karşımıza çıkıyor veya çıkarılıyordu. Türkiye'nin kurulan ilk siyasi partisidir TKP. (1920) Dolayısıyla kuruluş dinamikleri zorlu ve mücadele dolu bir döneme denk gelir. Bu kitapta bulacağınız şeyler; sadece kuruluş dinamikleri değil öncesinde de Osmanlı'da var olan işçi hareketleri, grevler, sendikalar, sosyalist fırkalar.. Osmanlı sosyalizmi, Ekim devrimi, komintern, Güney kafkasya halkları, Kürt isyanları, Avrupa'daki devrim çalışmaları ve tabiki bu süreçte TKP' nin mücadelesi, kayıpları, tutuklamalar, ihanetler vs. Yani özetle, TKP'ye dair merak edilen tüm başlıkların 1927 tevkifatına kadar olan kısmı bu ciltte. Kitap 4 cilt olarak çıkacak.. Bu cilt milli mücadele dönemi Türkiyesine, Kemalizme ve Sovyetler ile yapılan dostluk görüşmelerinin iç yüzüne ışık tutuyor.
TKP sadece yaptıklarını değil, yapmadıklarını ve yapamadıklarını da, özeleştirisini de açık yüreklilikle yapıyor. Mutlaka okunması gereken bir seri.. Özellikle Türkiye'nin en köklü partisinin siyasi çizgisini anlamak bakımından mükemmel bir kaynak. Tüm belge ve bilgilerin kaynakları tek tek yazılmış, ciddi emek verilmiş bir çalışma. Bu kolektif çalışmada emeği geçen tüm yoldaşlarımı tebrik ediyorum.
Yaşasın Türkiye Komünist Partisi
Daha net anlatılamazdı.
Tam ilgimi, konsantrasyonumu kaybederken bu kitap çıktı geldi. (iyiki almışım)
Kapak tasarımını eleştirmedim değil, zira her elime alışımda okudukça daha da kinlendiğiniz bir adamın resmi var.
(Ama adam ne resmi koyacaktı ki, kitabın adı Türkeş)
Gelelim kitaba; tabiki şiddetle tavsiye edeceğim. Neden? (O kadar çok sebebi var ki, nerden
Bilim mükemmeldir!
Kara deliklerden göbek pamuğunuza,
Evrim'den sümüğünüze kadar herşeyin bilimsel açıklamasını bulabileceğiniz güncel verilere dayanan ansiklopedi tadında bir derleme olmuş.
Neden ve nasıl varolduk? Dinazorlar, böcekler, primatlar ve nitekim sonunda biz insanların genetik kodları.. Evrimle birlikte genlerden aktarılan bilgiler kaybettiklerimiz ve kazandıklarımız.
Stephan Hawking önsözü beni cezbetmişti.
Beklentileri ciddi anlamda karşıladı.
Resimli, grafikli anlatımlarla, çocukların bile anlayabileceği sade bir dille yazılmış olması da ayrıca kitabı sevdiren diğer unsurlar.
Her ev kitaplığında bulunması gereken bir yapıt.
Bilim sürekli güncelleniyor, yetişmek pek mümkün değil elbet. Fakat, artık herkesin bilmesi öğrenmesi gereken bazı temel bilgiler var (evrim, evren vs.) bu bakımdan güncelliğini asla yitirmeyecektir.
Şiddetli tavsiyedir.
Ufkunuz açık olsun ;)
Sıkıcı!.
İlk kez okudum Hasan Ali Toptaş'ı ve iyi ki de ilk kez okumuşum dedim. Aynı zamanda son okuyuşumdu.
Olumlu-olumsuz birçok yorum okudum öncesinde ama kendim deneyimlemeden karar veremeyeceğimi farkettim.
Öncelikle, nedense bir Yaşar Kemal özentiliği sezdim kitapta. Özellikle betimlemeler beni benden aldı. Küçük bir mahallenin küçük bir evini sayfalarca anlatmaya doyamamış yazar. Sürekli betimleme okuyorsunuz, hikaye yok neredeyse.. Yaşar Kemal hayranı olmamdan mı bilmiyorum betimlemelerde sanki onu yakalamaya çalışmış, ama tabiki becerememiş. Çok küçük bir hikaye 250 sayfaya nasıl yayılır bunu okudum resmen.
Karakterin yere oturmasıyla yerden kalkması arasında 5 sayfa betimleme var gerisini siz düşünün. Kitabın sonu zor geldi. Geldi de noldu? Hikaye saçma bir şekilde havada kaldı.
Kitabı kapattığımda "ben ne okudum ya?" dedim.
Daha önce okumadığıma pişman olmadığım yazarlar listesine ekledim kendisini.
Kocaman bir zaman kaybıydı.
"Zweig" der, susarım. Okuyan bilir zaten ama Zweig denince sadece "satranç" gelmemeli akla. Satrancı okuyup bırakmamalı. Tadı damakta kalan öykülerden biriydi gömülü şamdan da. Konu gerçek bir konu ama kurgu konusunda da şüphelerim var. Zaten tadı da orda.. sonunda aklınıza bırakılan soru işaretinde bütün olay ;)
Zweig bu işi biliyor!
Modern Türkiyenin Oluşumu
Osmanlı döneminden, tek partili döneme ve sonra da cok partili sisteme geçişin sancılarını, özellikle de Menderes'li,Demirel'li, Özal'lı yılları çok iyi analiz etmiş yazar, anlatımı sade ve net, anlaşılabilir. Dönen dolapları, oyunları kimin nasıl nerelere geldiğini ve ne gibi pislikler döndürdüğünü TARAFSIZ değerlendirmiş.
Mustafa Kemal'i de ciddi eleştirdiği kısımlar var. Zaten tarih böyle yazılmalı. Geçmişini bilmeyen geleceğini göremez. Dolayısıyla okuyunuz.
Teknolojik ve bilimsel güncel konuları işlemesi her ne kadar sürüklese de.. Tüm aksiyonu son 50 sayfada sonuçlandırıp bırakması üzdü. Bu kitap bi Da vinci şifresi değil ne yazık ki.. Önceki kurgular aynı şekilde devam ediyor. Onca sayfa ateizmi anlatıp en sonunda Langdon abimizin dine hoşgörülü yaklaşımı, ortacı tavrı kitabın sonunda hayal kırıklığı yarattı.
Ahmed Arif'in hergün dört mevsimi yaşayan aşkı.. Ve bu aşka, Ahmed Arif'e şiirlerini yayınlatmak için kısa süreliğine müsaade eden bir Leyla Erbil..
Muazzam bir aşk Ahmed Arif'in platonik aşkı...
Mektuplar bazen güldürüyor, bazen içinizi yakıyor..
Mutlaka okumalısınız.
"Bu kitapta önemli olan Oblomov değil, Oblomovluktur. "
Sade, ve yalın diliyle zorlanmadan okuyabilirsiniz.
Tabi Oblomov'un sinir bozan hallerine dayanabilirseniz :)
Sevgili Uğur Mumcu'nun ölmeden önce yazdığı (yarım kalan)son kitabı, hatta yasaklanan, toplantılan kitabıdır. Basımı yapılamadığı için birçok sahaf gezdikten sonra zar zor bulabilmiştim. Ama o kadar aramama değdi çünkü bulduğum kitap Uğur Mumcu'nun kendi imzası olan bir kitap.. Kitabı tamamlama şansı olsaydı ülke tarihinde birçok karanlık noktayı ortaya dökecekmiş, izin vermediler. Ki yazabildiği kadarıyla bile Abdullah Öcalan'ın kim olduğunu kanıtlı belgeleriyle birlikte ortaya dökmüş. Ölümündeki sır perdesi hasır altı edilip kapatıldı. Uğur Mumcu, Türkiye Siyasetinde çok önemli bir yere sahiptir. Türkiye'nin en iyi araştırmacı gazetecilerinden biridir. Anısına saygıyla..
Yanlış zamanda başlamıştım. Doğru zamanda mutlaka okunacaklar arasında şimdilik sırasını bekliyor.. 1984 tarzında bir kitapdı, George orwell dan daha iyi olduğu kesin
Günümüz Türkiyesinde laikliğin bitirilmesi için gericilerin kurduğu tuzakları ve buna rağmen nasıl mücadele edilmesi gerektiğini anlatan, karanlıktan çıkışın yolunu öğrenebilmek adına mutlaka okunması gereken bir kitap
