MEDİHA

Umutsuzlar Parkı
Evlerde, köse başlarında değişmek diyorlar buna Değişmek Biri mi öldü, biri mi sevindi, değişmek koyuyorlar adını Bana kızıyorlar sonra, ansızın bana Kimi ellerini sürüyor, kimi gözlerini kapıyor yaşadıklarıma Oysa ben düz insan, bazı insan, karanlık insan Ve geçilmiyor ki benim Duvarlar, evler, sokaklar gibi yapılmışlığımdan Edip Cansever
Reklam
yangın
Bir cümle tuhafsa dikkat! pek tuhaftır insanın tırnak çıkardığı Sonra da boyadığı, ne demeli sonra da kestiği
bakî'ye gazel
bir yerde vahim bir yanlış yapılmıştır ne yadsımaya dilim varır ne düzeltmeye gücüm yeter meyyus bir papağan gibi tenhada bırakılmış harıl harıl içimdeki bozgunla söyleşirim

Reader Follow Recommendations

See All
Geçmiş
Bütün bunların içinde bir de kendini mutsuz ve yalnız hisseden bir annem vardı.
Düşünceler
Kuş tüyünde uyuyanların düşlerinin,  toprak üzerinde uyuyanlarınkinden  daha güzel olmadığı gerçeğinde,  yaşamın adaletine olan inancımı  yitirmem mümkün mü? Halil Cibran
Reklam
Daha derin yaralar için bazen doktor yetmez. Şairin orada olması gerekir. Kemal Sayar
Sen hiç satrançta yenilmez misin Atına binip hep gider misin Bilmez misin, atından ayrı düşen bir vezir Zehir gibi çoğaltır kanında yalnızlığı Ve nihayet şahlar da aynalardan geçer Kemal Sayar
“İçinde uçtuğum gözlerin Yolların gidişine Dünyanın dışında bir anlam verdi.” Demek oluyor ki bu dünyada olmak öyle derin Öylesine anlamlı ki insan Bizse bu anlamın işçilerinden ikisi Edip Cansever
Mevcut durumlarla baş edemeyenler hep geçmişe dönmek ister...
''Mevcut durumlarla baş edemeyenler hep geçmişe dönmek ister''i duymasaydın bir filmde. Bir filmde kendini bu kadar çok bulmasaydın, bir kitapta kendinle sürekli karşılaşmasaydın, bu kadar çok bukowski yaşamasaydın. Ama bekle, başka bir şeyden bahsedecektik. Diyecektik ki; bana hiç gülümsemiyorsun, küs müyüz? Birbirimize varmak için daha kaç defa düşmemiz gerekir, kaç yerimizden daha kanamamız lazım gelir?