Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Meruem

Her övünmede, belki her hissedilen hazda olduğu gibi biraz olsun zalimlik vardır.
Reklam
Kendini öldürmeye hakkı yoktu. Çok bencilce davrandı.

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Mutlu olduğumuzda mutlaka iyi bir insan oluruz ama her iyi insan olduğumuzda mutlu olamayabiliriz
"İnanmam. Dorian bunu yapamayacak kadar akıllı biridir." "Sevgili Basil, Dorian arada sırada küçük aptallıklar yapacak kadar akıllı biridir."
Reklam
İnsanlar en çok gereksinim duydukları şeyleri elden çıkarmaya bayılırlar. Bence bu, cömertlik kuyusunun en kör noktasıdır.
Başkalarının alacağından korkmasak terk edeceğimiz öyle çok şey var ki.
Benim evlenmem neredeyse imkânsız Harry. Evlenemeyecek kadar aşığım çünkü.
Sadık âşıklar aşkın değersiz ayrıntılarından ötesini bilmezler, aşkın trajedilerini öğrenenler sadece vefasızlardır.
"Dostluğun anlamını bile bilmiyorsun Harry." dedi. "Düşmanlığın anlamını da bilmiyorsun. Herkesi seviyorsun, bu da herkese karşı hissizsin demektir"
Reklam
Siz aslında kusurlu, yetersiz, başarısız, istismar edilmeye mahkum biri değilsiniz.
Terk edilme veya taciz edilme tehditleri bize en yakın olan kişilerden gelir; bizi sevmesi, koruması ve bize bakması gereken kişilerde.
Teslim, sürekli tekrar ettiğimiz bütün yıkıcı kalıpları içinde barındırır. Çocukluğumuzu tekrar ettiğimiz şekillerdir. Biz hâlâ aynı acıları çeken, aynı küçük çocuğuzdur. Teslim, çocukluk halimizi yetişkin yaşama taşır. Bu nedenle de genellikle değişim konusunda umutsuz hissetmemize neden olur. Bütün bildiğimiz, hiç kaçamadığımız şemadır. Bu şema, içinde dönüp durduğumuz bir çemberdir.
Bana öyle geliyor ki, hakikaten yapabileceğimiz bir tek iş vardır, o da ölmek.
Sayfa 7
Ama bundan şikayetçi değildirler; hatta canları sıkıldığının bile farkında değildirler.
Bir yere sıkıştırıldığını ve kaçacak yer olmadığını anlayan bir hayvan gibi vahşi ve sonsuz bir korku duydu.
Reklam
Kendinizi suçladınız - kendinizi sevilmeye değer görmediniz. Yetişkin olarak, sevgiden korkuyorsunuz. Size yakın olan insanların size değer verdiğine inanmakta zorlanıyorsunuz. Bu yüzden onların sizi reddetmesini bekliyorsunuz.
Şemalar
Çevrenizden ne kadar taktir ve onay alırsanız alın, hâlâ bunu aslında hak etmediğinizi düşünüyor ve kendinizi mutsuz mu hissediyorsunnuz?
İçinde acı dolu müthiş bir baskı, öfke ve çaresizliğin harlı alevi vardı.
çaresizliğin verdiği acıyla sarsılarak kendini yeniden yere attı; bir şeyler yapmak, haykırmak, vurmak, birilerinin gırtlağını sıkıp canını almak için yanıp tutuşuyordu.
sonsuz bir suskunluk ve adlandırılamaz tehdit yüklü gökyüzünü anımsamak içini dehşetle doldurdu. Biçare terk edilmişliği bütün ağırlığıyla içini dehşetle doldurdu.
hiçbir şey hissetmeden alışkanlıktan yaşamayı sürdüren bir insan...
Reklam
Son günlerin öfke, sabırsızlık, kızgınlık, merak, umutsuzluk ve aldatılmalarına kadar her şey, kendini yetişkin sanma sersemliğinin çocukça mücadelesi ile bastırılmış ne varsa, şimdi göğüsünü parçalayıp, bir gözyaşı seli olmuştu. Bu çocukluğunun son gözyaşıydı, son vahşi ağlayışıydı, kendini son bir kez daha dizginsiz gözyaşlarının ellerine braktı.
Dünden beri birkaç yıl yaşlanmıştı ve sanki güvensizlik, yabancı bir misafir gibi iyice yerleşmişti göğsüne.
Kendi çaresizliğim
Uyuşukluk geri dönünce tekrar kayıtsızlaştım. Bunun farkına vardığımda ister insanların itiyadı ya da ister uyum sağlama kabiliyeti olsun kendi çaresizliğimden tiksindim.
İkisi de insanların arasında yanlızdılar; bu nedenle birbirleriyle yakınlaştılar. Aralarındaki cinsiyet farkının bir önemi yoktu
Yusuf'un ve Muazzez'in hayattan bir tek istekleri vardı: beraber olmak... Şimdilik beraberdiler.
Sayfa 176 - Can yayınları 6. baskıKitabı okudu
Bir kayada olduğu gibi bir kişilikte de su damlalarının açtığı delikler olabilir. Bu delikler kaybolmaz, bu oluşumlar yok edilemez
Reklam
Öyküm falan yok...
- Yanlız, yapayalnız yaşıyordum; yanlız ne demek anlıyor musunuz? - İyi de ne demek yalnız? Yani kimseyi görmüyor musunuz? - Hayır, hayır, birisini görmekse görüyorum, ama yine de yalnızım.
Yazgımızla yüzleşmemiz için bir çağrı.
Savaşçı, hiç kimsenin yanlız olamayacağını bilir. Tek başına savaşamaz; planı ne olursa olsun başkalarına bağımlıdır. Stratejisini tartışmaya, yardım istemeye ve -dinlendiği anlarda- birlikte ateşin karşısında oturup savaş öyküleriyle eğlendirebileceği birinin varlığına ihtiyaç duyar. Ama insanların, bu dostluğu kendine güvensizlikle karıştırmalarını istemez. Eylemleri saydam, planları gizlidir savaşçının. Işığın savaşçısı, arkadaşlarıyla dans eder; ancak yaptıklarının sorumluluğunu başkalarına yüklemez
Sayfa 71 - Can yayınlarıKitabı okudu