Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Merve Fikir

Geçmiş davranışlarınıza yol açan, altta yatan inançları değiştirmediğiniz sürece alışkanlıklarınızı değiştirmek güçtür. Yeni bir hedefiniz ve yeni bir planınız vardır ama olduğunuz kişiyi değiştirmemişsinizdir.
Reklam
Çoğu insan iyileşme yoluna çıktığında kimlik değişikliğini aklından bilegeçirmez. Sadece, “İnce olmak (sonuç) istiyorum ve bu diyete bağlı kalırsamzayıflarım (süreç),” diye düşünür. Hedef belirler ve eylemlerini yönlendireninançları hesaba katmadan o hedeflere ulaşmak için atılması gereken adımlarısaptar. Kendine bakış açısını değiştirmez ve eski kimliğinin, değişimplanlarını sabote edebileceğinin farkında değildir. Her eylem sisteminin ardında bir inanç sistemi vardır.
Gülmek ayıp değil! Hem bedene hem ruha şifadır. Gülen ve sevmeyi bilen bir ailenin çocuğu olmak, çok zengin bir ailenin çocuğu olmaktan daha büyük bir nimettir. Yoksa ailezede olarak büyüyen çocuklar, toplum içinde in- sanzede bireylere dönüşüyorlar. Böyle olmasa bile kendi içlerindeki savaşları hiç bitmiyor.
Sayfa 103Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Çok çalışmanız sadece belli bir hedefe odaklı olduğunda, siz onu elde ettikten sonra geriye sizi ileri itecek ne kalır? Pek çok insanın bir hedefe ulaştıktan sonra eski alışkanlıklarına dönmesi bu yüzdendir.
Hedefler tamamen işe yaramaz mıdır? Elbette hayır. Hedefler bir yön belirlemek açısından iyidir ama ilerleme kaydetmede sistemler en iyisidir. Hedeflerinizi düşünmeye çok fazla zaman ayırıp sistemlerinizi tasarlamaya yeterince zaman ayırmadığınızda bir avuç problem doğar.
Reklam
Küçük alışkanlıkların etkisi zamanla büyür. Örneğin her gün sadece yüzde 1 oranında daha iyi olursanız bir yılın sonunda neredeyse 37 kat daha iyi sonuçlar elde edersiniz. Tam tersi şekilde, 1 yıl boyunca her gün yüzde 1 daha kötüye gitseniz, neredeyse 0 a kadar inersiniz. Küçük bir kazanç ya da önemsiz bir engel olarak başlayan şey, sonunda birikerek çok daha fazlasına dönüşür.
Benzer bir şekilde günlük alışkanlıklarınızdaki çok küçük bir değişiklik, hayatınızı bambaşka bir varış noktasına yönlendirebilir. Yüzde 1 oranında daha iyi ya da daha kötü bir karar almak o anda önemsiz gibi görünse de bir ömrü oluşturan zaman diliminde bu tercihler kim olduğunuz ve kim olabileceğiniz arasındaki farkı belirler. Başarı hayatta bir kez yaşanan dönüşümlerin değil, günlük alışkanlıkların ürünüdür.
İnsanlar çok az küçük değişiklik yapar ve elle tutulur sonuçlar göremeyince durmaya karar verirler. Bir aydır her gün koşuyorum, o zaman neden vücudumda hiçbir değişiklik göremiyorum, diye düşünürsünüz. Bu tür bir düşünce tarzı hâkimiyeti ele geçirince iyi alışkanlıklardan vazgeçmek çok kolaydır.
Herkesin hayatı hatalarla doludur. Mühim olan hatanızın kaderinizi etkilememesi...
Reklam
Çocukken nasıl hayatı biz ele geçiriyorsak, yetişkinken de hayat bizi ele geçiriyor ve daha sonra yine biz ele geçiriyoruz hayatı.
Sizi mutsuz edecek çok sebebiniz var ama mutlu olmak için sebebe ihtiyacınız yok.
Dışanda her zaman sizden "iyi" ve sizden "kötü" insanlar vardır.
Bedenimizin sağlığını abur cubur yemek bozuyorsa, ruh sağlığımızı da televizyondan, basından, eğlence dünyasından yayılan abur cubur mahvediyor. Çünkü günümüzün insanı farkında olsun olmasın, her gün milyonlarca mesaj alıyor: Ekrandan, gazetelerden, reklamlardan, arabada dinlediği radyolardan, eğlence endüstrisinden, siyasetten, afişlerden, el ilanlarından, maçlardan mesaj akıyor da akıyor. Önümüze gelen abur cuburu gövdeye attığımız gibi, hatta daha da beter bir şekilde, bu kültür abur cuburunu ruhumuza dolduruyoruz.
Trafikte ilerleyemeyen bir ambulansın içindeki hastayı düşün­mek insanı üzüyor. Ama işin sadece trafikle ilgili bir sorun olma­dığını düşündükçe, içiniz yanıyor. Ambulansa bile yol vermeyen zalim bir toplum haline geldiğimizi görmek, büyük bir acı.
1.238 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.