Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Mücahit Tekin

🌹(Özellik dinî veya tarihî) bir kitap okurken, her bir sayfa bitiminde bir salavat-ı şerife okuyalım, çok şey kazanırız 🌹😊
Reklam
İlim ehli için Cennetteki en kıymetli nimetlerden biri de kitâplarını okuduğu âlimlerle görüşme nimetinin bahşedilecek olmasıdır. :)
قُلْ مَتَاعُ الدُّنْيَا قَلِيلٌ “Dünya geçimliği pek azdır.” [Nisâ, 77] Tâbiînden Meymûn bin Mehrân [rahmetullâhi aleyh] der ki: “Dünya metaaı [faydası] pek azdır. Azdan biraz gitti. Geriye azdan da az kaldı.” Şimdi dünyadaki tüm kavga ve kaos, bu azdan kalan az içindir!

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Dünya nasip işidir, ahiret ise çalışarak elde edilir. Fakat dünya için çalışıyor, ahireti ise nasibe bırakıyoruz. #Mevlid Kandilimiz Mübarek olsun. •Alıntı
OSMANLILAR NASIL VAKİT GEÇİRİRLERDİ?
Kânûni Sultan Süleyman devrinde 1552-1556 yılları arasında İstanbul’da dört yıl doktor olarak kalan bir İspanyol’un o yıllarda Osmanlı halkının günlük hayatını anlatan hatıralarından:  “Osmanlılar, Allâh’a karşı saygısızlık, vaktini boş yere geçirmek ve nefsini alçaltmak olacağı için bizdeki gibi oyun oynamazlar. Yaz olsun kış olsun yatsı namazını kılıp hemen yatarlar. Gün ağarırken sabah namazını kılmak üzere kalkarlar. Bir kısmı kalkıp, bir kısmı da uykuya devam eder sanmayın. Erkek-kadın, küçük-büyük herkes aynı saatte kalkar, güneş hiç kimseyi yatağında yakalamaz.  Esnaf bütün sene dükkân işleri ile uğraşır. Hafta tatillerinde Ayasofya’ya veya başka bir camiye Cuma namazına giderler. Eşi-dostu ziyaret ederler, birlikte yemek yerler ve gezmeye çıkarlar, iş zamanı konuşamadıkları mevzuları konuşurlar, kitap okurlar.  Adâlet erbabının ise hiç vakti yoktur. Silahşorlar, silâh talimleri sırasında yumurtayı vurmakla kalmayıp, kılı yarmaya uğraşırlar. Savaş olmadığı zaman hayatlarını kazanmak için bir sanat elde etmeye çalışırlar. Sultan ve idârecilerin de koca devleti idâre etmenin zorluğundan, oyun ve eğlenceye ayıracak vakitleri olmaz. Bunlar bir millet için büyük fazîlettir.  Ben görmüş olduğum dünyanın üçte birine yakın yerlerde Osmanlılardan daha fazîletli insanlara rastlamadım... (Türkiye’nin Dört Yılı, 1552-56) 
Reklam
Bizimkiler (şairlerimiz) ölümü anlatırken insanın ölesi gelir :) •Hayati İnanç
İmam Muhammed ve ilim aşkı..
İmam Muhammed ilim için gece uyumaz, defterlerini yanına koyar, birinden usandığı zaman diğerine bakardı. Uyku tutmaması için de yanına bir kap içinde soğuk su koyar, uykusu gelince su ile uykusunu gidermeye çalışır ve şöyle derdi: "Uyku vücuttaki hararetten ileri gelir, onu soğuk suyla def etmek gerekir. " •Taşköprüzade, Miftahu's seade ve Misbahus ziyade C: 1, syf 23
1 Kg bal için bir Arı 6 milyon kez çiçeğe konup kalkarmış..
Elbiseler kirlendiği zaman..
Rasulullah (sav) "Ya Aişe şu iki giysiyi yıka" buyurdu. Dedim ki "Anam babam sana feda olsun ya resulallah, onları ben daha dün yıkadım." Rasulullah bana buyurdu ki, "Sen bilmiyor musun, elbiseler de Hz Allah'ı tesbih eder, kirlendiği zamanda tesbihi kesilir." Ramûz, c.2/500-4
Mezheplere arası ihtilafa güzel bir misal..
Âli İmran suresi 97. ayette şöyle buyrulmuş: “Oraya (Kâbe’ye) giren emin olur.” İmam-ı Âzam Hazretlerine göre, şer’an öldürülmesi gereken bir kimse Harem-i Şerif’e sığınsa kendisine dokunulmaz ve orada ceza uygulanmaz. Sadece ona yiyecek ve içecek verilmeyerek oradan çıkmaya mecbur edilir ve çıkınca kısas yapılır. İmam Şafi Hazretlerine göre
Reklam
Efendimiz zamanında Mezhep var mıydı ?
depo.feyyaz.org/sorularlaislami... Kitabın kendisi baskıda yok sadece PDF'si var. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) zamanında mezhep yoktu, çünkü mezhebe ihtiyaç yoktu. Sahabeler bilmedikleri meseleleri bizzat Peygamberimize danışır ve ondan öğrendiği gibi amel ederdi. Yani bir asır sonra dünyaya gelecek olan mezhep imamlarının vazifesini asrında bizzat Peygamber Efendimiz icra etmiştir. Mezhepler Peygamberimizin vefatından sonra ortaya çıkmıştır. Soru sormak için Peygamberimizi bulamayan Müslümanlar Efendimizin sünnetini ve Kur’an’ı çok iyi bilen müctehid âlimlere sorularını sormuşlar, bu âlimler de Kur’an ve sünnetten çıkardıkları cevapları ümmete ders vermişlerdir. Bu âlimlerin verdiği fetvalar da insanlar tarafından kabul görmüş ve neticede ümmet-i Muhammed Kur’an ve sünnetin fıkhi yönünü anlamada onları kendilerine rehber yapmıştır. Bir kısım nasipsizler müstesna! Demek Peygamberimiz zamanında mezhep yoktu, çünkü ihtiyaç yoktu. Herkes bizzat Peygamberimizin uygulamasını görerek taklit ediyor ve bilmediğini bizzat Efendimize sorarak öğreniyordu. Mezhepler Peygamberimizden sonra çıkmış ve Efendimizin uygulamalarını ümmete ders vermiştir.
61 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.